Doktorlar akupunktur öğreniyor

Uzakdoğu ve Çin'den tüm dünyaya yayılan alternatif tedavi yöntemi olan akupunktur, Türkiye'de de yaygınlaşmaya başladı. 2000'li yılların başında Gazi Üniversitesi ve Sağlık Bakanlığı işbirliği ile kurulan akupunktur polikliniği, Prof. Dr. Cemal Çevik başkanlığında uzman doktor eğitiyor. 10 yılda 550 doktor akupunktur konusunda eğitim alırken, Gazi Üniversitesi'nin her yıl iki dönem halinde açtığı kurslarda hastalarda bu tedaviden ücretsiz faydalanıyor. Akupunktur eğitimi alan doktorlar arasında nöroloji, dâhiliye, ortopedi, kadın doğum, kalp, anestezi, biyokimya, genel cerrahi, göz, KBB, gastroentroloji uzmanları ile pratisyen hekimler yer alıyor.

Türkiye'de ilk kez özel sektörde 1960 yılında kadın hastalıkları ve doğum uzmanı ve fizik tedavi uzmanlarının Çin'de eğitim alması ile başlayan akupunktur tedavisi İbni Sina, Fatih Sultan Mehmet dönemlerinde ve yakın tarihe kadar etkin bir tedavi metodu olarak kullanıldı. Halk arasında 'kuru iğne' olarak tabir edilen bu tedavi yöntemi günümüzde modern tıp eğitimi alan uzmanlar tarafından uygulanmaya başlayınca hastalar üzerinde daha etkili sonuçlar görüldü.

300 hastalık, akupunkturla tedavi edilebiliyor

Dünya Sağlık Örgütü'ne göre 300 hastalık akupunkturla tedavi edilebiliyor. 1991 yılında akapunktur tedavisine başlayan Gazi Üniversitesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemal Çevik, akapunktur tedavisinin, modern tıbbın tedavide zorlandığı, ya da çözüm bulamadığı hastalıklara etkili olduğunu söylerken, günümüzde bu tedavi yönetiminin artık modern tıp bilen hekimler tarafından uygulandığına dikkati çekiyor. Akupunktur, özellikle depresyon, migren, göz hastalıkları, MS, bel kayması, kadın hastalıkları, prostat, kilo verme, sigara bırakma, menopoz sonrası kadınlarda ortaya çıkan kemik erimesine bağlı kas ağrıları, gece körlüğü, gözde behçet hastalığı, ALS hastalığı ve uyku düzensizliklerinde uygulanıyor. Tedavinin hastaya ve hastalığın süresine göre değiştiğini aktaran Çevik, özellikle migren gibi, günümüzün hastalığı depresyonda ve uzun süren kronik rahatsızlıklarda öncelikle şikâyetlerin azalmasını, sonrasında ise atakların durdurulmasını sağlıyor. Hastaların belli dönemlerde takip edildiğinin altını çizen Çevik, 20 yıl süren bir hastalığın en az iki yıl takip gerektiren bir vaka olduğunu hatırlatıyor.

Gazi Üniversitesi'nde son 10 yılda açılan kurslarda yüzde 30'u pratisyen hekim olmak üzere 550 doktor akupunktur eğitimi aldı. Yılda iki ayrı dönemde 500 saat üzerinden verilen eğitimlerde her doktor ortalama 10 hasta ile ilgileniyor. Hastalar sadece tedavide kullanılan iğneleri satın alıyor. Bunun dışında hiçbir ücret ödemiyor. Akupunktur tedavi yöntemine göre vücutta bulunan 751 hassas nokta var. Akupunktur yapan hekimler ise bunlardan sadece 60 noktayı sıklıkla kullanıyor. Prof. Dr. Cemal Çevik doktorların eğitim sonunda sınavdan geçtiğini, Türkiye'nin birçok bölgesinden hekimlerin Ankara'da sabahları 08.30 ile 17.00 arasında mesai yaparak bu işi öğrendiğini belirtiyor. 2012 yılının ilk grubunun eğitimi nisan ayında sona erecek.

Akupunktur tedavi yönteminin devlet hastanelerinde de polikliniği mevcut. Gazi Üniversitesi Hastanesi, Ankara Hastanesi, Fatih ve Başkent Üniversitesi hastanelerinde poliklinikler bulunuyor. Ancak buralarda tedavi olmak isteyenler ayrıca ücret ödemek zorunda.

Tedavi süresi ve sıklığı, hastalığa göre değişiyor

Akupunktur, Latince bir kelime olup 'iğne' anlamına gelen 'acus' ile delmek, 'iğnelemek' anlamına gelen 'punctura' kelimelerinden türemiştir. Bu uygulama ile tıkanıklıklar giderilerek hastalık tedavi ediliyor. İğneler genelde 20 dakika kalıyor. Tedavi süresi ve sıklığı hastalığa göre değişiyor. Hastalar çoğu kez iki günde bir geliyor. TipII Diyabet, şiddetli migren, trigeminal nevralji, akut astım vs. gibi hastalıklarda her gün tedavi uygulanıyor. Sigara alışkanlığının bırakılması tedavisinde haftada bir olmak üzere üç, kilo için haftada bir kez geliniyor.