'İlaç sektörü o kadar güçlü hale geldi ki doktorlar kendi nüfuzlarını kaybetti'

Bezmialem Vakıf Üniversitesi ile Johns Hopkins Üniversitesi arasında gerçekleştirilen işbirliği anlaşması için Türkiye'ye gelen ve genellikle tıp eğitimi, hastalık tarihi, medikal teknoloji ve global sağlık tarihi alanlarında çalışma yürüten Greene, AA muhabirine yaptığı açıklamada, benzer içerikli ilaç kullanımında dünyada ciddi bir artış yaşandığını kaydetti.

Şirketlerin benzer içerikli ilaçlar üretmeye devam ettiğini, asıl sorunun da benzer fonksiyonlara sahip iki ilacın üretilmesi olduğunu vurgulayan Greene, özellikle 20. yüzyılın sonunda kitlesel olarak ilaç kullanımında da çok ciddi artış yaşandığını aktardı.

Bu ilaçların kullanımının yalnızca Kuzey Amerika'da değil tüm dünyada ciddi şekilde arttığına dikkati çeken Greene, "Bunların kullanımının yaygın olmasında çok önemli sebepler var. Çok ucuz olan bu ilaçların kullanımı, çeşitli endişeler yaratıyor. Çünkü bu ilaçlar aşağı yukarı aynı içeriklere sahip" dedi.

Greene, gereksiz ilaç kullanımına ilişkin durumun Amerika Birleşik Devletleri'nde, Türkiye'den daha farklı olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:

"Türkiye'de insanlar reçeteleri olmadan antibiyotik alabiliyorlar. Amerika'da reçete olması gerekiyor. Ama bu sorun aslında devrimlerle alakalı. Çünkü antibiyotikler modern tıbbın göstergesi olarak algılanıyor. Özellikle antibiyotikler çok efektif. İlaçlar ve ilaç sektörü o kadar güçlü hale geldi ki doktorlar bu noktada kendi nüfuzlarını kaybetti. Çünkü reçeteler doktorların yerini aldı. Hastalar gidip istediklerini alabiliyor. Antibiyotikler de bu ilaçların en önemlisi ve en efektifi. Bu yüzden de sıkça kullanılıyor. Bu konuya detaylı bakmak istersek 19. yüzyıla kadar gitmemiz gerekir. Hangi tür ilaçlar gerekli, hangisi gereksiz. Bunun üzerinde çok ciddi tartışmalar var. Dünya Sağlık Örgütü de dahil kimse hangi ilacın daha gerekli ya da daha az gerekli olduğu üzerinde bir uzlaşma sağlayamadı. Bu nedenle de gereksiz ilaç kullanımı önlenemiyor."

Dr. Jeremy A. Greene, elektronik ve dijital medyanın tıp bilgisinin doğasını nasıl değiştirdiği yönündeki bir proje üzerinde çalıştığını belirterek, projesini "Uzaktan Tıp" olarak tanımladı.

Kariyerini, hastaları ve hastalarla doktorlar arasındaki iletişimi anlamaya harcadığını dile getiren Greene, "Günümüzde gelişen ve artan bir teknoloji var. Özellikle bu da ilaçlar üzerinde çok ciddi etkilere sahip. Uzaktan tıp eğitimi de olabilir, televizyon ya da telefon gibi basit bir teknoloji de olabilir. Bunlar bizim hayatımızı çok ciddi ölçüde etkilemişken ben de bu teknolojilerin tıbbı nasıl etkilediğini ve doktor-hasta iletişimini ya da doktor-doktor iletişimini araştırmaya ciddi ölçüde önem veriyorum" ifadelerini kullandı.

Tıp tarihinin, hastalıkları ya da diğer problemleri anlamalarında çok önemli fonksiyona sahip olduğunu bildiren Greene, "Özellikle hastaların günlük hayatlarındaki sorunları tıp tarihiyle ilişkilendirerek, bu sorunların kökenlerini anlayabiliyoruz. Öğrencilerimizle tıp tarihiyle ilgili çok harika araştırma projeleri gerçekleştiriyoruz" şeklinde konuştu.