Sağlık Bakanlığının çıkardığı Sağlık Raporlarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönerge ile ilgili Rapor ve Aile Hekimliği Grubu’ndan hekimler açıklamalarda bulundu. Sağlık raporlarının aile hekimliğinde en çok probleme yol açan ve aile sağlığı merkezlerinde en fazla şiddete yol açan neden olarak gösterildiği açıklamada Dr. Kenan Başkan şunları kaydetti:
“Sağlık Bakanlığı’nın 30 Eylül 2019 da çıkarmış olduğu Sağlık Raporlarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönerge ile sporcu lisansı dışında, sosyal aktivite amaçlı rapor alınmasının gerekli olmadığı karara bağlanması aile hekimleri açısından iyi bir gelişme fakat aslında tek hekim tarafından düzenlenen sağlık raporları nedeniyle toplumun sağlığını birebir sarsacak sorunlar var. Konu ile ilgili örnekler verecek olursak: Sürücü raporları yıllarca heyet ile verilirken bu durumun bir aile hekimi yani tek hekim raporu üzerinden verilme kararı oldukça ciddi bir sorun. 26 madde sağlık tespitini içeren bu raporun tek hekimce düzenlenmesi mümkün görünmüyor. Yayınlanan yönergede " Sürücü/sürücü adaylarından iki gözü de gören ve beyan formunda belirtilen renk körlüğü, gece körlüğü (tavukkarası), göz kapağında düşme, çift görme veya şaşılık, blefarospazm, katarakt, afaki veya progresif göz hastalığı bulunmayan kişilerin pratisyen hekim/aile hekimi tarafından görme keskinliği yönünden mezkûr hüküm kapsamında muayenesi yapılır. " yazıyor, şimdi hasta beyanında katarakt olmadığını beyan ederse biz de bunu atlarsak ne olacak? Çünkü kişi katarakt olduğunu bilemeyebilir, beyana da yok yazar. Aslında her sürücü raporu alanın mutlaka bir göz hekimine görülmesinde fayda var. 1/5000 tavuk karası ihtimali var. Göz muayenesi için snellen, görme alanı ve göz dibi şart.
Trafik kazalarının en çok neden olduğu hastalıklar göz rahatsızlıkları nedeniyledir ve aile hekimliği poliklinik şartlarında gözden kaçan noktalar olabilir. Çünkü artık göz muayenelerinde oldukça gelişmiş cihazlar kullanılıyor. Diğer yandan kişi kaza yaparsa üçüncü şahısa da zarar verebileceğinden sürücü sağlık raporunun önemi daha da artmaktadır, çünkü birebir toplumda yaşayan diğer insanları da etkileyebilecek bir rapor türüdür.”
Sağlık Bakanlığından raporlarla ilgili önemli düzenleme: Mendil kapmacaya rapor yok!
“İşe giriş raporlarındaki düzenlemelerde sorun var”
Yönerge ile ilgili görüşlerini dile getiren Dr.Levent Tuna Şengöz ise işe giriş raporlarındaki düzenlemeye ilişkin şunları kaydetti:
“İşe giriş raporları ile ilgili maddeye bir ekleme yapılmış “İşe giriş raporu almak isteyen kişiler 50’den az çalışanı bulunan ve az tehlikeli işyerlerinde çalışacaklarına dair bir belgeyi başvuru yaptıkları hekime ibraz etmek zorundadır” yani kişi önce işyerinden o işyerinin 50 den az ve az tehlikeli olduğunu gösterir belgeyle aile hekimine başvuracak deniyor. Burada da bazı sorunlar var. Örneğin; işyerinin koşullarını aile hekimi bilemez, az tehlikeli olmasına rağmen laboratuvar ve görüntüleme tetkiki gerektiren işler de var bu durum da toplumun sağlığını tehlikeye atıyor. Örneğin; kreş öğretmenliği, markette çalışılması gibi az tehlikeli fakat insanlarla içli dışlı, bulaşıcı hastalık, akciğer hastalıkları açısından araştırılmalı ve öyle karar verilmeli.Görüntüleme yapılması mümkün değil aile sağlığı merkezlerinde. “
AHEF sağlık raporlarının esaslarını belirleyen yönerge için yürütmeyi durdurma davası açıyor
“Aile sağlığı mekezlerinde en fazla şiddete yol açan neden sağlık raporları”
Dr. Mustafa Tamur ise sağlık raporlarının aile hekimliğinde en çok soruna yol açan neden olduğunu belirterek; “Sağlık raporları aile hekimliğinde en çok probleme yol açan ve aile sağlığı merkezlerinde en fazla şiddete yol açan nedendir. Özellikle sürücü raporunun yine hastanelerde oluşturulacak bir birim tarafından verilmesi sorunu hafifletecektir. İşe giriş raporu ise iş kazaları ve meslek hastalıkları açısından ülkemizin durumu düşünüldüğünde tamamıyla OSGB ve işyeri hekimleri tarafından düzenlenmelidir. Kişinin işe girmeden önce verilecek raporla o işe uygun olup olmadığını bilmesi ve sonrası oluşabilecek bir meslek hastalığında durumunu ispatlayabilmesi açısından doğru bir rapor alabilmelidir, bunu da ancak profesyonel kurumlar ve işyeri hekimi yapabilir. “ dedi.
“Yönerge aile hekimlerinin bulunduğu komisyonca değerlendirilmeli”
Dr. Ünal Alkan ise tek hekim raporlarının kapsamına dikkat çekerek “Av tüfeği gibi ülkemizdeki en önemli cinayet aracına tek hekim raporu vermek büyük bir çelişki yaratmaktadır. Zira tabanca almak için heyet raporu gerektirirken, kolayca herkesin alabileceği bir av tüfeği ruhsatı için alınan sağlık raporu da heyetle olmalıdır.
Sporcu lisans raporları ile ilgili olarak kardiyolojik konsültasyon eğer hava ve su sporları da yapıyorsa nörolojik konsültasyon şart olmalıdır. Verdiğimiz hizmetin standartları yüksek tutulmalıdır, insidansal olarak topluma yaklaşılmamalıdır, herkesin bu muayeneleri olmaya hakkı vardır. “ ifadelerini kullandı.
Yapılan açıklamada yönergenin içinde aile hekimlerinin de bulunduğu bir komisyon ile yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı.