Medimagazin logo

Bu araştırma çok tartışılır! Doktorların bilgi kaynağı da popüler medya!

BUGÜN Gazetesinden Ali Atıf Bir'in yazdığı yazı....
Bu araştırma çok tartışılır! Doktorların bilgi kaynağı da popüler medya!
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği (BESD-Bir) Ocak-Mart 2015 tarihleri arasında, ünlü pazarlama araştırma şirketlerinden TNS'e bir araştırma yaptırtmış. Araştırmanın örneklemi 18 ilde 500 Kadın Doğum ve 500 Pediatri Doktoru. Yani 1000 doktor. Önemli bir büyüklük.

Amaç "tedavileri altında olan çocuk ve annelerin tavuk ürünleri yemem/yememe konusunda tavsiyelerini" öğrenmek.

Sonuçlara göre araştırmaya katılan hekimlerin yüzde 76'sı hastalarına tavuk eti yemeyi öneriyor, yüzde 24'ü ise önermiyor. "Uzmanlığım dışında beslenme konusunda öneride bulunmam" diyen hekimlerin oranı ise sadece yüzde 22.

"Peki bu düşüncenizin kaynağı ne, nedeni nereden öğrendiniz" deyince doktorların sadece yüzde 8'i bilimsel çalışmalardan, yüzde 9'u tıbbi dergilerden, yüzde 7'si ise bilimsel toplantılardan diyor.

Geri kalanların kaynağı ise bizim gibi sıradan insanların kutsal bilgi kaynağı popüler medya. Yeni televizyon, gazete, sosyal medya. Oranı yüzde 65.

Buradan ne sonuç çıkarıyorsunuz? Durum vahim değil mi? Popüler medya, hekimleri de yönlendiriyor ve "kanıtlara dayalı olmayan" bilgilerden, doktorlardan etkilenerek hastalarına tavsiyelerde bulunuyorlar. Hem de uzmanlıkları olmayan konularda.

İşte bu nedenle Sağlık Bakanlığı'nın kanıtlara dayalı olmadan, elinde yeterince bilgi belge olmadan, ünün şehvetine kapılarak, "akademik etiketin" ikna gücünden yararlanarak popüler medyada "tıbbi Güzin ablalık" yapmaya çalışan karakterlere savaş açmasını canı gönülden destekliyorum.

Kuşku yok ki burada "medyaya sansür" konusu ince bir çizgi ama özellikle televizyon, gazete, radyo, internet genel yayın yönetmenleri de bu konuda sütten çıkmış ak kaşık değil.

Medyanın "tıbbi Güzin ablalarına" dur demeyince öldürmeye başladıklarının onlar da farkındaydılar. Resmen halk sağlığını tehdit ettiklerini, kaygı seviyelerimizi artırarak şüphe içinde yaşamamıza neden olduklarını, ruh sağlımızı etkilediklerini onlar da gördüler ama bir şey yapmadılar. Oysa sorarım size bir kişinin uzmanlık alanını belirlemek, ortaya atılan iddianın kanıtını bulmak o kadar mı zor?

Reyting, tiraj, tıklama savaşına hiç olmazsa insan sağlığı konusunda son versek! Hâlâ anlamadınız mı, siz kendinize çekidüzen vermeyince devlet size çekidüzen vermek zorunda kalıyor. Biraz ders alsak.

bu
araştırma
çok
tartışılır!
doktorların
bilgi
kaynağı
da
popüler
medya!
Yorum (6)
www.aciamagercek.com
POPÜLER MEDYAYI KONTROL EDEN KİM? Popüler medya küresel sermayenin kontrolünde. Zihinsel kontrolün amacı, yaşam tarzını belirlemek. Peki bilimsel medyayı, milyar dolarlık bilimsel araştırmaları ve trilyon dolarlık modern tıbbı yönlendiren kim? Küresel sermaye. Ali bey bunu çok iyi bilir çünkü dünyada reklam sektörü ve medyanın kontrolü de yine aynı gücün elinde. Yani yaşam kaynakları bu. Bu devasa güç yaşam tarzını belirlemek için herkesi önce popüler medyayla formatlıyor. Milyar dolarlık bilimsel araştırma sonuçları bile anında popüler medya yoluyla doktorlara ve herkese veriliyor. Bunda bir yanlış yok. Herkes sermayenin istediği şekilde formatlanıyor. Küresel sektörlere zıt şeyler söyleyen çatlak sesler çıkarsa onlarda bir şekilde bizde olduğu gibi hizaya getiriliyor. Küresel irade her şeye kadir. Bahsettiği araştırma da sermayenin eseri. Peki, insanlık için yararlı ama sermaye için zararlı araştırmaları kim finanse edecek? Sonuçları kötü çıktığı için gizlenen gerçekler nasıl bilinecek? Önemli olan size sunulan ambalajlı bilgiye göre hareket etmek değil, bilgiyi değerlendirmek. Araştırmalara yön veren sermaye malını pazarlamak için bilimi de çok güzel kullanıyor. Bilimde kanıtın gücü dersi bizde okutulmadığı için, halkımız ve aydınımız hatta hatta bilim adamlarımız, komşusuna iyi geleni veya gazetede iyi gelmiş diye yazanı bilimsel kabul ediyor. Çoğu insan çiftkör ne, randomize ne, çok merkezli araştırma ne, meta-analiz ne bilmez. Çoğu bilim insanı ise, bilimsel araştırmaları değerlendirmekten acizdir. Bu gerçeği, birbirine zıt bilimsel araştırma sonuçlarının yol açtığı kargaşada görüyoruz. Herkes havanda su dövüyor ama bilimsel gerçek nedir göremiyor. Çünkü eğitim sistemi, 'bilimsel değerlendirme nasıl yapılır' dersini okutmuyor. Kolesterolden şekere, depremden domuz gribine bu yüzden apışıp kalıyoruz. O zaman popüler medya devreye giriyor ve hemen beyinleri formatlıyor. Hatırlayın İMF milyarlarca doları ilaçtan, eğitime bir sürü şartla veriyordu. Medyada Dervişi mehdi gibi gösterip beynimizi yıkıyordu. Bilim ve teknoloji üretemeyen ülkelerin işi zor. www.aciamagercek.com
0
Cevapla
muhammed bahaddin durak
Doktor olmayi hayal edemeyenlerin, doktorlari karalama kampanyasi. Bunu yayinlayan medimagazin i de kiniyorum. Ilgili konu primer tıbbi bir konu bile degil, magaziner bir konu, boyle ancak tv de yayinlanan konulari doktorlar zaten onemsemez
0
Cevapla
Yelda Zafer
Bu nasıl bir haber? Yine biz mi suçlu olduk? Toplumun günah keçisi haline geldik. Bu araştırmanın sonuçlarına da inanmıyorum. Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği (BESD-Bir) de Kim oluyor da böyle bir arşatırmayla doktorlara hakaret ettiriyor? Size mi kalmış bizim bilgi düzeyimizi ölçmek? Tavukla bizim ne ilgimiz var kardeşim??? Medimagazin' i de kınıyorum bu haber için...
0
Cevapla
Dr erhan
Bu ülkede profesör olmuş ve birçok ilke imza atmış sayın Karatay televizyonlara çıkıp statin kullanmayın , OGTT bebeğe zarar verir diyorsa ve buna inanan hekimler var ise neden şaşırıyorsunuz arkadaslar? Neden kabul etmek istemiyorsunuz? Koskoca profesör inekler de ot yiyor ; zayıflıyor mu? diyorsa ve 100 gramı 640 kalori olan fındığı istediğiniz kadar yiyin ve lahmacun yiyerek zayıflayın diyorsa bu ülkenin ortalama hekimlerini ben hayal dahi edemiyorum.
0
Cevapla
aydin sinal
anlamadigim jinekologlarin,pediatrislerin yiyecek,icecek ile ne ilgileri var? en fazla herkesin bildigi fazla karbonhidratli,fazla yagli,fazla tuzlu yeme derler,en azindan Almanyadakiler öyle derler.Türkiye de benim hatirladim 1950-60-70 li yillarda tek bir sisman insan yoktu,arada sirada cikar oda lakabiyla-misal göde yasar-anilir herkes tanirdi.1980 li yillardan sonra disa acilim Türkiyeyi suni yiyecek iceceklerin cenneti haline getirdi,cocuklar karbonhidratli yiyecek-icecek haric hic birsey bilmez oldular,ülkeye uyusturucudan fazla zarar verdiler.Simdi gelinen durum ise doktorun"artik ne yersen ye" dedigi dönem ipin ucu kacti,ortalik bu isten para kazanan sahtekar kayniyor.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir