Yargıdan asistanlara iyi haber: Uzman değilse nöbet tutamaz

Çok yerinde bir karar. Acil asistanı ve uzman azlığı bulunan, diğer bölümlerdeki asistanlardan destek alarak ancak ayakta duran üniversite hastanelerindeki acil servislerin vay haline!

bu karar emsal teşkil eder bence..bir dermatolog ya da göz uzmanı da branşı dışı acil serviste çalışamaz!

Ülkemizde acil servise müracatların bu kadar artmasından kim sorumlu? Acil ortamının bu keşmemeş hallerinden kim sorumlu? Ülkemizde tüm poliklinik sayılarının üç kat artmasında kim sorumlu? Teknik olarak ve suya sabuna dokunmadan söylersek övünülen sağlık sistemi ! Siyasal olarak söylersek fetişleştirilen , bilimsel yöntemlerin itibar göreceği yerde siyasallaşan sağlık sistemi. Acillere taşan nitelik sorunu , oryantasyon probelemi , fetişleşen hekime müracatla balon haline gelen iş yükü , "nitelikli zamanda nitelikli iş" sorunu olan , bilgi aktarımı olmayan bir sağlık sistemimiz var. Şimdi açıklamaya bakalım. 1 Mart, 2014 tarihinde bir açıklama var. Acil servis başvuru sayısı artmaya devam ediyor. Yapılan istatistiklerde dünyada acil servis başvurusunun nüfusa göre en fazla olan ülkenin Türkiye olduğu saptandı. Türkiye’de 76 milyon nüfusa karşın 90 milyon acil servis başvurusu bulunduğunu söyleyen Türkiye Acil Tıp Derneği (TATD) Yönetim Kurulu Başkanı ve Akdeniz Üniversitesi Acil Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yıldıray Çete, “Dünyada nüfusunun üzerinde acil servis başvurusu olan başka bir ülke yok. Acil servislerin en büyük sorunu yoğunluk, Türkiye, bu konuda dünyadaki diğer ülkelerle karşılaştırıldığında ‘çok eşsiz’ bir yere sahip” dedi. Prof. Dr. Yıldıray Çete Son yıllarda yapılan istatistiklerde dünyada acil servis başvurusunun nüfusa göre en fazla olan ülkenin Türkiye olduğunu ifade eden Prof. Dr. Çete, konuyla ilgili AA’ya yaptığı açıklamada “ABD’nin yıllık 130 milyon acil servis başvurusu, 300 milyon nüfusu var. İngiltere’nin 50 milyonun üzerinde nüfusu, 20 milyon acil servis başvurusu var. Türkiye’nin ise 76 milyon nüfusu, 90 milyon acil servis başvurusu bulunuyor. Nüfusunun üzerinde acil servis başvurusu olan başka bir ülke yok. Bu yüzden acil servis denilince aklımıza doğal olarak acil servis kalabalığı geliyor” diye konuştu. Muayene için Amerika’da 4 saat, Türkiye’de 15 dakika bekleniyor Acil servislerde yaşanan kalabalığın en çok acil serviste çalışan personeli etkilediğinin altını çizen Prof. Dr. Çete; bunun, çalışanların hızla tükenmişlik sendromuna girmelerine neden olduğunu ifade etti. Kalabalığın bir diğer etkisinin de toplum sağlığı üzerine olduğunu dile getiren Prof. Dr. Çete, şöyle devam etti: “Aynı birim zamanda çok daha fazla hastanın acil servise başvurması nedeniyle hastaya ayrılan zaman azalıyor. Bu kadar çok sayıda acil servis suistimali ve kötüye kullanılması, aslında oradan hizmet alan hastaların daha kötü hizmet almalarına neden oluyor. Acil tıp uzmanlığının en geliştiği ülkelerden ABD, Kanada, Yeni Zelanda’da gerçekten acil olmayan bir hastanın hekim tarafından görülme süresi, ortalama 4 ile 6 saattir. O ülkelerde günlük acil servise başvuran hasta sayısı 200-250’dir. İstanbul ve Ankara’daki hastanelere ise günde bin 500-2 bin hasta geliyor. Hastaların acil serviste hekim tarafından görülme süresi de 15 dakikadır. Bu, Türkiye’de aslında bakım hizmetinin tam olarak yerine getirilemediğini, hastaya hızlıca, sıra bitsin mantığıyla bakıldığını gösteriyor. Bu da ister istemez kötü sonuçlara yol açıyor.” "Nitelikli zamanda nitelik iş" mantığı ve ihtiyacını gözeten sağlık sistemi diliyorum.

Önce asistanlara ayda belirli bir nöbet sayısı getirdiler.Sonra bu yönetmeliğin amir hükümlerine göre acilde nöbet tutacak adam kalmadı.Sonra da diğer branşlardan nöbet tutturuyorlar.İşte bir işi bilmezsen,o anki populizme kapılıp birşeyler yapmışsan,sonuçları da böyle olur.Yakında Prof'lar nöbet tutacak,asistanlar yangelip yatacak.Demedi demeyin.