MEDİMAGAZİN - Ankara’da aile hekimi olarak görev yapan Dr. Nazlı Akman Görgün 2014 yılından beri hekimlik yaptığını belirttikten sonra hekimliği “eldivensiz elini ateşe sokmaktır” ifadeleri ile betimledi. Dr. Görgün hekimliğin fedakarlık gerektirdiğini de“Hekimlik belki de anne gibi olmaktır. Her şeyi verip, fedakarlık yapmaktır.” sözleri ile anlattı.
Aile hekimliklerinde hasta ile daha farklı iletişim kurulduğuna değinen Dr. Görgün “Hastalarımızdan çokça ‘siz daha açıklayıcı anlatıyorsunuz. Hastanelerde böyle değil’ sözlerini duyuyoruz. Fakat bunları kesinlikle hastanede görev yapan hekimlerimizi suçlamak için söylemiyorum. Onların iş yoğunluğunun farkındayız. Burada söylemek istediğim; biz aile hekimlerinin öncelikli hedefinin hastayı korumak ve anlatmak olması gerektiğidir.”
"Aile hekimliği sistemi Türkiye'de oturmadı"
Aile hekimliğinde prosedürlerin en büyük sorun olduğunu dile getiren Dr. Görgün aile hekimliğinin Türkiye’de oturmadığı kanısında olduğunu belirtti. Halkın saile hekimliğine ‘sağlık ocağının devamı’ olarak baktığını belirten Dr. Görgün kayıtlı hasta sistemine göre hasta kabul edebildiklerini ve bu konuda sorun yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
“Bizde kayıtlı hasta sistemi mevcut. Bu sistem olduğu için; kayıtlı olmayan hastalarla sorun yaşıyoruz. Bu durum hastalara anlatılmalı bir şekilde. ‘Aile hekimliğinde nasıl kayıt yaptırılır? İkametgah alındığında direkt aile hekimliğine geçiş yapılmaz!’ bunların hastalara anlatılması lazım. Çünkü biz burada bunun çok fazla sıkıntısını yaşıyoruz.”
Türkiye’de Hekim Olmak - 1: ‘Çok para kazanan bir meslek olduğuna dair ön yargı var’
"Yönetmelik üzerinden rapor verebiliyoruz"
Hastaların gözünde ‘hekimlerin rapor uygulamasını’ bilmediği düşüncesine çok üzüldüğünü belirten Dr. Görgün “ Belirli prosedürler, yönetmelikler var. O yönetmelik üzerinden ‘gerçekten hasta ise’ ve ‘hasta burada ise’ rapor verebiliyoruz. Ama maalesef ki çok farklı durumlar ile karşılaşıyoruz.”
Mamak’ta görev yaptığını ifade eden Dr. Nazlı Akman “Belki çalıştığım yer ile alakalı ama hastalarım sevki kabul etmiyor” dedikten sonra ekliyor: “Hastalar ‘beni burada iyileştir. Başka yere gönderme.’ diyor. Biz de bu durumda elimiz kolumuz bağlı bir şeyler yapmaya çalışıyoruz.”
Türkiye’de hekim olmak-2: Daha öğrenciyken hevesinin kırılmasıdır
Hastaların “işe gitmediği” zaman rapor talebinde bulunabildiğini kaydeden Dr. Görgün, talepleri reddedildiğinde farklı olayların yaşanabildiğini ifade etti. Ücretli rapor verilmesinin yanlış olduğunu ifade eden Dr. Görgün “ Ücretli rapor verilmesin lütfen. Çünkü biz bu konunun da çok fazla sıkıntısını yaşıyoruz. Hasta ‘İlla para mı vereyim sana rapor vermen için’ diyor. Biz parayla çalışmıyoruz!”
Hasta görmeden ilaç yazılması ile ilgili taleplerin olduğunu belirten Dr. Görgün hastaların “diğer doktor yazmıştı” sözleri ile karşılaştıklarını belirterek; “Doktorun keyfine göre bir iş olarak algılıyorlar bu durumu. Aile hekimleri olarak bizim sorunumuz birleşemememiz. Bazı aile hekimliklerinin bunu yazması, her şeyi onaylaması ama bazı hekimlerin de belirli prosedürler çerçevesinde işini yapmaya çalışmasından kaynaklanan sorunlar yaşıyoruz.” ifadelerini kullandı.
"Hekim maliyeyle uğraşmamalı"
Dr. Görgün, ‘ Hekim maliyeyle uğraşmamalı’ düşüncesi ile ilgili olarak “Ben doktorum, benim işim parayla değil. Ben hasta bakarım, Mesleğimi icra ederim. Belki de sanatımı icra ederim. Benim işim budur. Kesinlikle ben stopajla uğraşmamalıyım. Bunlar benim alanım değil. Hastalar geldikleri an doktordan hizmet bekliyorlar. Ama ben aynı zamanda hasta bakmak dışında burada olan bütün işleri de devam ettirmek zorundayım. Aslında ben de bu işleri yapmak istemiyorum.” ifadelerini kullandı.
Sağlık Ocağı sisteminin daha iyi olduğunu o zamanlarda görev yapan hekimlerden duyduğunu dile getiren Dr. Görgün mali yükümlülüklerin hekimlerde olmaması gerektiğini belirtti. Aile Sağlığı Merkezindeki temizlik personelinin kendisine ilettiği bir notta “Bir doktor hasta bakarken kullanılacak deterjanı ve paspası düşünmemeli” yazdığını dile getiren Dr. Görgün “çok manidar” diye ekliyor.
Türkiye’de entegre sağlık sistemi sorunu olduğunu dile getiren Dr. Görgün; “Hasta hangi hastaneye gitmiş? Hangi tanı konulmuş? Hekim ne söylemiş? Bu soruların cevaplarını bazen hastadan alamayabiliyoruz. E-nabız’da her şeyi göremiyorum. Kendi hastam değilse hiç göremiyorum. Bazen sistemde de sıkıntılar olabiliyor. Öncelikli olarak entegre bir sağlık sistemi ortaya çıkarılmalı. Hasta bana gelmeden yarım saat önce başka bir hastanede girişi yapılmışsa bunu ben görebilmeliyim. Çünkü bu konuda çok büyük sıkıntı yaşıyoruz.” dedi.
Türkiye’de Hekim Olmak - 3: Sosyal hayatı feda etmemektir
"Google’dan çıkan yazı ile beni kıyaslamayın"
Hastaların İnternet’teki tıbbi bilgilerle tedavi olmaya gelmesi ile ilgili olarak “Ben hastalarıma ‘Bu işin eğitimini 6 yıl aldım. Google’dan çıkan yazı ile beni kıyaslamayın’ diye söylüyorum. Bir de komşu hekimliği var. Bu da bizim için çok sorun yaratıyor.” ifadelerini kullandı.
Aile hekimliklerine kimliksiz müracaat edildiğinde muayene edemediklerini dile getiren Dr. Görgün, “Bankalara, vergi dairesine, hastaneye kimliksiz giriş yapılmadığı gibi aile sağlığı merkezlerinde de kimliksiz işlem yapılamıyor.” sözleri ile aile hekimliğine müracaatta uyulması gerekenlere dikkat çekti.
