ürk Eczacıları Birliğinden (TEB), 31 Mart'a kadar geçici koruma statüsündeki yabancılara serbest eczanelerden verilen ilaç hizmetine ilişkin protokol imzalanmasına yönelik ilgili kurumlarca somut adım atılması çağrısında bulunuldu, aksi halde "Mültecilere ilaç temininde ortaya çıkacak sorunlarda bütün sorumluluğun AFAD'a ait olacağı" ileri sürüldü.
TEB Genel Sekreteri Arman Üney, birlik binasında düzenlediği basın toplantısında, 3 milyona yakın geçici koruma altındaki sığınmacıya Türkiye'ye geldikleri günden bugüne kadar kesintisiz sağlık ve ilaç hizmeti verildiğini söyledi.
Eczacılar olarak bu konuda kendilerine düşen görevi özveriyle yerine getirmeye çalıştıklarını vurgulayan Üney, sığınmacılara Türkiye'nin 26 bin noktasındaki eczanelerce verilecek ilaç hizmetinin belirli kurallar dahilinde ve kurumsal bir organizasyon çerçevesinde olması gerektiğine dikkati çekti.
Üney, kontrol, kayıt ve ödemenin farklı bakanlıkların yetkisinde olduğu sağlık ve ilaç hizmetinin başarıyla yerine getirilmesinin mümkün olmayacağını kaydederek ilaç hizmetinin Türkiye genelinde aksamadan sürdürülebilmesi için TEB'in Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) nezdindeki tüm girişimlerine rağmen protokol imzalanamadığını iddia etti.
Kamplardaki sığınmacıların ilaç ve sağlık hizmetlerinden faydalanabilmesi için özellikle sınıra yakın bölge eczacı odalarının 12 Ekim 2015'e kadar afet il müdürlükleri ve valilikler ile koordineli ilaç hizmetini kademeli sağladığını, 12 Ekim 2015'te geçici koruma statüsündeki yabancılar için ilaç hizmetinin tüm Türkiye çapında sürdürülmesine yönelik Başbakanlık genelgesi yayımlandığını anımsatan Üney, protokol yapılmadan yürürlüğe konan uygulamayla eczacıların mağdur edildiğini savundu.
- "Eczacılara ödeme yapılamıyor"
Üney, şu görüşleri dile getirdi:
"Gelinen aşamada, gittikçe artan sayıda insana verilen bu hizmetin eczanelerimizin finansal sürdürülebilirliği açısından hukuksal bir zemine oturtulması zorunlu hale gelmiştir. İlaç hizmetinin kesintisiz verilmesi açısından mültecilere ilaç temini artık tek bir protokol çerçevesinde belirli kurallara bağlanmalı ve karşımızda tek bir muhatap olmalıdır. 31 Mart'a kadar somut bir adım atılmadığı takdirde bu tarihten sonra mültecilere ilaç temininde ortaya çıkacak sorunlarda bütün sorumluluk AFAD'a ait olacaktır."
Serbest eczanelerden verilen ilaç hizmetiyle ilgili protokollerde, ilaç ve reçetelerin kontrol ve kesinti koşulları, eczacıya düzeltme amaçlı iade şartları gibi hükümler yer aldığını vurgulayan Üney, ancak sığınmacılar ile ilgili konuda böyle bir protokol olmadığı için reçete kontrollerinde kişisel insiyatiflere bağlı kararlar verildiğini ve belirsizlikler yaşandığını ileri sürdü.
Adana Eczacılar Odası Başkanı Ersun Özkan da sığınmacılara verilen ilaç hizmetiyle ilgili Türk Eczacılar Birliği ile protokol imzalanmasını ve yasal mevzuat çerçevesinde söz konusu işlerin yapılmasını istedikleri dile getirerek, 31 Mart'tan sonra eczacıların ilaç veremeyecek duruma gelebileceğini söyledi.
Özkan, aylık 500 bin Suriyeli sığınmacının eczanelerden reçeteleriyle ilaç hizmeti aldığını ve kasım ayından bugüne kadar yaklaşık 3 milyon reçetenin kontrolünün beklendiğini ve söz konusu kontroller yapılmadan da eczacılara ödeme yapılamadığını kaydetti.
