Medimagazin logo

Hemşire, kınama cezasını mahkeme kararıyla iptal ettirdi

Türk demokrasi tarihinde önemli yere sahip olan 12 Eylül Anayasa referandumu ilk meyvesini verdi. Memurlara verilen uyarı ve kınama cezalarına açılan yargı yoluna başvuran bir hemşire kınama cezasının iptalini kazandı. Böylece memurların önünde büyük engel olan kınama cezaları Anayasa değişikliğiyle son bulmuş oldu.
Hemşire, kınama cezasını mahkeme kararıyla iptal ettirdi
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Bolu İzzet Baysal Hastanesinde görev yapan bir hemşireye idare tarafından kurumun işleyişini bozacak şekilde farklı hekimlerden raporlar alarak meslektaşlarının iş yükünü arttırdığı gerekçesiyle kınama cezası verildi. Söz konusu cezaya 21 Eylül 2010 tarihinde yapılan itirazın reddedilmesi üzerine Türk Sağlık-Sen tarafından dava açıldı.

Açılan davayı görüşen Zonguldak İdare Mahkemesi verdiği kararda, Anayasa değişikliği ile disiplin cezalarının yargı denetimi dışında bırakılamayacağının hüküm altına alındığına dikkat çekti.

Kararda hemşirenin aldığı raporların doğruluğunun hakem hastane olan Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından da onaylandığı belirtildi. Mahkeme hemşirenin rapor aldığı için kınama cezası ile cezalandırılmasında ve cezaya yaptığı itirazın reddedilmesinde hukuka uyarlılık bulunmadığına hükmetti. Söz konusu işlemin iptaline karar verdi.

Kınama gibi cezaların yargıya götürülmesi ile bu cezaların ne kadar keyfiyete dayandığının ortaya çıktığını belirten Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci " Kınama ve uyarı cezasına yargı yolu kapalı iken idareciler sıklıkla bu iki ceza türünü keyfiyetlerine göre uyguluyordu. Bu cezaların yargı denetimine açılması ile birlikte kazandığımız bu ilk davada bu konuda ne kadar haklı olduğumuzu göstermiştir. Rapor alan ve raporu hakem hastane tarafından onaylanan bir çalışana ceza vermenin hiçbir dayanağı yoktur. Çalışanı mağdur eden bu tür cezaların iptali için hukuki zeminde mücadeleyi sürdüreceğiz. " dedi.

hemşire
kınama
cezasını
mahkeme
kararıyla
iptal
ettirdi
Yorum (7)
Tip doktoru
Sonra sen misin dava açan, fazla nöbet yazma, keyfi geçici görevlendirme, izinleri kabul etmeme, zihniyet aynı kaldıkca ne değişir, anayasa mahkemesini bile kaale almadilar
0
Cevapla
z.ç
gerçekten idareciler hakkaniyetten uzak keyfi cezalar veriyorlar. kendilerini sağlık bakanlığının temsilcisi olarak o kadar güçlü görüyorlar ki her türlü şeyi bahane edip doktor üzerine mobbing uyguluyorlar. bizzat bunu yaşıyorum. resmen psikolojimizi bozuyorlar.ama allah adildir. zaliminde daima karşısındadır. bakanlığımızdan çok rica ediyorum başhekimlerimiz biraz vicdanlı olsunlar. doğruyu yanlışı ayırdedebilsinler etrafın dolduruşuna gelmesinler.bakanlığımız haklının yanında olsun herzaman başhekimin yanında olmasın onun bakanlıkta arkadaşları var diye bu ona beni ezme hakkı vermesin. onlara personeline karşı adil olması gerektiğini öğretsin kriterin yalakalık değil dürüstlük olduğunu öğretsin.sayın bakanım lütfen başhekimleri uyarın kul hakkı yemesinler. ne yaptığının farkında değil belki ama benim hakkım ona geçiyor ve ben hakkımı o bunu anlayana kadar helal etmeyeceğim.sayın bakanım lütfen haksılıkyapan keyfi uyarma kınama ve dikkat çekme cezası veren başhekimleri uyarın size güvenerek bunu yapmasınlar teşekkürler saygılar
0
Cevapla
Sağlıkmem
Bu hemşirenin gerçekten hasta olduğuna inanmıyorum, çevremde o kadar çok rapor alan var ki? Tabi artık eskisi kadar olmuyor dönerim kesilecek korkusundan. Üniversitede iken bizede çok gelirdi bu tür dosyalar. Nasıl bir karar verebilir ki Ankara Üniversitesi. Pnömoni teşhisi ile 10 gün rapor olmuş, nasıl ispatalayacak Ankara Üniversitesi pnömoni olmadığını yada en basitinden tolsillit olmadığını. Bence kınama değil daha ağır yaptırımlar olmalı gerçekten hasta olmayanlar için. Soruşturma rapor aldığı sırada açılmalı gerçekten bakılmalı hasta mı diye. Ki bunu adet haline getirenler var. Mesela bizim hastaneye 3 ay önce atanan FTR doktoru 3 aydır raporlu, yatışlı. 3 ay rapor almayı gerektiren nasıl bir hastalığı var merak ediyorum. Bir kısım insanlar çalışırken bir kısmı yattığı yerden alıyor o parayı, ve o parayı çoluğuna çocuğuna yedirebiliyor, haram parayı.
0
Cevapla
kübra ışık
Maalesef çalışma hayatında bir kısım insan nazıyla niyazıyla diğerlerinin üstünde yük oluyor. Hasta olana sözüm yok ama hastalık hastası, nazlı olan kişiler diğer sağlıklı? olan kişileri üstüne haddinden fazla yük bindiriyorlar. Bu konunun üstünde durulması gerek. Kongre deyince canlanan kişiler angaryaları başkalarının üstüne atıyor, yönetimi de kafaladıysa değmesin keyfine. Artık yutdışındaki gibi birimlerde gizli ve objektif supervisor denen ve şefi ya da yöneticiye de denetleyen bir sistem kurulmalı, onlar ve adamlarının diğerlerinin üstündeki zulümleri bitmeli. Bu bir gerçek ve hepimiz bunu biliyoruz değil mi?
0
Cevapla
dr.zandena
ŞİMDİ SIRA TAZMİNAT DAVASINDA BU HEMŞİRE ARKADAŞA BU KADAR ZAMAN KAYBETTİREN VE MADDİ MANEVİ YORANLARDAN HAKKINI ARAMAYA DEVAM ETMESİNİ BEKLİYORUZ... ŞİMDİDEN BAŞARILAR.
1
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir