Medimagazin logo

Fazla şeker alımı kardiyovasküler mortaliteyi arttırıyor

Amerikan nüfusu üzerinde yapılan araştırmalarda, günlük kalorisinin yüzde 17-21’ini şekerden alan grupta, günlük kalorisinin yüzde 10’undan azını şekerden alan gruba göre kardiyovasküler ölüm riskinin yüzde 40 oranında daha fazla olduğu saptandı. Günlük kalori alımının yüzde 21’den fazlasını şekerlerden temin eden grupta ise kalp hastalıklarından ölüm riskinin iki katına çıktığı belirlendi
Fazla şeker alımı kardiyovasküler mortaliteyi arttırıyor
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Bugüne kadar yapılmış olan epidemiyolojik çalışmalar şeker tüketiminin kilo alımıyla, obezite ve Tip 2 diyabet riskiyle, dislipidemilerle, hipertansiyonla ve kardiyovasküler hastalıklarla ilişkili olduğunu göstermiştir. Atlanta’daki Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi [Centers for Disease Control and Prevention (CDC)] araştırmacılarından Quanhe Yang ve arkadaşlarının araştırmasına göre, diyetle artmış şeker alımı, kardiyovasküler mortalite riskini bağımsız olarak arttıran risk faktörleri arasında yer alıyor.  

Söz konusu çalışma, “JAMA Internal Medicine” dergisinde 3 Şubat 2014 tarihinde “Ulusal Sağlık ve Beslenme Araştırmaları [National Health and Nutrition Examination Surveys (NHANES)] Anket Sonuçları” adı altında yayımlandı.

Dünya Sağlık Örgütü, günlük kalori alımının yüzde 10’undan azının şekerlerden sağlanmasını öneriyor. Anket sonuçlarının analizinde değişik düzeyde şeker tüketimi bulunan Amerikan nüfusu üzerinde yapılan araştırmalarda, günlük kalorisinin yüzde 17-21’ini şekerden alan grupta, günlük kalorisinin yüzde 10’undan azını şekerden alan gruba göre kardiyovasküler ölüm riskinin yüzde 40 oranında daha fazla olduğu saptandı. Günlük kalori alımının yüzde 21’den fazlasını şekerlerden temin eden grupta ise kalp hastalıklarından ölüm riskinin iki katına çıktığı belirlendi.

Yang, bu pencereden bakıldığında Amerikan toplumunun beslenme tarzında toplumun en az %10’luk kesiminin günlük kalori tüketiminin %25’ten fazlasını şekerden sağlamakta olduğunun ve yine toplumun %72’sinin günlük önerilen limit olan %10’luk şeker alımının üzerinde şeker almakta olduğunun altını çizerek, yakın zaman içerisinde Amerika Birleşik Devletleri’nde kalp hastalığından ölümlerin üç katına çıkabileceğine vurgu yaptı.


Yang ve arkadaşları, çalışmalarında yıllara göre şeker tüketimi konusunda NHANES verilerini incelediler. Bu anketler 1988-1994 (11.733 katılımcı), 1999-2004 (8786 katılımcı) ve 2005-2010 (10.628 katılımcı) yıllarında yapılmıştı. Bu araştırmalarda “eklenmiş şeker” olarak işlem görmüş hazır gıdalar ve içecekler, tahıl bazlı tatlılar, süt bazlı tatlılar, şekerlemeler, işlem görmüş kahvaltılık gevrekler ve mayalı ekmekler tanımlandı. Doğal meyve şekerleri ve doğal meyve suları bu kapsama alınmadı. Zaman içerisinde diyetle “eklenmiş şekerlerden” alınan ortalama kalori yüzdesinde yüzde 15,7’den yüzde 16,8’e yükselme sonrasında ise yüzde 14,9’a düşüş gözlendi.

Diyetteki eklenmiş şekerlerin ana kaynağının şekerli içecekler olduğu saptandı. Şekerli içecekler kendilerini ikinci sırada takip eden tahıl bazlı tatlılardan üç kat daha fazla kaloriyi diyete eklemektedir. Diyetle şeker tüketimi arttıkça kardiyovasküler ölüm riski de artmaktadır. (JAMA Intern Med 2014 Feb. 3 [doi:10.1001/jamainternmed.2013.13563]).

Şeker alımının kardiyovasküler mortaliteyi nasıl yükselttiği henüz bilinmemektedir. Yang ve arkadaşları, bu noktada şekerin kan basıncını yükseltmesi, karaciğer yağlanmasını arttırması, kolesterol profillerini olumsuz etkilemesi ve dolaşımdaki inflamatuar belirteçleri arttırması gibi çeşitli biyolojik yolakların söz konusu olabileceğini bildirdiler.

 

Bu yazının tüm hakları Medimagazin'e aittir. Yazı Medimagazinîn MEDİKARDİYOLOJİ ekinde yayınlanmıştır. "www.medimagazin.com.tr" biçiminde aktif bağlantı kurulabilir. Açık kaynak göstermeden yapılan alıntılar için yasal takip yapılacaktır. ©

fazla
şeker
alımı
kardiyovasküler
mortaliteyi
arttırıyor
Yorum (1)
Mücahit Altuntaş
Özellikle şekerli hamurişi ile beslenenlerin ve şekeri sevenlere bir önerim var. Diyette bir yada iki ay "tam tahıl dışında" ekmek, unlu mamül , şeker yemeyin. Un nişasta şekerli bütün ürünleri "sıfırlayın". Yani hiç almayın , hiç tüketmeyin.Ama hiç. Bu kadar rafineleşmiş bir kültürde zor bir şey söylüyorum , farkındayım.Ne yiyeceğinizi önceden planlarsanız ki iyi kahvaltı mutlak gerekli.Bu diyeti yapmanız ve sürdürmeniz için yukardaki gibi güçlü bir sebebiniz (ve iradeniz )olması gerekir.Am hiç bir sebebiniz olmasada denemenizi tavsiye ederim.Çalışma kardiak riski azalttığını gösteriyor.Bu bile denemk için önemli bir sebeb.Kendim de denedim. Uykusuzluk ve sabah yorgun kalkmanızdan , sindirim problemi , yorgunluk probleminde , allerjiye , kilo problemine kadar bir çok alanda olumlu değişiklik farkedeceksiniz. Diyetinize kendi evde yaptığınız yoğurdu da ekleyin.Bağırsak florası için.Şekersiz diyeti probiyotik ile pekiştirin.Bağırsak ve bağırsak flarasının inflamatuar etkisi allerjenlerin önemli bir giriş kapısı.Bu sindirim ve allerjide önemli.Diğer konuda insülin dalgalanmalarını önlemiş oluyorsunuz. Açlık ataklarınıda zamanla azaltmış olacaksınız.Ama zamanla.Bu arada açık atağı doğal yoldan , doğal besinle giderin.Am şeke un nişasta yok. Rafine karbonhidratı (un nişasta şekerli ürünü "tamamen" kesin , mümkünse pilav ve patates porsiyonlarını küçültün) kesin ve sürdürebildiğiniz kadar sürdürün. Sağlıklı olma konusunda önemli bir fark yaratacaksınız.İki üç ay sonra farkı belirgin hissedeceksiniz. Kaybedeceğiniz bir şey yok ! Kazanacağınız ise , kendi iradenizle aşırı şekerlenmiş beslenmenizi doğal hale getirmek ve vucudunuzu rahatlatmak. Çok da ekonomik bir öneridir. :)) Mücahit Altuntaş iç hastalıkları uzmanı
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir