Medimagazin logo

Profesyonellerin dil seviyeleri neden düşük?

DoktorumBen İngilizce Seti yazarı aynı zamanda ProfKariyer’in kurucusu Cevdet Şengül, Türkiye’de verilen mesleki İngilizce eğitim programları ve Türkiye’de hakim olan dil pratiğiyle ilgili Medimagazin’in sorularını yanıtladı.
 Profesyonellerin dil seviyeleri neden düşük?
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Ülkemiz geneline bakıldığında yabancı dil bilinirlik oranı çok düşük. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
 
 
Haklısınız. Birçok ülkeye gitme ve hatta çalışma şansım oldu. Ancak görüyorum ki yabancı dil seviyesinin Türkiye’deki kadar düşük olduğu bir ülke neredeyse yok. Bu çok acı bir şey. Profesyonellerimizin bile yabancı dil seviyeleri genele bakıldığında çok düşük. Bu durum beni gerçekten rahatsız ediyor. Dünya ile kıyasladığımda maalesef çok kötü bir yerdeyiz bu konuda. Dünya ile rekabet edeceğiz. Peki nasıl? Bilgi birikimimizi ‘Fine. Thanks. And you?’ İngilizce mizle mi dünyaya aktarıp refah düzeyimizi artıracağız? Kimse üzerine alınmasın lütfen. Teşbihte hata olmaz. Ancak genele baktığımızda maalesef her sektörde tablo bu. Hekimlik, hemşirelik, yöneticilik, vesaire gibi bazı meslekler evrenseldir. En azından bu tür evrensel meslekleri icra edenlerin evrensel dil olan İngilizce’ye hakkıyla hakim olmaları gerektiğini düşünüyorum.  Aksi yöndeki söylemler anlamakta zorluk çektiğim bir öz güvenden kaynaklandığını düşünmeye itiyor beni maalesef. Bu aralar DoktorumBen İngilizce Seti’ni lanse ettiğimiz için sağlık sektöründen bir örnek vereceğim. Şahsen tanımadığım ancak ilgimi çektiği için bir şekilde iletişim kurduğum Afrika ülkelerinden birinde şu anda hekim olarak görev yapan bir Türk hekim aynen şöyle demişti bir yazışmamızda. ‘Buraya geldiğimde Tıp konusunda onlardan ne kadar ileri olduğumuzu ancak yabancı dilde ne kadar geri olduğumuzu fark ettim. Üstelik YDS’den güzel bir skorum vardı. Kesinlikle İngilizce’mi geliştirmem gerektiğine karar verdim.’
 
Peki ülkemizdeki bu durum neden var? Değişmesi için sizce ne yapılmalı?
 
 
Uzun vadeli hedefle yapılması gerekenler zaten bellidir. Bunun için tekerleği yeniden icat etmeye gerek yok. Ülkemizde  eğitim sistemimiz bilgi odaklıdır. Öncelikle bunun değiştirilmesi gerek. Ben bir dilciyim. Bu yüzden sadece dil eğitimi üzerinden giderek sorunuza cevap vermeye çalışacağım. Sorunun köküne inmek istiyorsak öncelikle eğitim sistemimizi ilk ve orta öğretim kurumlarından başlamak üzere daha sonra da üniversitelerimizi beceri odaklı eğitim sistemine geçirmeyle başlamak gerek ve buna uygun ders materyalleri geliştirip kullanmak lazım tabii. Mevcut ders kitapları ve eğitim anlayışıyla bu iş hep aynı yerde kalacaktır. Düşünsenize, bu ülkeye has yabancı dil yeterlilik sınavları var; eski adıyla KPDS ve ÜDS, yeni adıyla YDS gibi. Bunlar bile bilgi odaklıdır. Kimse kusura bakmasın ama ne işe yaradıklarını bunca yıllık meslek hayatımda hala anlayabilmiş değilim. Hollanda’da bir üniversitede çalışırken ana dili İngilizce olan bir dilci meslektaş arkadaşıma yapması için bir örnek KPDS sınavı vermiştim. Arkadaşın bu sınavdan çıkarabildiği skor yanlış hatırlamıyorsam 70 idi. Ki kendisi de profesyonel bir İngilizce hocasıdır! Arkadaşım da bu sınavın amacının ne olduğunu anlamakta zorluk çekti. Neyi ölçer bu sınavlar? İngilizce’de artık neredeyse kullanılmayan kelimelerin bile yer aldığı bu sınavlarda ayrıca sanki dil bilimci yetiştirme programına kabul sınavıymış gibi çok gereksiz ağır dil bilgisi soruları, vesaire, vesaire… Bu sınavların amacını anlamak gerçekten mümkün değil. Doğrusu TOEFL ya da IELTS gibi beceri ölçen yeterlilik sınavlarıdır. Yani insanların ne kadar iyi konuşabildiğini, dinlediğini anlayabildiğini, yazabildiğini ya da okuduğunu anlayabildiğini ölçen beceri odaklı sınavlardır. Bu konunun çözümü ilköğretimden başlamak üzere eğitim kurumlarımızın derhal uygun materyallerle beceri odaklı eğitim sistemine geçmesinde yatıyor. Bu değişimi masrafsız gerçekleştirebileceğimiz bir altyapımız var aslında Türkiye’de. Ayrıca devlet yeterlilik sınavları anlayışını da kökten değiştirmeli. Hatta ve hatta muadili bir yeterlilik sınavı oluşturamıyorsa TOEFL ya da IELTS sınavlarını yapan kurumlarla işbirliğine gitmesi gerek. Günümüz dünyasında her şey milli olmak zorunda değil neticede.  Lise türlerine göre skorlar belirlenip bu sınavlardan istenilen baraj skoru elde edemeyenler liseden mezun edilmemeli.  Böylece yine neredeyse sadece bizim ülkemize has olan üniversitelerdeki hazırlık sınıflarını da kaldırabiliriz. Bu sistem aynı zamanda ilk ve orta öğretim kurumlarının yıllar içinde yapamadığını üniversitelerden 1 akademik takvim yılı içinde yapmalarını beklemek anlamsızlığından da kurtarmış olur hepimizi ve üniversiteler de asıl işlerine odaklanabilirler. Öğrenciler de üniversitede eğitimlerini alırken sahip oldukları altyapıyla dünya literatürünü de takip ederek mesleki İngilizce ‘lerini kurslara ve dil okullarına dünya kadar para vermeden kendiliğinden geliştirebilirler. Gereken zaman ayırılırsa ülkemizdeki mevcut altyapıyı kullanarak orta vadede bütün bunların gerçekleştirilebilmesi gayet tabi de mümkündür. Umarım bir gün bütün bunlar gerçekleşir de bizim gibi dil çözümleri üreten kurumlara bugünkü kadar ihtiyaç duyulmaz.  
 
 
Şu andaki mevcut mezun profesyonellere ya da mevcut düzenden mezun olmak üzere profesyonellere diyeceğim ise; vakit kaybetmeden mesleğinize hitap eden yetkinlik bazlı mesleki İngilizce eğitim programlarıyla en azından başlangıç olarak İngilizce’nizi geliştirmenizi tavsiye ederim. Büyük bir rahatlıkla söyleyebilirim ki İngilizce yeryüzünün en kolay öğrenilebilecek dilleri arasındadır; tabi doğru yöntemleri kullanan kaynaklardan öğrenirseniz.  Unutmayalım ki gelişmiş ülkelerde lise mezunları bile ileri düzeyde İngilizce, Almanca ve Fransızca hatta bazı durumlarda Latince de biliyor.
 
 
Anlayacağınız; mevcut eğitim sistemimiz ve anlayışı çok insanı mağdur etmiştir ve yabancı dil öğrenmeye küstürmüştür. Şu anda yabancı dil konusunda her şartta çok gerideyiz ancak bir yerden başlamak gerek değil mi? Şahsen ülkemizin bilgi birikiminin çok fazla olduğuna inanıyorum ancak korkum bu bilgi ve birikimimizi dünyaya aktaramazsak enerjimiz kendi içimizde zaman içerisinde yavaş yavaş yok olup gidecektir. Sürekli medikal turizmden, ihracattan, sanayiden, şundan bundan bilmem ne kadar dolar gelir hedefliyoruz ve refah düzeyimizin bilmem ne kadar artmasını bekliyoruz deniliyor. Bütün bu işler nasıl olacak peki? Türk diliyle mi çalışıyor bütün mü mekanizmalar?
 
 
Kurucusu olduğunuz ProfKariyer tam olarak nedir?
 
 
Bizim işimiz profesyonellerin mesleklerini İngilizce icra edebilmelerini sağlamak. Bunu olması gerektiği gibi okuma, dinleme, yazma ve konuşma becerilerini geliştirerek ancak aynı zamanda Türkiye’ye bizim taşıdığımız yetkinlik bazlı eğitim sistemini kullanarak yapıyoruz. Yetkinlik bazlı eğitim sistemi mesleki İngilizce’de önemlidir çünkü her meslek için gerekli yetkinlikler ve terminoloji farklıdır. Tek başına beceri odaklı eğitim yeterli olmayacaktır. Örneğin hekimlik için muayenede hastaya fizik muayene yapmak bir yetkinliktir. Ya da bankacılar için yabancı müşterilerle telefondan ya da yüz yüze işlemler yapmak bir yetkinliktir. Eğitim yetkinlikler üzerinden verilmezse asla beklentinizi karşılamayacaktır. 
 
 
 Mesleklerin tek tek ele alınarak programların oluşturulması gerek. Biz de bunu yapıyoruz. Önce ilgili mesleği yakından tanımak için ilgili sektörün içinden bir kurumla gönüllülük esasına dayalı bir çözüm ortaklığına gidiyoruz. Bu kurumla birlikte mesleği yakından tanımak için kapsamlı çalışmalar yapıyoruz ve İngilizce iletişimin geliştirilmesi gereken yetkinlikleri tespit ediyoruz. Bu yetkinliklerin Türkçe olarak tatbik edildiği ortamlarda gözlemlerde bulunuyoruz ve son olarak da bu yetkinlikleri İngilizce icra ettirebilmeyi sağlayacak olan yetkinlik bazlı İngilizce eğitim programları ve materyalleri oluşturuyoruz.  Ayrıca profesyonellerin yoğun iş hayatından arta kalan vakitlerinin sınırlı olmasından dolayı bu eğitim programlarını zaman baskısını ortadan kaldıran son derece etkili masaüstü interaktif uygulamalı programlara dönüştürüyoruz. Bu sayede yoğun iş temposuna rağmen kendini geliştirmek isteyen profesyoneller istediği zaman ve yerde ve istediği süreyle uygulamanın üzerinde kendi temposunda çalışıp mesleğini İngilizce icra etmeyi öğrenebileceği bir imkana kavuşmuş oluyor. İlk ürünümüz olan DoktorumBen İngilizce Seti’nin lansmanını yaptık. Yakın zamanda HemşireyimBen İngilizce Seti ve sosyal hayatta gerekli yetkinliklerle donatılmış SosyalimBen İngilizce Seti’ni de ilgililerin beğenisine sunacağız. Gelecekte ise BankacıyımBen İngilizce Seti ve YöneticiyimBen İngilizce Seti gibi farklı sektörlere sunacağımız dil çözümü eğitim paketlerimiz için çalışmalarımız sürüyor.  
doktorumben i̇ngilizce seti
profkariyer
cevdet şengül
dil eğitimi
Yorum (3)
Mehmet K. Çelenk
Eğitim şart.
0
Cevapla
gurbuz
Resimde sanki dil bilmeyenleri dövecek gibi çıkmış:)
1
Cevapla
İhsan
ingiliz milliyetinden, ingilizce hocası Türkiyedeki KPDS sorularından 70 almış. ÖSYM uzmanları ve araştırmacıları derhal bir araştırma yapıp bunun yanlış olduğunu göstermeleri gerekiyor. ,veyahut da saçma bir sınav yaptıklarını kabul etmek zorundalar.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir