Tıp fakültelerinden yeni mezun olan ve uzmanlık eğitimini yeni tamamlayan tabiplerin devlet hizmet yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu kapsamda Sağlık Bakanlığı tarafından 2 ayda bir Devlet Hizmet Yükümlülüğü kurası ile yeni mezun olan ya da uzmanlığını yeni tamamlayan tabiplerin ataması yapılmaktadır.
71.Dönem devlet hizmet yükümlülüğü kurasından itibaren atama yapılabilmesi için 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinin birinci fıkrasının(A) bendine eklenen 8. alt bendi ''güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak'' hükmü gereği atamaya dahil edilen tabiplerden güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması formunu doldurmaları ve Sağlık Bakanlığının ilgili birimlerine göndermeleri istenmektedir.
Daha önce yapılan devlet hizmet yükümlülüğü atamalarında böyle bir uygulama yoktu. Dolayısıyla kuradan 10-15 gün sonra tebligat yayınlanmakta ve tabipler görevlerine başlamaktaydı. 71. dönem devlet hizmet yükümlülüğü kurasından itibaren tabipler göreve başlatılmayarak güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması işleminin sonuçlanması beklenmektedir.
Bu soruşturma gerekçesi ile Devlet Hizmet Yükümlülüğü ile ilgili mevzuatta belirtilen tabiplerin atanacağı süreler ve devlet güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması ile ilgili mevzuatta soruşturma için belirtilen süreler aşılmaktadır. Bu durum yükümlü tabipler açısından bazı mağduriyetlere yol açmaktadır. Mevcut mevzuat devlet hizmet yükümlüsü olan tabiplerin bu yükümlülüğü tamamlamadan mesleğini icra etmesini yasaklamaktadır. Dolayısıyla devlet hizmet yükümlüsü olan tabipler bu soruşturma sürecinde özel sektörde de çalışamamaktadır ve işsiz kalmaktadır. Soruşturma süreci tıp fakültelerinden yeni mezun olan tabiplerin 6 aydan daha uzun süre işsiz kalmasına yol açmaktadır.
Devletin istihdam edeceği personeli araştırması makul olmakla beraber kişinin bu süreçte mesleğini icra etmesinin yasaklanması mağduriyet yaratmaktadır. Uygulama özellikle tabipleri mağdur etmektedir. Çünkü diğer meslek mensupları atama beklerken özel sektörde çalışabilmektedir. Dolayısıyla devlet hizmet yükümlüsü olan bir tabibi devlet bu kadar süre bekletiyorsa bu kişinin en azından özel sektörde çalışmasına izin vermelidir.
Bir diğer mağduriyet ise soruşturması olumsuz sonuçlandırılarak ataması yapılmayan tabiplerin durumudur. Bu tabipler devlet hizmet yükümlülüğü ile ilgili mevzuatta yer alan ibare nedeniyle mesleğini icra edemeyecek duruma düşürülmektedir.
Sonuç olarak devlet güvenlik soruşturması makul bir uygulamadır. Fakat bu durum devlet hizmet yükümlüsü olan tabipleri mağdur etmektedir. Dolayısıyla devlet hizmet yükümlülüğü ile ilgili mevzuat yeniden düzenlenmelidir.Tabiplerin bu soruşturma sürecinde mesleğini icra etmesine izin verilmelidir.Soruşturma gerekçesiyle ataması yapılmayan tabiplerin mesleğini icra etmesine imkan sağlanmalıdır.Eğer devletin tabip ihtiyacı yoksa bu yükümlülük kaldırılmalıdır.