Medimagazin logo

Yeni yöntemlerle Hepatit B ve Hepatit C tarihe karışacak!

Hepatit B ve C tedavisinde kullanılan yeni tedavi yöntemleri her iki hastalığın da tamamen ortadan kalkabileceği düşünülüyor.
Yeni yöntemlerle Hepatit B ve Hepatit C tarihe karışacak!
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

MEDİMAGAZİN HABER MERKEZİ-‘’14. Ulusal Hepato Gastroenteroloji Kongresi’’ 5-8 Nisan tarihlerinde, Antalya’da gerçekleştirildi.

Gastroenteroloji alanındaki gelişmeler ve yeni tedavi yöntemlerinin ele alındığı kongre kapsamında düzenlenen basın toplantısında  Hepato Bilio Pankreatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Abdülkadir Dökmeci, Hepato Bilio Pankreatoloji Derneği Genel Sekreter Prof. Dr. Hasan Özkan, Hepato Bilio Pankreatoloji Derneği Üyesi Prof. Dr. Necati Örmeci, Gastroenteroloji Cerrahisi Başkan Yardımcısı Prof.Dr. Musa Akoğlu, Hepato Bilio Pankreatoloji Derneği 2. Başkanı Prof. Dr. Selahattin Ünal, Kongre Başkanı Prof. Dr. Sadettin Hülagü ve Kongre Sekreteri Prof. Dr. Mehmet Arhan açıklamalarda bulundu.

Dünyada ve Türkiye’de  erken evre sindirim sitemleri kanserlerinin  tanı ve tedavisindeki son gelişmelerin canlı vakalar üzerinde incelendiği bilgisini veren Prof.Dr.Hülagü, pankreas ve karaciğer hastalıkları ile ilgili dünyada yapılan tüm uygulamaların Türkiye’de de yapıldığını ve kongrede ele alındığını söyledi.

İleri yaş ve polipler kalın bağırsak kanseri riski oluşturuyor

İleri yaş ve poliplerin kalın bağırsak kanseri için önemli bir faktör olduğunu belirten Prof. Dr. Arhan “Her polip kanser olmamakla birlikte kanser gelişimi açısından risk taşıyan oluşumlardır, 50 yaş üzerinde sık görülmeye başlar. Kanserleşme riski nedeniyle polipler çıkartılmalıdır, polip türü ve sayısına göre belirlenecek aralıklarla düzenli olarak kolonoskopi ile kontrol edilmelidir. Poliplerin erken tespit edilerek çıkartılmaları kalın bağırsak kanseri riskini önemli ölçüde azaltmaktadır” şeklinde konuştu.

Beslenme ile kalın bağırsak kanserleri arasında da ilişki olduğuna değinen Arhan, ‘’Taze meyve ve sebzeden fakir, hayvansal yağdan zengin, kalsiyum, folat ve liften fakir diyetle beslenenlerde kalın bağırsak kanseri riski daha fazladır. Ayrıca sigara içenlerde içmeyenlere göre kanser riski artmıştır” dedi. 

Prof. Dr. Arhan son dönemde ortaya çıkan dışkılama alışkanlıklarında değişiklik, dışkıda kan ve buna eşlik eden kilo kaybı olan bireylerin özellikle de ailesinde erken yaşta kalın bağırsak kanseri olan varsa mutlaka bir hekime başvurmalarını önerdi.

Türkiye’de obezite kadınlarda daha sık görülüyor

Obezitenin tüm toplumlarda ve her yaş grubunda görülen ve giderek küresel hale gelen bir sağlık sorunu olduğunu belirten Prof.Dr. Akoğlu,

“ABD ulusal beslenme ve sağlık araştırması raporuna göre; obezite kadınları yüzde 35,8; erkekleri yüzde 35,5 ve 2-19 yaş aralığındaki çocukları yüzde 16,9 oranında etkiliyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre ise ülkemizde obezite sıklığı erkeklerde yüzde 20,5; kadınlarda yüzde 41 ve genel olarak yüzde 30,3 şeklindedir.’’ açıklamasında bulundu.

Obezite sağlık harcamaların büyük yer tutuyor

Obeziteye yönelik yapılan sağlık harcamaları Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Teşkilatı’na üye ülkelerin çoğunda toplam sağlık harcamalarının yüzde 1-3’ünü, ABD’nin ise yüzde 5-10’unu oluşturduğunu ifade eden Akoğlu, bütün bu nedenlerden dolayı ülkemizde son yıllarda obezite ile mücadele Sağlık Bakanlığı tarafından bir devlet politikası olarak uygulandığını sözlerine ekledi.

Türkiye canlı vericiden karaciğer naklinde Avrupa ilk sırada

Prof. Dr. Dökmeci, Türkiye’de giderek artan karaciğer yağlanmasının, karaciğer sirozu, hatta karaciğer kanserine yol açabildiği uyarısında bulunarak,

“Ülkemizde karaciğer sirozunun en önemli sebebi yüzde 60 oranıyla Hepatit B’nin yaptığı karaciğer hasarıdır. Hepatit C ikinci sıradadır. Alkol üçüncü sırada rol oynar. Karaciğer hücresinden kaynaklanan karaciğer kanseri ülkemizde ve dünyada kanser ölümlerinin önemli nedenlerinden birisidir. Ülkemizde organ bağışının yeterli olmaması nedeniyle kadavradan karaciğer nakli yüzde 15-20 gibi az bir oranda yapılıyor. Yüzde 80-852i ise canlı veriden gerçekleştiriliyor.

Canlı vericiden yapılan karaciğer naklinde Avrupa’da birinci sırada, dünyada da Güney Kore ile birlikte ön sırada yer almaktayız. Ülkemizde karaciğer nakli için çok sayıda hastanın bekleme sırasında olduğunu göz önünde tutarsak organ bağışının ne kadar önemli olduğu ortaya çıkar” dedi.

‘’Kronik Hepatit B tamamen yok edilebilecek’’

Dünya çapında yaklaşık 350 milyon Hepatit B hastası olduğunu belirten Prof. Dr. Özkan, ‘’Şimdiye kadar uyguladığımız tüm tedavi metotları ile fonksiyonel kür (klinik şifa) yüzde 25 civarında gerçekleşebilmekte, ancak tam şifa ideal bir hedef olarak kalmaktaydı. Tam şifaya tıbbi literatürde son günlerde radikal kür denmektedir. Diğer bir deyişle Virolojik Kür (HBV visüründen tümüyle temizlenme) olup tüm HBV DNA’ların negatifleşmesi ve karaciğerde rcRNA ve cccDNA yapımının durup vücuttan temizlenmesidir. İşte günümüzde bu hedefe yönelik araştırma ilaç geliştirme işinde sona gelinmektedir. HBV’nin karaciğer hücresine girip çoğalma aşamasında 6 farklı noktayı etkileyecek 9 ayrı stratejik çalışma geliştirildi ve bunların bir kısmı faz 3 aşamasındadır. Bu anlamda çok yakında aşısı da dikkate alındığında Kronik Hepatit B hastalığını tümüyle yok edebilmek için sona gelmekteyiz.”

Hepatit C hastalığı 2030’larda tarihe karışacak

Hepatit C hastalıklarının tedavisinde yeni ilaçların üretildiğine dikkat çeken Prof.Dr. Örmeci,  “Hepatit C hastalığını tamamen ortadan kaldırmak için her geçen gün yeni araştırmalar yapılıyor. Ülkemizde Mısır, Hindistan, Pakistan gibi bazı ülkelere nazaran hasta sayısı daha az olmasına rağmen, çalışmalar daha fazla ve yeni ilaçlarla hastalığı yenmede yüzde 100 başarıya ulaşıyor. Hepatit C hastalığı, ilaçların araştırılması ve geliştirilmesi sayesinde 2030’lu yıllarda tarihe karışacak. Hastalık tedavi edilmediği zaman yüzde 40 siroza dönüyor, siroza yakalananların yüzde 3 ile yüzde 5 arasında da karaciğer kanserine sebep oluyor. Ülkemizde karaciğer nakli yapılan hastaların 1/3’ü hepatit C virüsü sebebi ile nakil yaptırmaktadır. Bu sebeplerden dolayı erken tanı çok önemli” dedi.

 

gastroenteroloji
hepatit c
hepatit b
tedavi
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir