Sağlık Bakanlığı, aile hekimlerine yeni bir nöbet getirdi. Bakanlığın son genelgesiyle defin ruhsatı işlemleri, belediyelerden alınıp aile hekimlerine verildi. Bu zamana kadar var olan uygulamada, defin işlemleri ile ilgili alınması gereken rapor, belediyelerin hizmet satın aldığı doktorlar tarafından veriliyordu. Bakanlığın yeni uygulaması ile bu raporu artık aile hekimleri verecek.
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu(AHEF) Başkanı Dr.Gürsel Özer, Medimagazin’e yaptığı yazılı açıklamada, ‘’ Uzun bir mücadelenin ardından geçtiğimiz ay kaldırılan zorunlu cumartesi nöbetleri, aile hekimlerinin 3 yılına mal oldu. Yanlıştan geri adım atıldı ve hekim başına 0.3 hasta düşen ASM nöbetleri kaldırıldı. Ancak bu kararın sevincini yaşayamadan, “angarya üretmeyin çözüm üretin” argümanımıza duyarsız kalan Sağlık Bakanlığı, aile hekimlerine yeni bir nöbet getirdi. Bakanlığın son genelgesiyle defin ruhsatı işlemleri, belediyelerden alınıp aile hekimlerine verildi.’’ dedi.
Bundan sonraki süreçte aile hekimlerinin “Sadece bir imza, atınverseniz ne olacak?” sözleriyle karşılaşacağını dile getiren Özer, ‘’Oysa yıllardır süregeldiği gibi, defin raporu vermek belediyelerin görevidir. Var olan uygulamada defin raporları belediyelerin hizmet satın aldığı doktorlar tarafından verilmektedir. Defin raporu vermek, uzmanlık ve bu alanda tecrübe gerektirir. AHEF olarak önerimiz, bu görevin yine belediye hekimleri ve hizmet satın alma yöntemiyle ek sözleşme yaparak yürütülmesidir.’’ açıklamalarında bulundu.
Olayın diğer boyutunun ise can güvenliği olduğunu vurgulayan Özer, ‘’ Gün geçmiyor ki, bir meslektaşımız şiddete uğramasın… Yıllardır can güvenliğimizin korunması için çağrı yapıyoruz. Bu konuda hiç bir aşama kaydedilememişken bir anda aile hekimlerinin telefon ve adres bilgileri tüm vatandaşlarla paylaşılmıştır. Tabi ki amacımız, acılı aileleri potansiyel bir suçlu gibi göstermek değildir. Ancak ASM’lerde dahi korunamayan meslektaşlarımızı gecenin bir yarısı defin raporu vermek üzere gittiği yerlerde kim korayacaktır? En ufak bir aksaklıkta sorumlu lanse edilecek meslektaşımız, şiddete eğilimli kişilerle muhattap olmak zorunda kalırsa bunun vebalini, hekimlerin kişisel bilgilerini kamuoyuyla paylaşan bürokratlar ödeyebilecek midir? ‘’ şeklinde konuştu.
Aile hekimlerinin asli görevinin koruyucu hekimlik olduğunu ifade eden Özer, ‘’Sağlıklı bir toplum inşa etme hedefiyle çalışıyoruz. Halkımızın ihtiyacı olduğu sürece göreve hazırız. Tıpkı, Elbistan’daki salgında ve aşılama kampanyalarında olduğu gibi. Ancak angaryalar altında ezilmek, can güvenliğimiz olmaksızın görev yapmak istemiyoruz. Beklentimiz, bir an önce bu yanlıştan dönülmesidir. Zira 3 yılını zorunlu nöbetle kaybetmiş aile hekimliğinin daha fazla zaman kaybetmeye tahammülü yoktur.’’ dedi.
