Medimagazin logo

Ya çalış ileri yaşında, perişan ol! Ya da emekli ol, ileri yaşında perişan ol!

Kaynak: MEDİMAGAZİN
Ya çalış ileri yaşında, perişan ol! Ya da emekli ol, ileri yaşında perişan ol!
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Biz hekimler eskiden her çalışan meslek gurubunda gibi 20-25 yılda emekli olup,muayenehane ya da özel hastanede çalışarak yaşamımızı devam ettirirdik. Şimdilerde emekli olma yaşı bütün çalışanlara olduğu gibi bizde de yükseltildi.Gerçi SGK’nın  bu ''reformu!'' yapmakta  kendince haklı  gerekçeleri var. Yanlış uygulamalar sonucu yıllarca  oluşan görev zararları şu an bir şekilde bizlere ödetiliyor.Gördüğümüz kadarıyla bu uygulamanın geri dönüşü yok.Ülke sosyal güvenlik açığı nedeni ile ekonomik krize girmeyi göze alamaz.Zaten sosyal devlet olma iddiamızda olmadığına göre bundan sonra durum böyle sürecek.Yani ''yaşlı çalışan'' kavramına  alışmamız gerekiyor.Ama asıl  bizimle birlikte devletinde alışması ve bu duruma uygun yasal düzenlemeler yapması gerekiyor.
 
Bütün bunlar bir yana biz hekimler olarak karşı karşıya kaldığımız duruma bakalım. Çalışırken aldığımız maaş (normal maaş+ sabit döner + değişen döner+nöbet ücretleri+geçici görev döner sermaye gelirleri+ zorlukla alabildiğimiz geçici görev yollukları) ile emekli olduğunda aldığımız maaş (basında yer alan değil de gerçek  maaşımızın %75’i)arasında öylesine büyük ve karşılanamaz bir fark var ki pratik olarak emekli olmak neredeyse  olanaksız.Emekli olduğumuzda aldığımız maaş ile geçinmek bir yana idare etmek bile çok zor.Eğer tek maaşlı isen sendikaların yayınladığı ''yoksulluk sınırı''  geliri ile karşı karşı kalmamız söz konusu olmaktadır.
 
Bu döner sermayenin değişken  geliri sağlık çalışanlarının başına öylesine bir sorun oldu ki, emeklilikte bile zararını görmekteyiz. Normalde çağdaş bir ülkede, çalışanlar çalışırken aldıkları toplam maaşın yüzdesi üzerinden emekli maaşı alırken,biz sağlık çalışanları  sağlıkta dönüşümün bize kestiği cezayı emeklilikte de çekiyoruz.İşin ilginç tarafı şu an ki yöneticilerimizde aynı sorunu emekliliklerinde yaşayacaklar. Biz bunları dile getiriyoruz diye belki de problem kaynağı olarak görülüyoruz ama durum onlar içinde aynı. Bu durum yıllarca en yetkili   sağlık mensubu olan Sağlık Bakanlarımız defalarca tarafından dile getirilip konuya çözüm arandığının söylemesine rağmen ,bir arpa boyu bile yol alınamamıştır.Durum böyle olunca sağlık çalışanları emekli olamamaktadırlar. Emekli olamayınca bu sefer ortaya ileri yaşta çalışmak durumunda kalan sağlıkçılar sorunu  ortaya çıkmaktadır.Zaten yeni işe başlayanlar 60-65 yaşından erken emekli olamayacaklardır.
      
İşte bu yaşı ilerlemiş sağlık çalışanlarının sıkıntılı durumu artık acı bir gerçek olarak karşımızdadır.Doğal olarak, kişiler çalışmak zorunda olunca,genç yaşlarda yaptıkları hizmetleri ileri yaşlarda da yapmak durumunda kalmaktadırlar.Ama insan fizyolojisi buna izin vermemektedir. 55-60 hatta 65 yaşındaki sağlık çalışanlarına dünyanın hiçbir yerinde tutturulmayan 24 saatlik kesintisiz ve dinlenmeksizin nöbetler tutturulmakta, 9 saatlik kesintisiz mesailer yaptırılmaktadır. Ne sağlık yöneticileri ne de genç meslektaşlarımız bu durumun vahametini görmektedir ve de bir süre sonra kendilerinin de aynı sıkıntı ile karşılaşacaklarının farkında değilmiş gibi davranmaktadırlar.Bu konu dile getirildiğinde bırakın çözüm önermeyi,önerilen çözümlere bile burun kıvırmaktadırlar.Bunu ne zaman sorun olarak görecekler ve de ne zaman çözüm bulmaya çalışacaklar gerçekten merak etmekteyim. Ya da durumun farkındalar da , sağlık çalışanlarının üzerindeki ölü toprağının sayesinde sorunlarını dile getirememelerinden mi yararlanıyorlar bilemem.Hiç bir sorununu ortaya koyamayan ve dolayısıyla dile getiremeyen sağlık çalışanları,her zaman ki gibi bu sorunu da ‘’Tabip Odaları bu konuda ne yapıyor?’’ klasik sorusu ile geçiştirme eğilimindedirler. Bu cümleyi özellikle yazdım. Son yıllarda hızla artan ve vahimleşen ‘’Sağlıkta Şiddet’’ gibi bir soruna bile destek vermekten kaçınan ve ürken  sağlık çalışanlarının bu yazıdaki sorun ile ne derece ilgileneceklerini bir düşünün.
    
Ama her ne olursa olsun,yaşı ilerlemiş sağlık çalışanlarının durumu  önümüzdeki yılların en önemli sıkıntılarından birisi olmaya aday bir sorundur.Büyük sorunlar yaşanmadan bu ileri yaştaki sağlık çalışanlarının çalışma koşullarını rahatlatmak ya da emeklilikte sıkıntıya düşmeyecekleri bir ücreti vermek uygun bir çözümdür. Çalışamıyorsan emekli ol sözü, çalışamıyorsan emekli olup sürün olarak değişmiştir.Çalışırken eline geçen kazancın  çok azı emekli maaşı olarak verildiği için, çalışırken ölmek daha uygun bir seçenek olmuştur. Ölen ölür kalan sağlar bizimdir yaklaşımı doğru değildir.Sağlık çalışanlarının oy sayısı baktıkları hastalara göre oldukça az nasıl olsa diyerek konuya çözümsel yaklaşmamak da doğru değildir.
   
Performans sisteminden alınan aylıklar emekli maaşına yansımadığından bunlar  sağlıklı gençlik döneminin geliri olarak kalmaktadır. Emeklilik ise  sağlık sorunları ile birlikte  geçim sorunu ile de uğraşılan bir dönem haline gelmiştir. Bir mesleğin çalışanlarını umutsuzlukla, emeklilerini ise mutsuzlukla test etmek nedendir, bilemiyorum.Yeni bir 14 Mart Haftasında umutlu olmak tek seçeneğimiz ne yazık ki.

  Saygı ve sevgilerimi sunarım.
 
   Dr.Özcan Yılmaz

emeklilik
doktor
Yorum (19)
RKTR
En az 6 sene eşşek gibi ders çalış. Sonra, en az 40 sene daha eşşek gibi çalış. Ölümüne yakın, ayda 1700 liraya emekli ol. Bu arada halk, basın ve devlet tarafından sürekli aşağılan, hakaret ye, dayak da ye, teorikman öldürülmek de mümkün, ve Milli Tıp Hukuku Formülü de başının üzerinde her an Demokles’in kılıcı gibi sallansın .. Ne iş be !!
0
Cevapla
H. Fatih ÇAY
Dr Özcan Yılmaz'ın yazdıklarının tamamına katılıyorum. Ek olarak, performans adı altında ödenen ek ödemelerin, resmi ve anayasal hak olan yıllık izin kullanılan dönemlerde, aktif çalışılan gün katsayısı ile çarpılması sonucunda, izin kullanılmayan dönemdeki kazanımları da tırpanladığı unutulmamalıdır. Çok haklı ekonomik kaygıların, sağlık çalışanları ve özellikle de hekimlerin, dinlenme haklarına karşı örtülü bir engel olması, pek çok kişinin bu hakkı kullanamamamasına ve buna bağlı fiziksel ve ruhsal problemlere yol açtığı herkes (sağlık alanındaki) tarafından bilinmesine rağmen, özellikle kendilerine "meslek odaları denen" örgütlerin görmezden geldikleri önemli bir problemdir. Geçen yıllar içinde, mesai dışı çalışmanın, hekimlerin dinlenme hakkını gaspettiği düşüncesinden yola çıkarak, bu çalışma sisteminin dayanağı olan mevzuatı iptal ettirerek -sözüm ona- başarı sağlayan meslek örgütü, performansa dayalı ödemelerle ilgili benzer bir girişimde bulunmayarak kendisi ile çelişmektedir. Aktif çalışılan gün katsayısı uygulaması, verilen emeğin, kullanılan izne karşılık diyet olarak dayatılmasının matematiksel adıdır. Medimagazin aracılığı ile bu çağrıyı buradan başlatarak hem emeklilik hem de çalışma dönemlerindeki insani ve adil koşulların sağlanması dileğiyle, herkese mutlu bir 14 Mart haftası dilerim.
0
Cevapla
AYDIN ŞAVKLI
Yazılanlara katılmamak mümkün degil.SAĞLIKLI OLMAK İLE SAĞLIKSIZ YAŞAM VE ÖLÜM ARASINDAKİ mesafeyi iş edinen bizler,artık çok sıradan bir meslek sahipleri haline getirildik.Bunun faturası zamanla çok acı olarak karşımıza çıkıyor.Performans gibi yani daha açıkçası parça başına ücretlendirme,şimdilik fazla parça üretenler için cazip gelebilir.Ancak onlarda birgün hem vicdanen hemde maddi açıdan gerçeklerle karşılaşacaklar.Ben yazıda bahsedilen 60 yaşlarda bir hekimim.Aktif olarak çalışıyor ve bir zamanlar sayın siyasilerin söylediği gibi kazandıklarımla idare ediyorum.Maddi getiri ve emeklilik beklentim beni karamsarlığa itmiyor değil ama asıl olarak mesleğimin bu kadar ayaklar altına alınması beni çok ciddi yaraladı,yaralıyor.Onun için en azında maddi durumumuzun düzeltilmesi ve ONURLU BİR MESLEĞİN sahibi olmak adına birlik olmak,dişimizi göstermek zamanı çoktan gelmiştir.
0
Cevapla
dr AKÇ
Fevkalade önemli bir konuya değinilmiştir.Artık hekimler,kendi gemilerini kurtarma anlayışından vazgeçmeli,ortak sorunlara yönelmelidir.Kimse bu sorunlara çözümü başkasından beklememeli,hele de Sağlık Bakanlığından hiç!
0
Cevapla
Cemalettin Tunçkaya
Elbette yazılanlara katılmamak mümkün değil.Ama herşey lafta kalıyor buyrun birşey yapalım dendiğinde.Hekimsen kuruldu ne kadar üyesi vardı? 6 ay boyunca her tülü platforma birşeuyler gundeme getirilmiye çalışıldı .Hek,mler neredeydi hep görmezden gelindi.Çünki samimi değiliz. Korkuyoruz düzenimizn bozulmasından elimize geçenden dahaz almaktan.Hiç bir hastanenin standardı yok ucret konusunda..Performans yasasına göre ülkede aynı maaşı alan neredeyse 2 hekim bulamazsınız.bunun tek sorumlusu bizlerizHepimiz senelerdir bu fiyaskoyu yaşıyoruz. .Kimse kimseyi kandırmasın eğer biz istemesek kimse bizim üzerimizden oy hesabı yapamaz .Bencillik hat safhada hem ben fazla alayım hemde meslektaşım benden az alsın .Trajedimiz.bu.Boynumuz celladımızın önünde ama hala sucluyoruz sistemi hükümeti veya baska bir suclu bulup rahatlıyoruz..Gerçeklerle karşılaşmak korkutuyor bizi.mücadele edip zarar göreceğim korkusu. Hoca durumumuza senler önceden göndeme yapmış zaten: Seviyoruz filleri köy halkı memnun iki fil daha verin olalım mecnun
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir