Medimagazin logo

Hastanede 'tele kuyruk' dönemi

SSK, eski bakan Okuyan'ın projesi telefonla randevu sistemine geçeli 4 yıl oldu ancak çile hâlâ bitmedi: Kuyruklar bu kez evlere taşındı! Santrala ulaşamayan hastalar günlerini evde telefon başında geçiriyor. Randevuyu alsa bile bu kez de hastanede ilaç ve röntgen kuyruklarına giriyor
Hastanede 'tele kuyruk' dönemi
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Türkiye'nin kanayan yarası haline gelen SSK hastanelerinde, yıllardır görmeye alışık olduğumuz manzaralar değişmiyor. 57. Koalisyon Hükümeti döneminde Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan'ın, 'En büyük projem' diyerek lanse ettiği telefonla randevu sistemine geçilmesi ve SSK'lılara, Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastanelerde muayene imkanı tanınması gibi kolaylıklar sorunlara çare olmuyor. Bakan Okuyan'ın, "Özel hastanelerle yarışır hale gelecek" dediği SSK hastanelerinde ne kuyruklar azalıyor ne de doktorların yükü hafifliyor. Günlerce hatta haftalarca telefon başında randevu almak için ter döken vatandaş için, randevu alındıktan sonra kar kış demeden hastane önünde bekleme faslı başlıyor. Metrelerce uzayıp giden kuyruklarda adeta can çekişen insanlar çoğu kez evine sonuç alamadan dönüyor. Merkez H a b e r Ajansı muhabirleri, İstanbul ve Trakya'daki SSK Hastanelerini tek tek dolaşıp, kimi zaman hasta kimi zaman doktor kılığında SSK hastanelerinde yaşanan rezaletin hem düşündüren hem de utandıran hikayesini kaleme döktü.

Okmeydanı SSK hastanesinde hastalar muayene olmak yerine adeta çile çekiyor. Muayene sırası alabilmek için telefon başında ter döken hastalar hastanede desaatlerce sıranın kendilerine gelmesini beklemek zorunda kalıyor. Röntgen çektirecek hastalar için sıra derdi sabahın erken saatlerinde başlıyor. Sabahın 03.00'ünde sıraya giren ve dondurucu soğukta bekleşen çoluk çocuk, yaşlı, genç hastalar içeriye girebilmek için sürekli yetkililerle tartışıyor. Kapıların açılması için saatin 07.30'da kantincinin gelmesini bekleyen hastalar yetkililerin, "Yağmur yağarsa kapıyı açarız" sözlerine karşılık, "Yağmur duasına mı çıkalım" diye tepki gösteriyor.

RÖNTGENE RANDEVU YOK
Röntgen çektirmek için kendi aralarında sıra oluşturan hastalar 170'e kadar sınırlı olan sıranın dışında kalınca bir gün sonra şanslarını yine deniyor. Çünkü SSK Okmeydanı Hastanesi'nde, bir tek röntgen çektirecek hastalar telefonla randevu alamıyor. Hastanenin bir servisinden diğer servisine hastalar yakınları tarafından taşınırken, sedyeleri hastabakıcılar yerine temizlik görevlileri taşıyor. Çöpler hastane bahçesinde çöp arabasını beklerken, ambulans merkezi otoparka dönüştürülmüş. Hasta yakınları hastanenin dinlenme salonunu yatakhane gibi kullanıyorlar. Kuyrukta canı sıkılıp uyuyan ve sıra beklerken insulin iğnesini vuran hastaları da görmek mümkün. Hastaneyi saran fırsatçılar da hastaları sömürmekte bir mahsur görmüyorlar. Eczanenin yakınında hastane dışında kamp kuranfotokopici ile hastane dışından hasta yakınlarına köfte ekmek satan satıcılar da hastanenin renklerini oluşturuyorlar.

ANNE, HASTA KIZINI TAŞIYOR
Sabah saat 05.30'da Okmeydanı SSK'ya vardığımızda hava henüz karanlıktı. Önümüze yaşlı bir kadın ve kızı çıktı. Kızı Esra'yı ishal ve halsizlik şikayeti ile hastaneneye getirmiş. Hastabakıcı doktorlar tarafından 'işi var' diye çağırılınca 500 metre yolu, kızını tekerlekli sandalyede dondurucu soğukta taşımak zorunda kalan anne Mine Gülyüz yaşadıkların aisyan ediyor. "Belim ağrıyor evladım bana yardım eder misiniz" diyen bu çaresiz kadına yardım edip genç kızı acil servise götürüyoruz. Ardından Okmeydanı SSK Hastanesi'nin kafesine yöneldik. Buradaki manzara içler acısıydı. Kimisi kalorifer peteğini yastık yapmış uyukluyor, kimisi de sandalyelere ayaklarını uzatmış derin uyku çekiyordu. Kediler de sandalyelerin üzerinde yerlerini almıştı. Kafenin gıda bölümü de dahil pislikten geçilmiyordu. Hasta yakınları cafeyi yatakhaneye çevirmişti. Saat 06.50'yi gösterdiğinde kantincinin içeri girmesiyle kapılar açıldı. Vatandaş, dışarıda bulunan listeye göre içeride sıraya girdiler. Yaklaşık 200 kişilik bir kuyruk oluştu. Röntgen servisi 15 dakikalık gecikmeyle saat 07.45'de açıldı.Sıra ilerlerken arka taraftan ses yükseliyordu. "Allah rızası için önünüzee kimseyi almayın." Sıra çabuk ilerliyordu. Herkesin ayrı bir derdi vardı. Kimisi hastaneye çok yakın bir yerden yürüyerek, kimisi ise Levent, Mecidiyeköy'den geliyordu. Gelenlerin çoğu ise İETT otobüsleri sefere sabah 06.00'da başladığı için dertliydi. Çünkü bu yüzden erken gelememiş ve sıranın en arkasına düşmüşlerdi.

BİR HAFTADIR GELEN VAR
Sıralar ilerliyor, herkes birbirine dertlerini anlatıyordu. Kimisi bir haftadır hastaneye gidip geliyor kimisi ise ilk kez geliyor ve ne yapacağını nereye başvuracağını bilmiyordu. Ön taraftan bir ses yükseldi numara bitti diye. Hemen ön tarafa doğru ilerledik. Görevli günde 170 kişiye numara verdiğini söylüyordu. Ancak daha sırada yaklaşık 30-35 kişi bulunuyordu. Tabii ki, buna en çok üzülen ise, 171. sırada olduğu için röntgen filmi birgün sonraki sabaha kalan 60 yaşındaki Hasan Avcılar oldu. Avcılar, "Bu ne şansızlık!..Görevli 170 kişiye numada verdiğini söylüyor. Ben 171. sıradayım. Önüme iki tane bayan aldım, onlar numara aldı ben alamadım" diyor.

BİR DOKTORA 110 HASTA
Doktorların kapılarındayazılan sıra numaraları çok ilginçti. Her doktorda en az 50 hasta ismi yazılıydı. Bazı doktorların kapılarında 84 hastanın ismi bulunuyordu. Poliklinikte 3 çocuk bölümü bulunuyordu. Bir bölümde doktor başına 84 hasta, nöroloji bölümünde 110 hasta, göz bölümünde 90, cerrahi bölümünde 84 hasta, 3 ortopedi servisinde 66 hasta, psikiyatri servisinde 28 hasta, dahileye servisinde ise doktor başına 65 hasta düşüyordu.

71 BİN PERSONEL ÇALIŞIYOR
Geçtiğimiz ayın verilerine göre Türkiye genelinde SSK'ya bağlı sağlık tesislerinin sayısı, dispanserler ve hemodiyaliz merkezleri de dahil 569'u buluyor. 34 bin 185 adet yatak kapasiteli SSK kurumlarında 2004'ün ilk 6 ayı içerisinde 30 milyona yakın hasta poliklinik hizmeti alırken, 697 bin 458 kişi yatarak tedavi oldu. SSK'ya bağlı sağlık tesislerinde görev yapan personel sayısı 71 bin civarında. Bunlardan 7 bin 97 kişi uzman hekim, 14 bin 284 hemşire ve ebe görev yapıyor. Uzman hekim başına yaklaşık 5 bin hasta düşerken İstanbul'da toplam 5 bin yatak kapasiteli 46 tane SSK tesisi bulunuyor.

Sabah
hastanede
tele
kuyruk
dönemi
Yorum (1)
HASAN DOĞAN
Hocam merhabalar.Babam kısmi felç.Konuşma yok. Damar tıkanıklığı ve beyin kanaması sonucu.Bize yardımcı olurmusunuz. Ne yapmalıyız. Size nasıl ulaşacağız Sağolun. Selamlar
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir