Medimagazin logo

'Vurur yüze ifadesi, antibiyotik içme diyorsam var bildiğim bir tanesi'

KLİMİK Başkanı Prof. Dr. Ergönül , "Hem ülkede hem de dünyada ciddi bir felaketle karşı karşıyayız. Antibiyotiklere karşı direnç var. Artık basit bir enfeksiyondan bile hasta kaybedilebiliyor" dedi.
'Vurur yüze ifadesi, antibiyotik içme diyorsam var bildiğim bir tanesi'
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği  (KLİMİK) Başkanı Prof. Dr. Önder Ergönül, dünyanın "antibiyotiklere karşı direnç felaketi" ile karşı karşıya olduğunu belirterek, antibiyotikleri kontrollü kullanmak gerektiğini kaydetti.

KLİMİK tarafından 18 Kasım Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü ve bu yıl ilan edilen 16-22 Kasım Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası dolayısıyla açıklama yapıldı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Ergönül, kullanımın fazla olmasının bakterilerin antibiyotiklere karşı direnç geliştirmesine neden olduğunu belirterek, direnç gelişmesi sonucunda kullanılabilir etkili antibiyotik sayısının yıllar içinde azaldığını aktardı.

"Hem ülke olarak hem de dünyada ciddi bir felaketle karşı karşıyayız. Çünkü antibiyotiklere karşı direnç var. O nedenle antibiyotikleri çok kontrollü kullanmak gerekiyor" ifadelerini kullanan Ergönül, Sağlık Bakanlığı'nca yapılan düzenlemeyle antibiyotiklerin reçetesiz verilmemesinin çok önemli bir gelişme olduğunu vurguladı. Ergönül, dernek olarak bu kararı desteklediklerini kaydetti.

Yaklaşık 6 ay önce yürürlüğe giren bu uygulamanın sürdürülmesini istediklerini belirten Ergönül, şöyle devam etti "Artık basit bir enfeksiyondan bile hastalar kaybedilebiliyor. Bunlar en fazla ağır hastalığı ve antibiyotiğe ihtiyacı olan yoğun bakımdaki hastaları etkiliyor. Yani çok basit bir idrar yolu enfeksiyonundan rahatlıkla hasta kaybedebilir noktasına geldik" dedi.

10 yeni antibiyotik geliştirilecek

Antibiyotik Direnci Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Çağrı Büke de Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası'nın sloganın "Antibiyotikleri dikkatli kullanın, antibiyotikleri dikkatle koruyun" olduğunu söyledi.

Antibiyotiklerin saatinde ve uygun dozda alınmaması gibi yanlış kullanımların da bakterilerin antibiyotiklere karşı direnç geliştirmelerine olanak sağladığını vurgulayan Büke, Türkiye'de her üç reçeteden birinde antibiyotiklerin yer aldığını kaydetti.

Büke, ABD'de her yıl en az 2 milyon kişide çoklu dirençli enfeksiyon hastalıklarının geliştiği ve bunların en az 23 bininin kaybedildiğini belirterek, "ABD İnfeksiyon Hastalıkları Derneği 2010 yılında 10x20 inisiyatifini başlatmış ve ABD Kongresi'nin de bu konuda desteğini almıştır. Bu inisiyatifin amacı; 2020 yılına kadar dirençli bakterilere etkili 10 yeni antibiyotiğin geliştirilmesidir" diye konuştu.

Hekimlerden mesajlar

Prof. Çağrı Büke, enfeksiyon hastalıkları uzmanlarının antibiyotikle ilgili farkındalık yaratmak için

"Soğuk algınlığı ve gripte antibiyotik kullanma, antibiyotik direncini artırma",

"Vurur yüze ifadesi, antibiyotik içme diyorsam var bildiğim bir tanesi",

"Gereksiz antibiyotik isteme benden, buz gibi soğurum senden" ,

"Şimdi o elindeki o gereksiz antibiyotiği yavaşça yere bırak", 

"Kullanma antibiyotiğin hasını, tutma hastanın yasını"

şeklinde sloganlar hazırlayarak, gereksiz antibiyotik kullanılmaması için çağrıda bulunduklarını kaydetti.

infeksiyon hastaliklari
klimik
dunya antibiyotik farkindalik haftasi
prof. dr. onder ergonul
antibiyotiklere direnc
prof. dr. cagri buke
Yorum (4)
Mücahit Altuntaş
Sadece antibiyotik ilaçları değil ! Son on yılda ilaç kullanımı %100 arttı. Arka plan "tükenme sendromuna giren" , etkisizlik , yabancılaşma , empati ve eşgüdüm kaybı ve maalesef hatta şiddet sarmalına SAĞLIK SİSTEMİ var. "antibiyotiklere karşı direnç felaketi" arka planında sağlık fetişizmi , doktora gitme fetişizmi , hekim- hasta- ortam-usul ilişkilerinin nitelik sorunları , onun başaktörü hekim firma ilaç kongre ilişkilerinin nitelik sorunları var. Hiçbirinin , tanımlanmış, bilimsel işleyen kuralları yok. Hasta kayıt , sevk , bütünsel yaklaşım , uzmanlığın ve bilgini paylaşımının kuralları yok. Siyasallaşma , ticarileşme , fıtrata bağlı bireyselleşme anaforuna girdi. Nereden belli ! Son on yılda sağlıkta işlem sayısı %300 arttı.Acillere müracaat bir yılda bir ülke nüfusunu geçti ! Malparaktis , hasta hakları , performans yönetmelikleri ve uygulamaları çıkaranlar sağlık sistemi için nitelik , usul , etik ,bilimsellik yönetmelikleri ve uygulamalarını çıkarmayı unutuverdiler. Böylece sağlıkta geldik ; sağlıkta sağlıklı ortamı ve sağlık davranış ve tutumunu gözetmek yerine hekime gitme fetişizmini , on yılda üç kat artan işlemi tetikleyen malpraktis ve performans sistemine , ilaç yazma sürecinin firmaların tekelindeki kongrelerin ilişkilerine CEO'ların denetimindeki kamu hastaneler sürecine "antibiyotiklere karşı direnç felaketi" sorunun arka planını , yada alt katman sorun çözme değil sorun aktarma devşirme ilişkilerini görmeden , çözümlemeden , gidermeden "antibiyotiklere karşı direnç felaketi" önleyemeyiz. Sağlıkta siyasal ve ticari sorunların yanında sağlık sisteminin özgün , özerk , bilimsel topluluklara özgü ERGONOMİK değerlerine itibar etmek durumundayız. Sayın Yeşilçimen "acımagerçek" , sayın Ahmet Rasim Küçükustanın "hastalık lobisi" , "ilaç fetişizmi" , "sağlık sistemi" vurgularını daha ciddi ele almak zorundayız. yada personel açığımız var söylemine rağmen iş yükünü üç kat artıran iş , siyaset , bilimsel anlayışının da ufak ufak sorgulanmasını azıcık düşünme basiretini göstermek durumundayız.Samimiysek ! Yoksa ? Sorunlara daha işlevsel ve büyük çerçeveden bakmadan çözüm mümkün değil.Eleştiride , gelişmek de , sağlıkta ilerlemek de mümkün görünmüyor. Bize düşen çok büyük yanlışları yeri gelince ifade etmek.Çok büyük yanlışlar yapıyoruz , görmüyoruz , görmek istemiyoruz ve dolaysıyla yüzleşiyoruz. Mücahit Altuntaş İç hastalıkları uzmanı 18 Kasım 2015
1
Cevapla
Mücahit Altuntaş
"SAĞLIK Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun dün düzenlediği Akılcı Antibiyotik Kullanımı ve Farkındalık Sempozyumu’nda antibiyotik direncinin yeni bin yılın halk sağlığı sorunu olduğu öne sürüldü" http://www.hurriyet.com.tr/antibiyotik-devri-bitti-mi-40015810 Halk sağlığı sorunu ! Güzel ! Peki çözüm ! Gelişi güzel antibiyotik yazılması ! Yazdırılması ! Karşımıza sağlık sistemi ve eğitim , denetleme sorunu çıkıyor ! Sağlık , sağlık sistemi , sağlık ergonomisi , tüketim kültürü , hekim hasta , hekim firma , hekim dernek ilişkilerini çözmeye niyetiniz var mı ? Üzerine düşünmeye niyetiniz var mı? Yok Halk sağlığı sorunu olacak kadar artan antibiyotik ve ilaç tüketimi olana kadar NEREDEYDİNİZ ! Şimdi bir kaç basın açıklaması ile bu işleri çözeceğini düşünenler bu işlerin bu kadar kolay olmadığını bilmiyor mu? Biliyor. İşgüzarlık.Hiç yoktan iyidir ama kök sorunları ihmal eden yaklaşım karşında ne tutum takınmalıyız? Anlayın bizim için karar veren yada bilimsel çalıma yürütenlerin sorunlarını.Çok yazık. Karşımıza kurumların "gerçekten" özerk olma sorunları ve ne kadar önemli olduğu anlamı çıkıyor. Çözüm kurumların ve kültürlerin özerk ol(a)mama sorunudur. Özerkliğin adını unuttuk.Neydi sahi özerklik ? Özerklik sorunu günümüz fıtratı ( insanı ) için olmazsa olmaz bir kuraldır.Bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler , piyasanın etkisi tarzında yürüyen ideolojilerde büyüyen sermaye ve dev firma gölgelerinde küçülen fıtrat(insan) , kendine özgü malum zaafları ( içgüdüleri , ihtiyaçları , pek güvendiği aklının sorunları nedeniyle ) örgütlü ve karşılıklı "denetlemeye" ihtiyaç duyuyor. Bakın antibiyotik sorunu gibi malum tüketim sorunundan aslında Dünyanın çöpe dönüşen hali.Antibiyotikleri hertürlü gıdanın içinde bulu veriyoruz. Dünyanın ve ülkemizin çöpe dönüşen kültürleri şehirleri ile karşı karşıyayız.(gelişmemiş ve bizim gibi ülkede daha çarpıcı kanıtı hiç bir doğal ve kültürel zenginliğini geliştiren , koruyan şehrimiz yoktur , yada özellikle Ortadoğuda Irak , Suriye ) ! Bakın kaynağı ve aslı gelir dağılımından dolayı tüm Dünya ve ülkemizde artan şiddet ! Bakın gelişmiş ülkelerin en çok silah satan ülke olma gerçeği.Bakın tek ve güçlü kültürel değeri bir şeyleri pazarlama üzerine hareket tarzı ( bir çeşit İdeoloji ) , Bakın gelişmiş ülkelerde şımarık tüketim kültürüne karşın gelişmemiş ülkelerin ve Afrikanın açlık sorunu. Daha örneği çoktur bir bakışta aklıma gelen bunlar. Fıtrat budur ve bu fıtratın çoklu denetime ve usule ihtiyacı olduğu kesindir.İşte özerklik bu anlamda önemli görünüyor.Peki bu biat ve hegemonya kültürlerinde nasıl olacak.Bakınız İlber Ortaylının dediği gibi siyasetin ve partilerimiz haline .Manzara budur ! Bu manzarayı iyi bellemek lazım.Daha kötüye hazırlanmak ötesinde bir ufku olmaz.İzliyoruz. Fıtratı kendi iradesiyle baş başa bırakmak yerine her yerde ve her alanda sadece ülkemize özgü değil , ülkemizi aşan ve tamamlayan sorunlara bakınca (!) Dünya ölçeğinde denetlemek gerektiği çok açıktır.Apayrı bir kültür edinmek gerekiyor. IHS'nin Global Savunma Ticareti Raporu'na göre dünyada savunmaya ayrılan bütçe 2010'da 40 milyar dolarken, bu rakamlar 2014'te 64 milyar dolara ulaştı. Silah satan ülkelerin en büyük pazarı Orta Doğu. Orta Doğu'da önümüzdeki 10 yıl içinde 110 milyar dolarlık bir silah satışı pazarı olduğu belirtiliyor. (Hazırlayan: Sercan Tezcanoğlu/ CNNTurk.com) http://www.cnnturk.com/fotogaleri/dunya/en-cok-silah-alan-ve-satan-10-ulke?page=1 Fıtrat(insan)budur.Çoklu denetime her bakımdan , her konuda kendi karşılıklı otonomisini ve dengesini gözeten sistematikle ihtiyaç duyuyor. Dr.Mücahit Altuntaş İç hastalıkları uzmanı 19 Kasım 2015
1
Cevapla
Mücahit Altuntaş
Son on yılda iki kat artan İlaç kullanımında ve onun alt başlığı antibiotik drencinde de sistem sorunu ile karşı karşıyayız.i Personel tükenme sendoromunda da. Son on yılda sekiz dokuz kat artan maliyetlerde de Acillere taşan iş yükünde de Üniversitelerin çökme sorununda da ! Sağlık sisteminin özerkliğinin kaybolması.Dolaysıyla siyasallaşması , ve dolaysıyla artan ergonomi kaybı ! Ortak sorunlar ters yönde iz sürdüğümüzde bu noktada toplanıyor. Dr.Mücahit Altuntaş İç hastalıkları uzmanı 23 Kasım 2015
1
Cevapla
Yaşar Bilge
Sayın meslektaşlarım; Antibiyotik kullanımı çok yaygın. Sepsisi önlemekte yetersiz kalıyoruz. Bu yüzden uygun davranışlar geliştirmemiz gerek. http://www.medicine.ankara.edu.tr/events/7-medikolegal-duzlem-geleneksel-tipta-uygulama-hatalari-sempozyumu/ Bunu 10 aralık 2015 de geliştirebiliriz. Saygı ile.
1
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir