SAĞLIK HİZMETLERİNDE KONSOLİDASYON SÜRECİ
Sağlık hizmetlerinde konsolidasyon (birleşme) süreci her geçen gün önemini arttırırken, son dönemlerde düşüş göze çarpıyor…
13-17 Nisan 2016 tarihleri arasında Özel Hastanelerin ve Sağlık Kuruluşları Derneği’nin (OHSAD) Antalya’da düzenlemiş olduğu Sağlıkta Ortak Çözüm Toplantılarının 7. cisi düzenlendi. Bu toplantıya devlet bürokratları, hastane sahipleri ve hastane yöneticileri katıldı. Konsolidasyon süreci ile ilgili sektör temsilcileri ile yaptığım görüşmelerde bazı konuları sizler ile paylaşmak istiyorum.
Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye de 2002 yılında 774 Kamu Hastanesi, 270 Özel Hastane, ve 50 Üniversite hastanesi hizmet vermektedir. 2016 yılının ilk çeyreğinde, 874 Kamu Hastanesi, 554 Özel Hastane ve 71 Üniversite Hastanesi bulunmaktadır.
14 yıllık süre içinde Kamu hastaneleri %13, Özel Hastaneler %205, Üniversite hastaneleri ise %42 büyüdü. Buradaki göze çarpan en büyük büyüme Özel hastanelerde olurken OHSAD kongresinde Sağlık Bakanlığı yetkililerinin yaklaşık 100 özel hastane ruhsatının da askıda olduğunu bildirdiler.
Özel Sağlık sektörü 14 yıl içinde iki kat büyürken neden 100 hastane ruhsatı askıda?
Özel sağlık sektörü büyüyor fakat verimlilik aynı ölçüde büyümemektedir. Hastanelerin giderlerini 4 kaleme ayırdığımızda, Doktor giderleri, Personel giderleri, İlaç ve malzeme giderleri ve Diğer giderler (kira, doğalgaz, elektirik, su vb) yer almaktadır. Bu giderler her geçen gün artarken, Devletin hastanelere ödediği süreç, Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) fiyatları artmamakta, tam tersine düşmektedir.
Doktor açığı ve hemşire açığı devletin ve özel üniversitelerinin de desteğine rağmen devam ediyor. Bir tarafta Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği personel standartları var diğer taraftan bir hastaya ayrılabilecek personel sayısı ortada. İnsan Kaynağındaki verimlilik kısa sürede kapanacak gibi durmuyor İnsan kaynağındaki verimliliği eğitimle arttırabiliriz. Bunun yanında Etkili stok kontrolü yapılamıyor. Ameliyat paketlerinin oluşturulması ve bu paketlere göre maliyetlerin kontrolü sağl.anması büyük önem kazanmaktadır.
Ruhsatı askıda olan hastanelerin bina altyapı sorunları, gelirler de artış olmamasına rağmen giderlerin devamlı olarak artması, küçük hastanelerde karlı bir operasyon oluşturulmaması nedeniyle konsolidasyon sürecinin zamana yayılması ve en önemlisi özel sektör büyürken ölçek ve standartlar nedeniyle verimlilik aynı ölçüde büyümediğinden kısır bir döngüye girmesidir.
Hastaneler Ruhsatlarını askıya alırken neden konsolide olamıyorlar?
Ruhsat prosedürleri ve genel sağlık politikalarında sürdürülebilirlik konsolide olmanın önündeki engeller gibi görülse de Türkiye’de satın alımlar yaparak büyümek daha zor oluyor ve büyümeler daha çok organik şekilde oluyor. Şirketlerin kurumsallık düzeyinin düşük olması, karlılık rakamlarına kolay ulaşamamak, karlılık oranlarının gerçeğe uygun olmadığı analizlerde ortaya çıkması gibi nedenler satın alımların ve birleşmelerin yavaşlamasına sebep oluyor. Gelecek dönemde sağlık sektörünü sancılı bir dönem bekliyor lakin bu sancılı döneme rağmen büyümenin sürmesi için, hastanelerin profesyonel yönetime bırakılması, kurumsal bir şekilde işletme sergileyip hizmetlerin kalitesini artırarak tablolarını pozitif yönde değiştirmesidir. Sonuç olarak Türkiye’de Sağlık hizmetlerinin konsolidasyonu konusunda önümüzün çok açık olacağını düşünüyorum.
Ahmet EŞMECİ
Konak Sağlık Grubu
İcra Kurulu Üyesi
Genel Müdür / CEO