Prostat kanseri ile ilgili 2012 yılında yapılan istatistiklerine göre; prostat kanseri, kanser türleri içinde akciğer kanserinden sonra en sık görülen ikinci, erkekler de ise en sık görülen kanser türü. İstatistiğe göre, dünyada 1.1 milyon kişide prostat kanseri görülürken, 307 bin 481 kişi prostat kanseri nedeni ile hayatını kaybediyor.
Üroonkoloji Derneği’nin yaptığı araştırmaya göre; erkek popülasyonunda prostat kanseri solid organ tümörü olarak en sık karşılaşılan tümör ve son bilgilere göre, Türkiye’de 12 erkekten biri prostat kanseri teşhisi alıyor.
Yeni yöntemler ile daha doğru tanı konuluyor
Üroonkoloji Derneği İkinci Başkanı, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Sözen Medimagazin’e yaptığı yazılı açıklamada, risk grubunda yer alan ve ailesinde prostat kanseri öyküsü bulunan kişilerin 40 yaşından itibaren, risk grubundan bulunmayanların ise 50 yaşından itibaren prostat muayenesi ve PSA testi yaptırmasını önerdi.
Günümüzde prostat kanserinden şüphelenilen hastalara rutin testlerin yanı sıra, multiparametrik prostat MR’ı kontrolü de yapıldığını ifade eden Sözen,
‘’Bu özel prostat MR’ında prostat bezinde kanser için şüpheli bir alan olup olmadığı değerlendirilmektedir. Eğer varsa, kanser şüphesi saptanan bölümler işaretlenip daha sonra özel bir yazılım sayesinde ultrasona yerleştirilerek, biyopsi yaparken MR ve ultrason görüntülerinin birleşmiş halini görüp, doğru noktadan, doğru hedeften biyopsi yapılabilmektedir.’’ dedi.
‘’Prostat kanseri multidisipliner yaklaşımla tedavi edilmeli’’
Kullanılan eski yöntemlerle hayatı tehdit edecek klinik öneme sahip prostatların yüzde 20-25 oranında atlanabildiğini ifade eden Sözen, Prostat MR Füzyon Biyopsisi denilen yöntemle doğru teşhisler yapıldığını belirtti ve sözlerini şöyle sürdürdü:
‘’Olayın bir diğer yönü ise, prostat kanserine özgü bir kavram olan ‘klinik önemsiz kanserlere’ gereksiz yere tanı koyabiliyorduk. Bu oran da maalesef yüzde 40- 50’leri bulabiliyordu. Bu da lüzumsuz ameliyat, tedavi ve maliyet demek. Yeni yöntem büyük oranda bu tip dezavantajları ortadan kaldırıyor.
Prostat kanserinin diğer birçok kanser türü gibi muldisipliner yaklaşımla tedavi edilmesi gereken bir hastalık. Üroonkologlar, medikal onkologlar, radyasyon onkologları, nükleer tıp uzmanları, radyologlar, patologlar ve moleküler genetikçiler bu multidisipliner takımın içinde yer almaktadır. Ülkemizde prostat kanserinin toplum bazında farkındalığının artırılmasından başlayarak, bu konuların bilimsel alanlarda tartışılmasının sağlanması ve bilimsel çalışmaların teşvik edilip desteklenmesi Üroonkoloji Derneği’nin asli görevidir.”
Türkiye ilk üroonkoloji kongresi
Amerikan Klinik Onkoloji Derneği(ASCO) ve Üroonkoloji Derneği işbirliği 5-6 Mayıs tarihlerinde, Ankara’da düzenlenecek Üroonkoloji Kongresi’nin Türkiye’de bu alanda düzenlenen ilk kongre olacağı bilgisini veren Sözen,
“ASCO Direct Highlight of GU 2017 kongresinin ana konularını içeren bu kongre, orijinal slayt setlerini kullanarak yapılacak. Kanserle Savaş Vakfı’nın da desteklediği toplantımızda, prostat kanseri, böbrek tümörü, mesane ve testis kanseri gibi en sık görülen kanserlerin dünya bakış açısıyla tüm branşlar tarafından bilimsel olarak son bilgilerle değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Bütün bu toplantılardaki amaç, bu multidisipliner takımın aynı amaç etrafında birleşmesini sağlamak ve güncel bilimi hastalarımızın yararına kullanma becerimizi artırma çabasıdır.” dedi.
.jpg&w=384&q=75)
