Medimagazin logo

Çocuk doktoru ihmal davasında 15 yıl hapis istemiyle yargılanıyor

Adana’da, sağlık durumuyla ilgilendiği bir günlük erkek bebeğin ihmalli davranışla ölümüne neden olduğu iddia edilen çocuk doktorunun 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı.
Çocuk doktoru ihmal davasında 15 yıl hapis istemiyle yargılanıyor
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuksuz sanık doktor Hakan E, ölen bebeğin babası Ferhat ve annesi Zümrüt Umakoğlu ile avukatları katıldı.

Adana 11. Asliye Ceza Mahkemesinden gelen davanın görevsizlik kararının okunmasının ardından sanık doktorun savunması alındı.

Müştekileri tanımadığını belirten Hakan E, "Bebeğin doğumuna katıldım. Doğum sırasında herhangi bir risk olmadı. Bebek sağlıklı doğdu. Bir gün sonra bebeğin durumunun iyi olduğunu görünce anne ve babasının talebi üzerine bebeği taburcu ettim. Anneye emzirme konusunda öneriler verdim. Ben sadece çocuğun sağlık durumu ile ilgileniyordum. Annenin durumunu ise doktor Şafak B takip ediyordu." diye konuştu.

Baba Ferhat Umakoğlu ise oğlunun doğumunda sanığın da hazır olduğunu ve doğum sonrası bebeğinin sanık tarafından 2-3 kez kontrol edildiğini anlatarak, "Bebeğin ağlaması yoktu. Gaitası normaldi. Sadece göğüs kafesi çok hızlı inip kalkıyordu. Morarma yoktu. Öğleden sonra geldiğinde kendisine durumu söyledik. Kendisi 'Bu durumun yeni doğan bebeklerde normal olduğunu' söyledi, gece ise oğlum hiç susmadı, bu sırada topuklarında morarma vardı." dedi.

Eşinin durumu nöbetçi hemşireye söylediğini, hemşirenin de sanık doktorun sabah kontrole geleceğini belirttiğini ifade eden Umakoğlu, şöyle devam etti:

"Doktor gelince bebeğimizin gece iki kez topuk kanı alındığından 'Sonuçlardan bu çıkar' diye topuğunda morarma olduğunu söylemedik. Ancak gece fazla ağladığını ve göğüs kafesinin çok hızlı inip çıktığını söyledik. Doktor da bu durumun normal olduğunu söyleyip 'Taburcu olabilirsiniz' dedi. Bunun üzerine biz de hastaneden ayrıldık. Aynı gün akşam bebeğin gaitasının asfalt renginde, göğüs kafesi hızlı atar şekildeydi. Çok ağlıyordu. Testisleri de morarmıştı. Biz bebeği alarak hastanenin acil servisine götürdük. Acildeki doktor uzman olmadığını söyledi. Ben de sanık doktoru telefonla aradım. Bebeğin göğsünün hızla inip kalktığını ve çok ağladığını söyledim. Daha sonra telefonu acildeki nöbetçi doktora verdim. Aralarında konuştular. Sonra bebeğin normal olduğunu söyleyip bizi taburcu ettiler. Gece boyu rahatsızlığı devam etti. Ertesi gün yine acile gittik. Hakan bey izindeydi. Mualla hanıma muayene ettirdik. Mualla hanım çocuğu görünce 'Çocuk ölüyor, acil müdahale etmemiz lazım' diyerek çocuğu yoğun bakıma götürdüler. Daha sonra bebeğim Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesine sevk edildi. Çocuğun yaşaması konusunda umut olmayınca biz tekrar çocuğu özel bir hastaneye götürdük ancak kurtaramadılar. Şikayetçiyim."

Anne Zümrüt Umakoğlu da bebeklerinin ölümüyle ilgili eşinin anlattıklarına katıldığını belirtip sanık doktordan şikayetçi oldu.

Bebeğin doğumuna katılan doktor ŞafakB  da tanık olarak verdiği ifadesinde, sanıkla beraber doğuma katıldıklarını anlatarak, "Çocuk doğduktan sonra ben ameliyata devam ettim. Sanık ise bebeği aldı. İlk muayenesini ve gerekenleri yaptı. Çocuğun sağlık durumu çok iyiydi. Çocuğun sağlık durumunun taburcu edildikten sonra kötüleştiğini düşünmekteyim. Kalp sendromu gebelikte ortaya çıkabilir de çıkmayabilir de." ifadesini kullandı.

Mahkeme heyeti, Sağlık Bakanlığı’na yazı yazılarak hastanelerin teknik donanımının hipoplastik sol kalp sendromu tanısı koyma konusunda yeterli olup olmadığının sorulmasını isteyerek, duruşmayı eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.

Adana'da Ferhat ve Zümrüt Umakoğlu’nun 6 Ağustos 2015'de hastanede dünyaya gelen Yağız Sezai ismini verdikleri bebek, taburcu edildikten bir süre sonra rahatsızlanarak hayatını kaybetmişti. Ailenin şikayeti üzerine çocuk doktoru Hakan E. hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş, yapılan itiraz sonucu ise Adana 11. Asliye Ceza Mahkemesinde "İhmalli davranışla kasten adam öldürme" suçundan dava açılmıştı.

Bu mahkeme ise görevsizlik kararıyla dosyayı Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesine göndermişti.
 

tıp hukuku
malpraktis
ihmal
Yorum (14)
Mehmet karadeniz
Hipoplastik sol kalbin ilk 48 saat bulgu vermeyebileceği aşikar iken ve çocuk hekiminin hastayı ailenin de belirttiği gibi bir kaç kez günlük vizitlerde gördüğü tescili iken mahkeme için zaman kaybı.. yıllarca sürecek dava sonuç ailenin mahkeme masraflarını vermesi.. bunun baştan açılmaması lazım.. aileye de yazık hem çocukları vefat etti hem 5-6 sene sonra 15 bin tl masraf çıkacak..
8
Cevapla
big gaitacı
Tövbe tövbe!! Yahu tüm doktorları asın kurtulun bari !! Böyle bir şey olabilir mi Allah aşkına? ?!! Kasten adam öldürme!! Benim bildiğim bir kişiye öldürme kastı ile saldırma "kasten" tanımının içine girer. Hiçbir doktor böyle bir şey yapmaz , hele de masum bir bebeğe ! Bu nasıl bir adalet ? Bu nasıl bir mantık ? Bu akıllara zarar malpraktis yasası her geçen gün daha fazla sayıda doktoru mağdur ediyor. Bunlardan gençler habersiz, hala en çok tıp yazılıyor , bunları bilseler tek bir genç bile tıbbı yazmaz, asla yazmaz . Yahu bu ülkede bir katil bile o kadar hapis yatmıyor, 5-10 yıl yatıp kontrollü tahliye ve iyi halden çıkıyorlar. Yazıklar olsun , yazıKlar olsun , yazıklar olsun !!!
15
Cevapla
meral
sanık, sanık, sanık, sanık, sanık,sanık,sanık..... Eski yazılarınıza bir bakın. Bir kerede sağlıkçı katlllerinin durumundan bahsederken sanık diye hitap edilmiş mi?
15
Cevapla
RKTR
2 yıldır yargılanan, ve mevcut hukuk sisteminin işleyiş hızında hüküm verilene dek en az 7-8 sene daha yargılanacak olan zavallı çocuk doktorunun bu vakadaki kusur düzeyini bilemiyorum. Çok atipik, çok sinsi, ama aynı zamanda çok hızlı seyirli bir konjenital kardiak ya da septik tabloya rastgelmiş olabilir, daha da fenası bu tablo taburculuktan SONRA ortaya çıkmış. Hekimin eğitimini almadığı otoimmün bir durum dahi mümkün. En önemlisi de, rahmetli bebeğin hiperakut tablosu erken farkedilse bile, bunun mortalitesi çok yüksek olabilir; ne yapsanız kurtaramayacağınız vakalar var. Dolayısıyla doktor hiç kusurlu dahi olmayabilir. Ama Türkiye’de tıbbi şikayetlerin haklı olup olmadığını değerlendirecek hiçbir ön-inceleme mekanizması olmadığı için, kusurlu olmasanız bile rahatlıkla dava yiyebilirsiniz. Prensip bellidir: “Önce hele bir yargılan bakalım doktor efendi, kusurlu değilsen bunu kanıtlamaya çalış..” Yakın zamana dek doktorlara davalar “bilinçsiz taksir”, “ihmal”, “meslekte acemilik” gibi gerekçelerle açılıyordu –ki, bunların çoğu hekimden para almaya yönelik iftiralardan kaynaklanan durumlardı. Suçlu bulunan hekimlere Milli Tıp Hukuku Formülü uygulanıyordu: ÇİFT DAVA => HAPİS + TAZMİNAT + MESLEKTEN MEN. Neyse ki, verilecek hapis cezasının süresi 6 yılı geçmiyordu. Doğal olarak, her halükarda doktorun hayatı katledilmiş oluyordu. Sonunda beraat etse bile, en az 8-9 sene boyunca çektiği üzüntü ve stres, yaşadığı korkular, avukatlara harcadığı tonla para, kaybettiği özgüven ve itibar, yine harcadığı tonla zaman, vs. iftiracıların yanına kar kalıyordu. Özel hastane, başasistanlık, akademik kariyer, yurtdışı gibi şanslar da kaybedilmiş oluyordu. Türkiye’de, Batı’da olduğu gibi, doktora dava açıp da sonunda haksız çıkanların canına okuyacak hiçbir sistem de yoktu tabii. Doktora iftira atan adeta ödüllendiriliyordu bu ülkede. Tıp hukukunda son bir yenilik olarak, artık Savcılar “KASITLI ADAM ÖLDÜRMEK”ten de Ceza Davası açabiliyorlar doktorlara. Bu durumda hapis cezasının süresi 15 yıla çıkıyor ki, bu da birkaç kişiyi temizlemiş canilerle aynı klasmana sokar “suçlu bulunan” hekimi. Bu kadar uzun bir hapis cezasının ertelenmesi ya da paraya çevrilmesi de olanaksızdır. Ben hapse atılmış en az 5 doktor biliyorum. Milli Tıp Hukuku Formülü uyarınca “masif tazminat” ve “meslekten atılma” gibi bonuslar da, eskiden olduğu gibi devam ediyor elbette. Türkiye’de hiçbir katil ya da terörist gırtlağını kestiği ya da beynini dağıttığı kurbanının ailesine 1 kuruş ödemez, ama doktordan milyonlar istenebilir. Evet. Defansif Tıp’a devam. Ben 10 sene mahkemelerde perişan edildikten, müşteki avukatının vicdansızca yalanlarına, ve hatta Savcı hakaretine maruz kaldıktan sonra beraat ettim. Ama bu işten de iğrendim. Sinir hastası oldum. 2 yıldır iş arıyorum. Bulduğum anda da tıbbı terkedeceğim.
27
Cevapla
dr mehmet ince
konjenital anomali hipoplastik sol kalp ,anne karnında çok iyi ve diikatli bakılısra 3.ayın sonunda yakalanabılır,ama gözden de kaçabilir,doğduktan sonra opere olanları %50-60 ı masada kalıyor,birşey çıkmaz doktor bey rahat olun...
16
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir