Fizyoterapistlik mesleğinin, fiziksel uygunluğun sürdürülmesinde, hareket bozukluğuna yol açan doğuştan veya sonradan oluşan her türlü yaralanma, hastalık veya yaşlanma ile ilişkili ağrı ve fonksiyon bozukluklarının önlenmesi ve tedavisinde rol alan bir meslek olduğunu kaydeden Prof. Dr. Bakar, “Fizyoterapistler, uzman bir hekimin tanısı sonrası, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon’a özgü, bir çoğu dünyada fizyoterapistler tarafından geliştirilmiş ve bilimsel kanıtlara dayalı değerlendirme ve tedavi yaklaşımları uygulayarak, sağlık ve sağlıkla ilgili yaşam kalitesinin artırılmasında, engelli bireylerin çevreye uyumsuzluklarının azaltılması, mesleki ve sosyal entegrasyonlarının sağlanması ve mevcut çevre ve toplumda gerekli düzenlemelerin yapılması amacıyla, rehabilitasyon hizmetlerinin planlanması ve yürütülmesinde önemli görevler üstlenmektedirler.” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Bakar, dünyada yaklaşık 125 yıllık bir geçmişi olan Fizyoterapistlik mesleğinin bugün prestijli ve tercih edilen meslekler sıralamasında ilk 10’da yer aldığını kaydederek, lisans düzeyinde 4 yıllık Fizyoterapi ve Rehabilitasyon eğitimi veren fakülteler bulunduğunu ve İzmir Bakırçay Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi bünyesinde bulunan bölümün ilk öğrencilerini bu yıl aldıklarını ifade etti.
Prof. Dr. Yeşim Bakar fizyoterapi lisans eğitiminin hastanın değerlendirilmesi ve hareket sistemi problemlerinde tedavi programını planlama ve uygulamaya yönelik, temel bilimler, klinik bilimler, mesleki dersler, araştırma metodolojisi, seminerler ve yoğun klinik çalışmaları kapsadığını kaydetti. Fizyoterapi ve Rehabilitasyon bölümünden mezun olan öğrencilerin “Fizyoterapist” ünvanı aldıklarını kaydeden Prof. Dr. Bakar, öğrencilerin istedikleri takdirde mezuniyet sonrası bilim uzmanlığı ve doktora çalışmaları da yapabildiklerini söyledi. İzmir Bakırçay Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Yeşim Bakar, tüm meslektaşlarının 8 Nisan Ulusal Fizyoterapistler Günü”nü kutlayarak, meslek yaşamlarında başarılar diledi.