TTB: Adli Tıp Kurumu lağvedilmelidir

Türk Tabipler Birliği (TTB) Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy, Adli Tıp Kurumu'nun toplum nezdinde güvenilirliğini kaybettiğini öne sürerek, "Adli Tıp Kurumu lağvedilmelidir ve üniversiteleri temel alan bir yeniden yapılanma girişimine başlanmalıdır" dedi.

Türk Tabipler Birliği (TTB), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Adli Tıp Uzmanları Derneği (ATUD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İnsan Hakları Derneği (İHD)ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Adli Tıp Kurumu'na dair yaşanan son gelişmelere ilişkin basın açıklaması ortak basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan TTB Prof. Dr. Gençay Gürsoy, Adli Tıp Kurumu'nun toplum nezdinde güvenilirliğini kaybettiğini ve çifte standartlı raporlar hazırlandığını öne sürerek, "Örneğin panik atak tanısı konarak bazı işadamları tahliye edilmekte. 4. evredeki kanser hastaları "tedavisi cezaevinde yapılabilir" diye tutuklu bulunmaktadır. Üzmez olayı ile ilgili trajikomik raporları hepimiz biliyoruz. Bir çocuğun psikolojik tramvaya maruz kalıp kalmadığı konusunda çocuk psikiyatrisi uzmanı olmadan verilen raporlar görüldü bu ülkede" diye konuştu.

Adli Tıp Kurumu'nun bağımsız olmadığını ifade eden Gürsoy, "Adli Tıp Yasası'nın kendisinde kurumun resmi bilirkişi kurumu olduğu belirtilmektedir. Resmi bilirkişi kurulu olması demek devlet bilirkişisi olması demektir. Halbuki Türkiye'yi sarsan yüzlerce adli olayın suçlusu devlettir. Devlete karşı açılan davalarda devlet kendisini temsil eden bilirkişi kurulundan bilirkişi raporu talep etmektedir. Bu açıklanabilir değil. Aynı zamanda yapılanma bakımından da bilimsel değil. Sonuç olarak birkaç yılı içine alan bir yüksek kurul raporu ile çözülecek sorun değildir. Adli Tıp Kurumu lağvedilmelidir ve üniversiteleri temel alan bir yeniden yapılanma girişimine başlanmalıdır" şeklinde konuştu.

Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Avukat Selçuk Kozağaçlı ise resmi bilirkişi olamayacağını ifade ederek, "Adalet Bakanlığı kendisine ait, ataması bizzat kendisinden çıkan bir kurum ile yargıya müdahale etmektedir. Bir diğer nokta GATA'da resmi bir bilirkişidir, üniversiteler de resmi bilirkişidir. Ancak GATA'da verilen raporlar Adli Tıp Kurulu denetimine tabi tutulmamakta. Üniversitelerde verilen raporlara ise Adli Tıp Kurumu denetimi istenmektedir" dedi.

Adli Tıp Uzmanları Derneği Başkanı Doç. Dr. Serhat Gürpınar da bugüne kadar ki çığlıklarının duyulmadığını ve Türkiye'nin bu noktaya geldiğini anlatarak, "Ama yine de bir noktaya gelmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Geçtiğimiz günlerde Adli Tıp Kurumu'nda görev değişikliği oldu. Değerli bir arkadaşımız göreve geldi. Ancak o arkadaşımızın da eli kolu bağlı oturduğunu görmekteyiz. Biz meslek kuruluşları olarak Adli Tıp Kurumu'ndaki bu süreci Ekim ayında yapacağımız sempozyuma taşıyacağız. Bir yeniden yapılanma ve yeniden kanun hazırlama sürecini elimizden geldiğinde sivil toplum örgütleri ve üniversiteler olarak yapmaya çalışıyoruz. Burada en önemli faktör siyasi iktidarın bu konuda inisiyatif kullanması. Biz sadece kendilerine teknik anlamda destek olabiliriz" açıklamasında bulundu.