Memurun görev unvanı arttıkça ek göstergesinin de artmasını beklemek doğal bir durum olması gerekirken bazı hallerde bunun tersi de olabilmektedir. Yani ek göstergede düşme dahi olabilmektedir. Bu yazımızda bu konuyu izah ederek kamu kurumlarının yanlış uygulamalarının önüne nasıl geçileceğini açıklamaya çalışacağız. Ayrıca, konuyla ilgili 7 yıl süren dava neticesinde memurlar lehine verilen Danıştay İ.D.D.K. kararını açıklayacağız.
Mahkeme düşük ek göstergede ısrar etti ama Danıştay İ.D.D.K. noktayı koydu
Sağlık hizmetleri sınıfında tıbbi teknolog kadrosunda görev yapmakta iken, genel idare hizmetleri sınıfında 2. dereceli hastane müdür yardımcısı kadrosuna atanan davacının, daha önce sağlık bilimleri lisansiyeri olarak görev yapması nedeniyle 657 sayılı Yasa'nın 43/B maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kariyeriyle ilgili 3000 ek gösterge oranından yararlandırılması amacıyla yaptığı başvurunun reddedilmesi üzerine açılan davada idare mahkemesi davayı reddetmiş ve kararında ısrar etmiştir.
Bunun üzerine konu hakkında Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu davacı lehine karara bağlayarak emsal oluşturmuştur. Kurul vermiş olduğu kararda şu ifadelere yer vermiştir; “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 43/B maddesinde; bu kanuna tabi kurumların kadrolarında bulunan personelin aylıklarının; hizmet sınıfları, görev türleri ve aylık alınan dereceler dikkate alınarak bu kanuna ekli I ve II sayılı cetvellerde gösterilen ek gösterge rakamlarının eklenmesi suretiyle hesaplanacağı, II sayılı cetvelde yer alan unvanlarda değişiklik yapmaya ve yeni unvanlar ilave etmeye Bakanlar Kurulu'nun yetkili olduğu, bu ek göstergelerin, ilgililerin belirtilen sınıf ve görevlerde bulundukları sürece ödemelere esas alınıp, terfi bakımından kazanılmış hak sayılmayacağı, kurumların 1., 2., 3. ve 4. dereceli kadrolarına atananlara uygulanacak ek göstergelerin, ilgililerin daha önce bulunmuş oldukları kariyerleriyle ilgili sınıf veya ekli I sayılı Cetvelin Genel İdare Hizmetleri Sınıfı (g) bölümünde belirtilen görevlerde kazanılmış hak aylık derecelerine göre alabilecekleri ek göstergelerden düşük olamayacağı hükme bağlanmıştır.
Hacettepe Üniversitesi Sağlık İdaresi Yüksek Okulu'ndan 19/07/1993 tarihinde mezun olan davacının, Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü emrinde Sağlık Hizmetleri Sınıfı'nda 2. derecenin 2. kademesinin aylığı ile 3. dereceli Tıbbi Teknolog kadrosunda görev yapmakta iken 2.9.2004 günlü Bakanlık oluruyla Ankara Kazan Hamdi Eriş Devlet Hastanesi'ne Genel İdare Hizmetleri Sınıfı'nda 2. dereceli Hastane Müdür Yardımcılığı kadrosuna atandığı, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 43/B maddesi uyarınca da aylıklarını 2. dereceden alan Sağlık Bilimleri Lisansiyerleri için öngörülen 2200 ek gösterge rakamından faydalandırıldığı, 22/01/2007 günlü dilekçe ile, maaşının 1. dereceye yükselmesine rağmen ek gösterge rakamının yükseltilmediğinden bahisle 657 sayılı Yasa'nın 43/B maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kariyeriyle ilgili ek gösterge rakamından yararlandırılma talebiyle yaptığı başvurunun zımnen reddedildiği, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 43/B maddesinde açıkça kurumların 1 ila 4. dereceli kadrolarına atananlara uygulanacak ek göstergenin, ilgililerin daha önce bulunmuş oldukları kariyerleriyle ilgili sınıfta kazanılmış hak aylık derecelerine göre alabilecekleri ek göstergelerden düşük olamayacağının hüküm altına alındığı, Sağlık Hizmetleri Sınıfı'ndan, Genel İdare Hizmetleri Sınıfı'ndaki 2. derece kadrolu bir göreve naklen atanan davacının idareye başvurduğu tarihte, daha önce bulunduğu kariyeriyle ilgili hizmet sınıfında alabileceği ek gösterge (3000), Genel İdare Hizmetleri Sınıfı'nda aldığı ek göstergeden (2200) yüksek olduğundan, davacının 657 sayılı Yasa'nın 43/B maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kariyeriyle ilgili ek gösterge rakamından yararlandırılmak amacıyla yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle bozulmuş ise de; İdare Mahkemesi, Daire kararına uymayarak ilk kararında ISRAR ETMİŞTİR.”
YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ