Medimagazin logo

Davutoğlu'nun eşinden sezaryen bilinçlendirmesi

İlk doğumu sezaryenle yapan anne adaylarının ikinci doğumu da aynı yöntemle yapacağı yönündeki inanış çürüdü. Sezaryen sonrası normal doğum eğitimi alan Dr. Sare Davutoğlu, anne adaylarını bilinçlendiriyor.
Kaynak: STAR
Davutoğlu'nun eşinden sezaryen bilinçlendirmesi
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Sezaryen doğum oranlarının yüzde 60’lara ulaşmasıyla harekete geçen Sağlık Bakanlığı normal doğumu teşvik edecek düzenlemeler için kolları sıvarken ilk doğumunu ‘yönlendirilme’ ya da ‘kendi kaygıları’ sebebiyle yapan anneler normal doğumu teşvik eden doktor bulmakta zorlanıyor. Araştırma yapan annelerin yardımına ise Dr. Sare Davutoğlu koşuyor. Kendisi de bunu yaşayan ve yabancı kaynakları araştırıp ‘sezaryen sonrası normal doğum’un (SSVD) mümkün olduğunu öğrendikten sonra diğer anne adaylarını bu konuda bilinçlendirmeyi görev edinen Ankaralı İngilizce Öğretmeni Nilay Güler’in, sosyal paylaşım sitesi Facebook’ta kurduğu grubun üye sayısı birkaç yıl içinde 9 bini buldu.

Gruptaki kadınların en çok birbirlerine önerdikleri gözde doktorları arasında ise Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Kadın Doğum Uzmanı eşi Dr. Sare Davutoğlu ile Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilimdalı’ndan Prof. Dr. Aydan Asyalı Biri yer alıyor. Çünkü her iki hekim de kadınların deyimiyle “SSVD’ye cesaret edebilen” sayılı doktorlardan. Türk kadınının bilinçlenmeye başlaması sonucu kadınlar arasında artan SSVD talebi ile ilgili Star’a röportaj veren Dr. Sare Davutoğlu, “Bu konuya hem Sağlık Bakanlığı, hem üniversiteler ve hastaneler, kısaca tıpla alakalı tüm otoriteler sahip çıkmalı. Sezaryen oranlarını azaltmada SSVD konusunu da gündeme almakta fayda var. Bu konuda Bakanlık bir çalışma yaparsa ben her türlü desteği vermekten mutluluk duyarım” diyor.

Son anda bize geliyorlar

Dünya tıp otoriteleri de “Bir kere sezaryen olan hep sezaryen olacak diye bir mecburiyet yok” görüşünde. Dr. Sare Davutoğlu, en önemli unsurun hekim hasta arasındaki güvenin çok zedelendiğini söylüyor ve ekliyor: Sağlık Bakanlığı, üniversitelerimiz, STK’lar, medya, hekimler ve hastalar olarak bu güvenin yeniden tesisi hususunda çalışmamız gerekiyor. SSVD kadın doğum kongrelerinde de çok tartışılan bir konudur. Bir kez sezaryen hep sezaryen mi şeklinde. 7 yıldır da kendi hastalarımdan uygun olanlarda SSVD deniyorum. Kendi doktoru yapmak istemediği için son dakikada bize gelen hastalar oluyor. SSVD’yi destekleyen, daha doğrusu “buna cesaret eden” doktorlar olarak her açıdan sıkıntılı bir duruma düşmemiz çok mümkün aslında.

Hekimin gerekçeleri var

Gebelik dönemi eğitimlerinin   de çok önemli olduğunu vurgulayan Dr. Davutoğlu, “Ben bu yüzden hamile olduğunu öğrendiğim hastalarıma ilk olarak ‘Hayırlı olsun, normal  bir doğumla kucağınıza almak nasip olsun’ cümlesini kuruyorum. Sezaryenin bu kadar artması veya SSVD’nin yaygınlaşamamasında elbette tek suçlu hekim değil. SSVD isteyen kadınlar bazen bunu gözden kaçırıyor. Doğum eylemi bazen 20-30 saati bulabiliyor. Hem kadının hem doktorun sabırlı olması gerekiyor. Ama iki tarafta da bu sabır olmuyor her zaman, işte sezaryen burada devreye giriyor. Sezaryeni azaltmak için ebelerin de eskisi gibi doğumda aktif olarak yer alması gerekiyor” dedi.

Donanımlı hastane şart

Dr. Sare Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürüyor: Sezaryen sonrası normal doğumda başarı oranı yüzde 70. İşler yolunda gitmezse sezaryene dönüş yapılabiliyor. Bunun için SSVD’nin donanımlı bir hastane ortamında yapılması gerek. Ama normal doğum yapacağım son dakikaya kadar evde beklememek lazım.”

ANNE ADAYLARI KORKUTULDU

30 yıllık hekimlik hayatı boyunca hiçbir zaman sezaryeni sezaryenle devam ettiren bir hekim olmadığını anlatan Prof. Dr. Aydan Asyalı Biri ise şu önemli uyarılarda bulunuyor: Doğum bir zihniyet meselesi, kadının zihniyeti değişti, değiştirildi. Korkular, doğum zamanlamasının planlanabilmesi, tabanım sarkacak, idrar kaçırma problemim çıkacak korkuları yüzünden günümüz kadını normal doğum fikrinden uzaklaştı, uzaklaştırıldı. Şimdi bunu yeniden tesis etmeye çalışıyoruz. Bu çerçevede SSVD konusu da kadınlar arasında bir “hak talebi” olarak gündeme gelmeye başladı. Dünyanın hiçbir yerinde ilk bebek sezaryenle diye ikincisi de illa sezaryen olacak dayatması yok. Şu anda Türkiye’de çok az doktor SSVD’yi destekliyor. Bu işin yaygınlaştırılması için hekimin hem hukuki hem maddi olarak desteklenmesi lazım.

davutoğlu'nun
eşinden
sezaryen
bilinçlendirmesi
Yorum (18)
Osman D
Bu konuda insanlar kendini boşuna yoruyorlar. Konu, çok hassas ve komplike. Sezeryanın hyalen memran gibi komplikasyonları var. Ancak normal doğum da tümüyle masum değil. Ben, normal doğumla doğup da kordon dolanmasına bağlı asfiksiye giren, pleksus hasarına uğrayan, bu sebeple ömrü boyunca sakat kalan birçok insan biliyorum. Bunları bebek bekleyen aileye, özellikle de anneye anlatarak kararı kendilerinin vermesini sağlamak en doğrusu. Telkin, kesinlikle doğru değil. Yapanın başını da belaya sokar. Benden söylemesi.
0
Cevapla
dr. Jane Doe
Davutoğlu'nun eşi muayenahanesinde çalışmıyor mu? İstanbul Bahçelievler'de muayenehanesi vardı bildiğim kadarı ile. E o zaman çoğunlukla komplike, hoca vakası olacak vaka yapmıyor, poliklinik hastası bakıyor. Bilimsel anlamda gerçekten otorite olan kadın doğum uzmanı, yani son 10 yılda değil, ondan önceki dönemlerde profesör ve doçent olmuş , son 10 yıllık dönemde oluşturulan gecekondu eğitim- araştırma ve üniversitelerden değil, 2002'den önce de varolan üniversite ve eğitim araştırma hastanelerinden uzmanlığını almış ''hocalık'' makamına yükselmiş jinekologlardan görüş alınmalı. Mümkünse günde en az 400 hasta takip edilen sağlık merkezlerinde çalışan jinekologlardan görüş alınmalı. Bir de bu hanım doktorumuz kaç doğum hastası takip ediyor, devlet hastanesinde doğumhanede nöbete kalıp, icaba kalıp hasta takip ediyor mu, ilk kez doğum yapan bir gebenin başında 15 saat duruyor mu, işin bu kısmını nasıl hallediyor diye sormak istiyorum.
0
Cevapla
nurettin kavcı
500 sezaryen hastası nın 499 tanesi normal doğum yapabilir, ANCAK 1 HASTADA KOMPLIKASYON GELİŞİR VE BEDELİ ÇOK AĞIR OLUR.SONUÇ TA OLAN HASTA VE BEBEĞİYLE DOKTORA OLUR,
0
Cevapla
AA
Bu konuda iki önemli nokta var dikkatimi çeken .Hastaların korkutulmus olması söylemi üzerinde durmak lazım. Hastalara yapılan her türlü bilgillendirme onları korkutmaya yetiyor. En azından Normal doğum sırasında risk olusması durumunda sezaryene dönülebileceği ihtimalinden bahsetmek bile hastayı korkutmak sayılabilir bu durumda. Böyle istemediğimiz tatsız durumlar basa geldiğinde ameliyata geçiş durumunda şikayet edip madem olmayacaktı, niye daha önceden yapmadık diye serzenişte bulunmayan çok az hasta vardır. İkincisi 'SSVD e cesaret edebilen doktor' tanımı. Galiba az da olsa riskli bir süreç? Riske atılan doktorun değil anne ve bebeğin hayatı? Sonuç olarak istatistikler ne derse desin mesleki tecrübe çoğu zaman bu riskin çalışmalarda söylenenden daha yüksek olabileceğini düşündürmekte.Bu fikri ve bilgiyi de hastamızı korkutmamak için kendimize mi saklamalı? Karar vermesi zor.SSVD için özel kanaatim şu: esas mesele 1. yi normal doğurabileceklere gerekli ve yerinde tıbbi yardımı yapmak, 1. Sezaryen ile gerçekleşmiş iken 2. normal olsun diye ısrar etmek extra tıbbi bir fayda sağlamayacaktır.saygılarımla
0
Cevapla
diego
Hasta bi rüptür olsunbi kanasın bi ölsünde gerisi önemli değil neymiş sezaryan sonrası normal dogurtacakmışız hadi ordan acaba bu hanım dr kaç tane rüptür görmüşde müdahale etmis neymis dünyada destekleyeni çokta Türkiye de azmış... Tabi Ankaradan Istanbuldan konuşmak kolay bi problemli vakaya 10 kisi girmiyo anadoludaki cefakar vede fedakar k.dogumcu ...yorum yapan dr arkadasın dediği gibi 500 tane dogurt ee 501. rüptür olsun sende gel bunu hasta ve yakınlarına anlat ne ugruna normal dogum ugruna...yav arkadas bide şükredin be diyinki annedr bebekte saglıklı takmışsınız kafayı sezayana bırakında işimizi yapalım..saygılar
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir