İZMİR-Prof. Dr. Demirkol, Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ve İzmir Tabip Odasının Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü Desem Salonu'nda düzenlediği ''Gıda ve Sağlık'' panelinin açılışında yaptığı konuşmada, kronik hastalıklar sonucu dünyada yılda yaklaşık 58 milyon insanın yaşamını yitirdiğini ifade etti.
Bu ölümlerin yüzde 60'ının bulaşıcı hastalıklar ve enfeksiyonlarla, kalp damar tıkanıklığı ve diyabetten kaynaklandığına dikkati çeken Prof. Dr. Demirkol, kronik hastalıkların önlenmesinde beslenmenin çok önemli olduğunu vurguladı. Prof.Dr. Demirkol, şunları kaydetti:
''Bu sonuç, 'ABD, AB'nin sorunudur. Biz o kadar kaygılanmayalım' anlayışı doğru değildir. Kronik hastalığa bağlı ölümlerin yüzde 80'i Akdeniz ülkelerinde oluyor. Bu konuda İsrail birinci, Türkiye ikinci sıradadır. Türkiye'de 2005'te Sağlık Bakanlığının yayınladığı raporda, ülkemizde yılda 130 bin kişinin kalp damar hastalıklarından yaşamını yitirdiği saptandı.
Aynı raporda, Türkiye'de 15 milyon yüksek tansiyon, 4 milyon şeker, 3 milyon tütün ve tütün türevlerine bağlı solunum yetmezliği, 2 milyon da kalp damar hastasının bulunduğu bildirildi. Dünya ölçeğinde kronik hastalıkların oluşumunun başında şeker kullanımı geliyor.''
-''GENÇLERDE DEMİR EKSİKLİĞİ VAR''-
İnsan beslenmesinde karbonhidrat oranının yüzde 50'yi aşmasının kronik hastalıklara yol açtığını, insanın vejeteryan yöntemle beslenmesinin de mümkün olmadığını dile getiren Prof. Dr. Demirkol, şunları söyledi:
''Türkiye, kronik hastalıklarla mücadele için yılda 15 milyar dolar harcıyor. Türkiye'de gençlerde inanılmaz bir demir eksikliği var. Kırmızı et doğadaki en önemli demir kaynağıdır. Bitkiden demir çok daha az özümsenebilmektedir. Dana eti bir demir kaynağıdır, protein kaynağı değildir. Ben proteinimi bulgurdan, baklagilden alıyorum. Doğal beslenen ineğin sütünde Omega 3 vardır, yapay beslenende hiç yoktur. Doğal beslenen ineğin sütünde damar sertliği yapıcı donmuş yağ asidi yoktur, yapayda vardır.''
Sözlerine ''Damar tıkayan kolesterol değil, şekerdir'' diyerek devam eden Prof. Dr. Demirkol, toplumların şeker tüketiminin artış eğrisiyle, hastalıkların artış eğrisinin bire bir örtüştüğünü söyledi. Prof. Dr. Demirkol, ''Çünkü, şeker sadece kalorisiyle, şişmanlatıcı etkisiyle zarar vermiyor, doğrudan kimyasal yapısıyla da çok tehlikelidir. İnsan vücudunun şeker almasına gereksinim yoktur'' dedi.
-''MISIR ŞURUBUNDAN ŞEKER ÜRETİLİYOR''-
Prof. Dr. Demirkol, Avrupa Birliği'nin şeker üreten ülkeleri belirlediğini, bunlar arasında Türkiye'nin olmadığını öne sürerek, şu bilgiyi verdi:
''Türkiye'deki şeker pancarı ile doğal yollardan şeker üreten 25 fabrika önümüzdeki yıllarda çiçek tarlası olacak. Şu anda bile Türkiye'de 5 firma, sağlıksız yollardan mısır şurubundan şeker üretimi yapıyor. ABD, 5 milyon üreticisine yılda 100 milyar doların üzerinde destek uygularken, Türkiye'de tarımdan geçimini sağlayan 20 milyon kişiye 3 milyar dolar civarında destek veriliyor. Bunu da mazota KDV uygulayarak 3 milyar 100 milyon dolar olarak geri alıyor.''
İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Ceyhun Balcı da bugüne kadar hekimlerin gıda ve beslenme konusuna hep mesafeli olduklarını, bundan sonra konuya daha fazla önem vereceklerini belirtti.
Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Ferdan Çiftçi ise Dünya Gıda Günü'nün bu yılki temasının, ''Açlığa Karşı Birleşelim'' olarak belirlendiğini hatırlattı.
