Hasta yakınları acil serviste yine saldırdı

Bu tür olaylarda bakanlığımızdan diyanet işleri başkanlığını aratan sözler hep geliyor. Bıçaklıyorlar, öldürüyorlar darp ediyorlar, bakanlıktan nasihat geliyor, hakim de ölüm tehlikesi yoksa serbest bırakıyor. Ölüm tehlikesi kalktığında ise tutukladıklarını bırakıyorlar. Göstermelik mahkemeden sonra o saldırganları topluma salıyorlar yine. Türkiyede adalet işte böyle işliyor. Otobüste paso soran şofürü bıçaklayana da ceza yok. Adam başandığı eşini ölümle tehdit ediyor, ceza yok. Öldürünce ancak tutuklanıyor o da 10-12 yıl içinde yeni cinayetler işlemesi için topluma tekrar bırakılıyor. Devlet kendi vatandaşlarını resmen şiddetin içine atıyor, az sayıdaki psikopata karşı toplumu savunmasız bırakıyor. Bu hükümetten önce de böyleydi, maşallah bu hükümette aynı şekilde devam ettiriyor. Devlet politikası dedikleri şey hükümetlerin değişmesi ile değişmeyen şeydir. Yani bu duruma devletimizin yüksek ve stratejik aklı yol açıyor bir nevi. Yaralanan güvenlik görevlisine Allahtan acil şifa dilerim, Bu tür şiddet olaylarını engellemek için gereken yasal ve idari düzenlemeleri yapmayanlar da Allahlarından bulsunlar.

güvenlik görevlisi kardeşimize acil şifa diliyorum. işleri zor. allah yardımcıları olsun. talepleri mutlaka karşılanmalı. toplumun her yerinde şiddet "artarak" devam edecek. daha önce görülmemiş şekilde. nedenlerini,sorumluları herkes biliyor. artık ülkemizin demografik yapısı;geri dönülemez,düzeltilemez biçimde tamamen değişti. ne yazık ki yakın gelecekte "mevcut berbat durumu" bile arayacağız. inanmayanlar sosyologların konu hakkındaki yorumlarını takip etsinler,öngörülerini okusunlar.

Mersin Devlet Hastanesi'nin ehil olmayanlar tarafından iyi idare edilmediği uzun süreden beri iyice ayyuka çıkmıştı zaten. Aslında bu olay buzdağının yani devlet hastanesindeki kötüye gidişin sadece görünen kısmı. Eskiden Başhekimlik denince hastanede köşe bucak herşeyden sorumlu, güvenliğe, giriş çıkışlara çok önem veren, hastaneden yatan hastamıza basit bir yiyecek götürmekten bile çekindiğimiz bir makam akla gelirdi. Şimdi hastamızı acil servise götürmekten korkar olduk. Acildeki bu saldırıda arada savunmasız insanlar da bıçaklanabilirdi. Suriyeli mültecilerin cirit attığı, asayişsizliğin her geçen gün arttığı Mersin gibi bir büyükşehirin koskoca devlet hastanesinde acil servis gibi yerde sadece 3 güvenlik görevlisi mi varmış bu saldırganlarla mücadele edecek? Bravo(!) Başhekimliğe. Güvenlik görevlisi sayısı 10 olsaydı-ki yüzlerce hastanın başvurduğu bir yerde normali budur-bu elim olay belki de yaşanmayacaktı. Yazık değil mi gencecik güvenlik görevlilerine??? Yok mu buraya çeki düzen verecek bir yetkili?

neden acaba saldırılar , doktora şiddet 2002 den sonra hızla arttı. doktorları doktor olmaktan çıkarıp masabaşı memuru görme mantığı yönünde izlenen politikalardan olmasın. o kadar ileri gidildi ki artık hastalarımız kendine hangi ilacın iyi geleceğini bilip onu yazdırıyor, hastalığına hangi tahlillerin iyi geleceğini bilip o tahlilleri doktorundan istiyor.yani bazıları kendisinin doktoru olmuş isteklerini doktara dikte ettirmeye gidiyor.asıl suçlu onlar değil ki.istersen yapma. yapmazsan da başta sabim olmak üzere bir sürü şikayet kanalları var .anında işleme koyuyorlar, hem de diğer hiç bir meslekte ve kurum da olmadığı kadar hızlı ve kolay bir şekilde şekilde.çok merak ediyorum mesala haklı yada haksız farketmez hakim-savcıdan şikayeti olanlar da anında şikayet hakkını kullanıp doktorlara yapılan şekilde kolay ve hızlı bir şekilde sonuç alıyorlarmı,yoksa bu işlem sadece doktorlarımıza mı özel. . seçim meydanlarında siyasetçilerden 'doktor efendi 'şeklinde bir ifadeye muhatap olan doktorlarımıza vatandaş siyasetçiden aldığı mesaja kendi yorumunu da katarak sisteme ayak uydurmuş oluyor.

Recep Akdağ açtığı bu çığırda bir sürü meslektaşımızın darb edilmesine sağlık mesleğinin halk tarafından düşman olarak gösterilmesine neden olduğu için sağlık taraihimizde en kötü sağlık bakanı sıfatıyla anılacaktır.Daha fazla şeyler söylemek geliyor içimden ama terbiyem müsade etmiyor.Layığını bulursun inşallah