ANKARA-Asistanların uzmanlık tercihleriyle ilgili memnuniyetlerini belirlemek amacıyla yapılmış bir araştırmaya göre, eğitim gördükleri bölüme isteyerek gelenlerde ve nöbet sayısı az olanlarda iş doyumunun yüksek olduğu görüldü.
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi (DEÜTF) Aile Hekimliği Ana Bilim Dalından Dr. Makbule Neslişah Tan ve arkadaşları tarafından yapılan “Asistan Hekimlerin Tıpta Uzmanlık Eğitimi Kapsamında Mesleki Memnuniyetleri ve Yaşam Koşulları ile İlişkisi” isimli araştırma, “Marmara Medical Journal”da yayımlandı.
Çalışmada, DEÜTF Hastanesinde ihtisas yapan asistan hekimlerin uzmanlık tercihleriyle ilgili memnuniyetlerinin, yaşam ve eğitim koşullarının değerlendirilmesi amaçlandı.
Şubat-Mayıs 2010 tarihleri arasında yürütülen araştırmada, 51 soruluk anket, yüz yüze görüşme yöntemiyle, DEÜTF’de görev yapan 566 asistan hekimden çalışmaya katılmayı kabul eden 252 (yüzde 44,5)’sine uygulandı.
Araştırmaya katılan ve dâhili bilimlerde çalışan asistan hekimlerin yüzde 53’ünün kadın, cerrahi bilimlerde çalışan asistan hekimlerin yüzde 58’inin erkek, temel bilimlerde çalışan asistan hekimlerin ise yüzde 62’sinin erkek olduğu görüldü.
Araştırmaya göre, iş doyumu ölçeğinden alınan puanlara göre hekimlerin yüzde 28’inde iş doyumu yüksek, yüzde 72’sinde orta düzeyde çıktı.
Asistan hekimlerin yüzde 92’sinin çalışmakta olduğu bölüme isteyerek başladığı belirlendi. Uzmanlık eğitimi tercihinde sırasıyla uzmanlaşma isteğinin (yüzde 52), mesleki ideali olmasının (yüzde 51), uzmanlık dalının geleceğinin parlak olmasının (yüzde 50) dikkate alındığı görüldü. Akademik kariyer yapma olanaklarının yüksek olmasının (yüzde 15) ve bölümün saygınlığının (yüzde 28) çoğu asistan hekim için tercih nedeni olmadığı tespit edildi.
Maddi getirinin etkisi az
Nöbet sayısının, mesleki eğitim ve hizmetin gerektirdiği sayının üstünde olmadığını (yüzde 46), bölümdeki eğitim hedefinin öncelikli olduğunu (yüzde 48), hekimlik dışı işlerde kullanılmadığını (yüzde 43), bölümündeki yardımcı sağlık personelinde sayı ve nitelik açısından eksiklik olmadığını (yüzde 40) düşünenlerde ve çalışma ortamının fiziki şartlarını yeterli (yüzde 46) bulanlarda anlamlı olarak iş doyumu puanları yüksek bulundu.
Maddi getiri, çalışmaya katılan asistan hekimlerin yüzde 26’sının uzmanlık dalı tercihini etkilemekle birlikte, yüzde 72’sinin elde edilen geliri yetersiz bulduğu belirlendi. Yaptıkları iş karşılığında aldıkları maaşı yeterli bulanlarda iş doyumu puanları da yüksek çıktı.
Asistan hekimler çalışmaları sırasında karşılaştıkları kişilerle olan ilişkilerini değerlendirirken, yüzde 79’u bölümündeki asistan hekimler arası ilişkiden, yüzde 69’u ise eğiticileri ile ilişkilerinden memnun olduğunu belirtti.
Dâhili ve temel tıp bilim dallarında, çalışanlar arası ilişkilerden memnuniyet, cerrahi bilim dallarında çalışanlara oranla anlamlı olarak daha yüksek çıktı.
Çalışmaya katılan asistan hekimlerin yüzde 26’sı sigara içtiğini ifade etti. Sigara içme sıklığı bakımından bölümler arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı.
Sağlıklı beslenme ve dinlenme olanaklarının olmadığını belirten asistan hekimlerin (yüzde 66), sosyal hayat ve ilişkilerinin de anlamlı düzeyde olumsuz etkilendiği görüldü.
Şiddete maruz kaldığını ifade edenlerin oranı yüzde 30 olarak bulundu ve cerrahi birimlerde bu oran daha yüksek çıktı.
İş güvencesi kaygısı var
Asistan hekimlerin mesleki geleceğe ait kaygı durumları değerlendirildiğinde, hekimlerin yüzde 60’ı gelecekte iş güvencesi, gelir gibi kaygıları olduğunu belirtti.
Çalışmaya katılanların yüzde 73’ünün, genel olarak değerlendirdiğinde bilim dalındaki uzmanlık eğitimini ve eğitmenleri yeterli bulduğu görüldü. Çalışmaya katılan araştırma görevlilerinden, alınan uzmanlık eğitiminin niteliğine yönelik değerlendirmelere olumlu yanıt verenlerde genel iş doyumu puan ortalamalarının anlamlı olarak yüksek olduğu, bakılan hasta/örnek sayısının yeterli olmasının ise iş doyumunu etkilemediği gözlendi.
Çalışmada, farklı bilim dallarında çalışan hekimlerin içsel iş doyum puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark bulunamadı. Temel bilimlerde çalışan hekimlerin genel ve dışsal iş doyum puan ortalamaları, dâhili ve cerrahi bilim dallarında çalışan hekimlere göre daha yüksek çıktı.
İsteyerek girenlerde iş doyumu daha yüksek
Asistan hekimlerin büyük bölümünün ihtisas yaptıkları branşlara isteyerek başladıkları, çalıştığı dalı isteyerek seçenlerde iş doyumunun daha yüksek bulunduğu görüldü.
Çalışmaya katılanlar genel olarak değerlendirildiğinde, DEÜTF bünyesinde verilen uzmanlık eğitiminin kalitesinin yeterli bulunduğu belirlendi.
Asistan hekimlerin uzmanlık eğitimi ile ilgili görüşleri incelendiğinde, temel tıp bilimlerindeki asistan hekimlerin tamamı, bölümünde standart bir asistan eğitim müfredatı uygulandığını, tamamına yakını ise sürekli tıp eğitimi için ayrılan sürenin yeterli olduğunu belirti. Öte yandan cerrahi bilimlerde ihtisas yapanların, dâhili ve temel bilimlerde ihtisas yapanlara göre rotasyonlar açısından daha kaygılı oldukları, rotasyonlarda gereken bilgi, beceri ve tutumu elde edemediklerini düşündükleri ortaya çıktı.
Çalışmada, asistan hekimlerin bilimsel kongre ve sempozyumlara katılma durumları incelendiğinde, asistan hekimlerin yarısından az bir kısmının toplantılara katılımı yeterli gördüğü ve dâhili bilim dallarında toplantılara katılım olanağının daha fazla olduğu saptandı.