Medimagazin logo

Hükümet ‘Yargıdan karar al aklanırsan geri dön’ diyecek

Hükümet FETÖ ile mücadele kapsamında kamudan ihraç edilen on binlerce kişiyi ilgilendiren kritik bir hamleye hazırlanıyor. Hazırlıkları sürdürülen KHK ile kamudan atılanlara “yargı yolu” açılacak. Böylece AB ile gerilimin azaltılması ve AİHM’ye başvuruların önüne geçilmesi amaçlanıyor
Kaynak: GAZETE HABERTÜRK - Olcay AYDİLEK
Hükümet ‘Yargıdan karar al aklanırsan geri dön’ diyecek
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Habertürk, hükümetin büyük bir titizlikle hazırlıklarını sürdürdüğü Kanun Hükmündeki Kararname’de (KHK) yer verilen sürpriz maddenin ayrıntılarına ulaştı. Hükümet, OHAL kapsamında çıkarılan KHK’lar ile kamudan tasfiye edilenlere, “yargı yolu”nu açmaya hazırlanıyor. Çıkarılacak kararname ile on binlerce kişiye, “Yargıya başvur, aklanırsan dön” denilmiş olacak. Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli bu düzenlemenin ana hatlarını, Habertürk Televizyonu canlı yayınında, “Göreve iade için KHK geliyor. Öte yandan FETÖ mensuplarının ihracı var. FETÖ üyesi olmayanların sayısı çok düşük. Mağduriyet söz konusu değil, hatalar olabilir, onları düzeltiyoruz. OHAL biterken bir yetki vereceğiz idareye. Bu kapsamda hata tespit edilirse, düzenleme yıllar sonra da yapılabilecek” ifadeleriyle dile getirmişti.

FORMÜL ÜZERİNDE ÇALIŞILIYOR

Kaynaklar, söz konusu maddenin nasıl düzenleneceğine ilişkin olarak, “Hukukçular madde üzerinde çalışıyor. İşin özü, kamudan atılanlara ve FETÖ kapsamında idari yaptırım uygulanan müteahhitlere ‘yargı yolu’nun açılmasıdır. Madde, bunu düzenleyecek” açıklamasında bulundu.

Kaynaklar, FETÖ kapsamında bazı askerler, polisler, yargı mensupları ve eski kamu personeli hakkında devam eden yargı sürecine vurgu yaparak, “Çıkarılacak KHK, yargı süreçlerini etkilemeyecek” diye konuştu.

 

DÜZENLEMENİN İKİ AMACI

AB İLE GERİLİM AZALACAK:

Hükümet, OHAL döneminde KHK’larla atılan adımlar nedeniyle Avrupa Birliği (AB) ile örtülü ya da açık gerilim yaşıyor. Bu düzenleme ile birlikte AB ile yaşanan gerilimin de azalacağı öngörülüyor.

AİHM BAŞVURULARI:

KHK’larla hakkında işlem yapılan eski kamu personeli ve bazı müteahhitler, iç hukuk yolu kapalı olduğu için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurmaya hazırlanıyor. Hükümet, yeni çıkarılacak KHK ile iç hukuk yollarını işleterek, AİHM başvurularının da önünü kesmeyi ve bu konuda olumsuzluk yaşanmasının önüne geçmeyi hedefliyor.

feto
ohal
khk
yargi yolu
Yorum (4)
Frankie Bellevan
Adamları ( ? ) tekrar getirin , eskiden olduğu gibi tekrar eski yerlerine yeniden yerleştirin ve tekrar " Gül " gibi birbirinizle geçinmeye devam edin de olsun bitsin o " Zaman ! " Öyleyse 15 Temmuz'da Hepimiz bir Rüya görmüşüz...
21
Cevapla
Frankie Bellevan
Mağduriyet mailleri yağmur gibi yağıyor… “FETÖ’cü diye fişlenip işten atıldım” diyenler… “Mal varlığıma el konduğu için açım” diyenler… “Vatan haini olarak damgalandım, kimsenin yüzüne bakamaz oldum” diye feryat edenler… At izi it izine öyle bir karıştı ki, kimin haklı, kimin haksız olduğunu kestiremiyorsunuz… Patlayacak gibi oluyorsunuz… Herkes maillerde anlattıkları gibi masum, mazlum ve mağdur ise, biz 15 Temmuz 2016 gecesi rüya mı gördük? O gece bir işgal hareketi olmadı mı?.. TBMM bombalanmadı mı?.. Genelkurmay Başkanlığı işgal edilmedi mi?.. Masum insanların üstüne helikopterlerden kurşun yağdırılmadı mı?.. Tankların namlusu vatandaşın üzerine döndürülmedi mi? Bütün bunlar “rüya” mıydı? Oylarımızla seçilen Cumhurbaşkanımızı katletmek üzere görevlendirilen katiller sürüsünün varlığı da mı “rüya”?.. Kendisine en yakın subayları tarafından Genelkurmay Başkanımızın “esir” alınması da mı “rüya”?.. Salâ okuyan din görevlilerinin darbe yandaşları tarafından saldırıya uğramaları, tartaklanmaları, itilip kakılmaları, “sıkarım ha!” tehditlerine maruz kalmaları da mı “rüya”?.. Hadi bunlar “rüya” diyelim, peki 241 şehit, ikibin gazi de mi “rüya”?.. “Rüya” mı, “kâbus” mu?.. Bu kâbus yaşandı, hep birlikte yaşadık? Ardından kaçışlar başladı. Zaten bu kâbusun lideri yıllardır kaçak: Tüm dâvetleri geri çevirmiş, ısrarla Amerika’da yaşamaya devam etmiş… Her türlü tehlikeden uzakta… Ve hâlâ konuşuyor. Hâlâ tehditler savuruyor. Kendilerini “mazlum” ve “mağdur” sayarak, mail kutumu şikâyetnameleriyle dolduranlar, lütfetsinler de iki çift söz de ona söylesinler… Birileri gerçekten “mağdur” olmuşsa (ki olmuştur), mağduriyetlerinin asıl faili Pensilvanya’dadır! Hangi hakla çocuklarımızı çaldığını, “himmet”lerimiziçarçur ettiğini, ülkeyi ele geçirmeye çalıştığını, ham hayaller uğruna milyonlarca insanı neden mağdur ettiğini sorsunlar… “Mağduriyet mailleri”nde, insanı şüpheye düşürecek, “Acaba devlet yanlış mı yapıyor?” dedirtecek, vicdanını sızlatacak, şefkat duygusunu galeyana getirecek her şey var (âyet-hadis-icma dâhil), ama Fetullah Gülen’in yanlış yaptığına ilişkin tek kelime yok: Sanki uzaylılar gelip Türkiye’yi işgale kalkmış!.. Buyurun, bu maillerden birinin son satırlarını okuyun… “Allahım sen şahitsin ve en iyi sen biliyorsun ki mazlumum, iftiraya uğradım terörist de vatan haini de değilim ve bana yapılan bu haksızlığı eliyle düzeltmeye gücü yetip de düzeltmeyenleri diliyle düzeltmeye, duyurmaya gücü yetip de bunu yapmayanları sana havale ediyorum.” Haklı olabilir. Haklıyı-haksızı ayıracak olan mahkemelerdir. Peki biz (millet) ne yapalım? İşimizden-gücümüzden dönüp uyumaya hazırlandığımız bir saatte üstümüzden F-16’lar geçmeye başladı… Köprüler tutuldu, yollar kesildi, tepemize bombalar yağdı. Canımızı siper edip iğrenç saldırıyı püskürttük… Bu iğrenç teşebbüsün bozduğu dengeler yüzünden karı-koca ayrıldı, aileler parçalandı, üretimimiz azaldı, ekonomimiz zarar gördü, satışımız düştü, umutlarımız tökezledi, çocuklarımız bize düşman oldu. Bu işin asıl mağduru biziz! Bu yüzden kimse bana “mağduriyet edebiyatı” yapmasın, gitsinler “hoca”larına yapsınlar! Zira hepimizin “mağduriyet”ininmüsebbibi odur! Yavuz Bahadıroğlu / Yeni Akit
9
Cevapla
recai
Frankie, hekim biraz şüpheci olur. Bakıyorum da yargılamalar bitmiş, teşhisi hemen koymuşsun.
4
Cevapla
Frankie Bellevan
Değerli meslektaşım Recai : Bu teşhis benim 30 yıl önceki teşhisim.. Milletimiz ise ne yazık ki 15 Temmuz'da açık ve acı bir şekilde ( bedel ödeyerek ) bu gerçekle yüzleşti.. Yani bu insanların gerçekte hangi "Akla" "Hizmet" ettiğini devlet içinde ve dışında bilenler çok iyi biliyorlardı.. Keşke 30 yıl önceki teşhiste yanılmış olsaydım.. Bu insanlarla selamı merhabası olmayan hemen hemen yoktur ( haliyle..) ama arkalarındaki karanlık güç odaklarından her zaman "hekimlerin hemen hepsinde olması gerektiği" ve senin de ifade ettiğin gibi "şüpheci" olmuşumdur... Selamlar , Saygılar...
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir