Medimagazin logo

Testisleri alınan hastanın başvurduğu Savcılık: Sağlığın daha önemli!

Fıtık ameliyatında dikilen damar kanayınca yumurtalığı alınan Sedat Açilmirza, baba olamayacağını söyleyerek şikayetçi oldu. Savcılık, "Yumurtalığın alınmaması daha büyük sıkıntı doğurabilirdi" deyip dosyayı kapattı
Kaynak: SABAH
Testisleri alınan hastanın başvurduğu Savcılık: Sağlığın daha önemli!
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

47 yaşındaki Sedat Açilmirza, karın ağrısı şikayetiyle gittiği hastanede kasığında fıtık olduğu tespit edilince ameliyat edildi. Ameliyat sırasında kasığında dikilen damar, ameliyat sonrası kanama yapınca genç adamın yumurtalığında hasar meydana geldi. İkinci bir ameliyatla yumurtalıkları alınan genç adam, "Baba olamayacağım" diyerek savcılığa başvurdu.

İddiaya göre olay şöyle gelişti: Geçtiğimiz aralıkta karın ağrısı şikayetiyle Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne giden evli ve 2 çocuk babası ayakkabıcı Sedat Açilmirza'ya fıtık teşhisi konuldu. Genç adam 28 Ocak'ta ameliyat oldu. Ameliyat ardından taburcu edilen Açilmirza'nın ağrıları dinmedi ve ameliyat bölgesinde morarmalar meydana geldi. Bağcılar Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Açilmirza'nın ameliyat olduğu bölgesindeki damarın kanama yaptığı ve tekrar ameliyat olması gerektiği söylendi.

OKUMA-YAZMASI YOK

Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tekrar ameliyat masasına yatmaya hazırlanan Sedat Açilmirza'ya ameliyat için izin belgeleri imzalatıldı. Okuma-yazması olmayan Açilmirza, kendisinden istenen yerleri imzaladı ve ameliyata alındı. Geçirdiği ilk ameliyat sırasında dikilen damarın kanamasıyla yumurtalığında hasar olduğu tespit edilen Açilmirza'nın bu kez yumurtalıkları alındı. Ameliyat sonrasında şoke olan Açilmirza, doktorlardan kendisine bu durumun anlatıldığı ve ameliyat belgelerinde yazılı olduğu cevabını alınca savcılığa koştu.

'EŞİM BUNALIMA GİRDİ'

Sedat Açilmirza, şikayet dilekçesinde geçirdiği ilk ameliyat sırasında damarının kesilip yanlış dikiş atıldığı için kanama oluştuğunu ve kanamanın yumurtalığına zarar verdiği için kendisinden izinsiz olarak yumurtalıklarının alındığını öne sürdü. Doktorların yeterli mesleki tecrübeye sahip olmaması ve dikkatsizlik neticesinde erkekliğini kaybettiğini, artık çocuk sahibi olamayacağını, eşinin ruhsal bunalıma girdiğini kaydederek sorumluların tespit edilip cezalandırılmasını istedi.

tıp hukuku
testis
yumurtalık
komplikasyon
Yorum (7)
tugrul
Avukatıyla oturmuş iyi senaryo yazmışlar.
20
Cevapla
postenflamatuar
Bu dava itirazlarla uzar. Savcılık olması gerekeni yapmış ancak olması gerekenler benim ülkemde nadir oluca dikkat çekiyor. Kongre düzenlme meraklısı uzmanlık dernekleri ve marjinal TTB bu rıza konusuna el atsın bi zahmet. Okuma yazması olmayan veya yetersiz olnalar için rıza alma prosedürlerini belileyecek bir yönetmelik hazırlayıp meclise teklif etsinler. Amaç hastaya iyilik yapayım derken hekimler korunsun, karambole gitmesin. Mevcut okuma yazması olmayan hastalar için hekimler onam formunu satır satır okutup, bunu videoya alıp, hasta da onay verirse eğer o kağıda parmak bastırsın. Şahit olarak da 2 yakını ve bir hemşire olsun. Bir de yasalara uyarlık açısından mutlaka bir avukata danışsın.
20
Cevapla
ırgat
adli tıptan 2 yıl önce KOMPLİKASYON diye gelen davam için yılde 1-2 kez ifade için adliyeye gidip savcı ve hakimlere ifade veriyoum...Allah malpraktis gelen adli tıp raporlularına yardım etsin...verem olun daha iyi! bilimum her türlü dava açılan bu meslekte meslek aşkım %50 değer kaybetti...geri kalan 17 yıla yeter inşallah bu sevgi..:)
15
Cevapla
RKTR
Epeyce uzun bir süre önce bana, alakam bile olmayan bir ölüm olayından dolayı iftira atıp dava açmışlardı. Cahil, saldırgan eğilimleri olan bir aileydi. En sonunda kurtuldum Allah’a şükür, ama 10 senem harap oldu, ve avukat üstüne avukat, masraflar, seyahatler, bilirkişiler filan derken, toplamda 50 milyara yakın para harcadım. İftira attıkları diğer hekim arkadaşlar da beraat ettiler. Ama tabii, Türkiye’de hemen her zaman olduğu gibi, müfterilerin yaptıkları kötülükler aynen yanlarına kar kaldı. Çok ve boş konuşanlardan son zamanlarda sık sık duymaya başladık: Neymiş efendim, “Cerrahi branşlardan kaçış varmış”. “Acaba doktorlar niye ciddi vakalardan kaçarlarmış ?” Vay namussuz doktorlar, vay ! “Artık hastaya en az el sürülen dalları seçiyorlarmış !” Biraz aklı, vicdanı, ve de insafı olan birisi böyle konuşup duracağına, MİLLİ TIP HUKUKU FORMÜLÜ bu ülkede nelere sebep oldu, onu bir oturup düşünür. Dürüst Hukuk Hocalarının “Türkiye’de hekimlere açılan davaların en az % 80’inin haksız olduğu, bunun sonunun kötü olacağı” uyarılarını dinler. Katillere, mütecavizlere, PKK’lı ya da FETÖ’cü vatan hainlerine, çocuk sapıklarına, vs. tek dava (hapis) açılırken, Milli Tıp Hukuku Formülü’ne göre hekimlere neden İKİ DAVA (HAPİS + TAZMİNAT + MESLEKTEN MEN) açıldığını sorgularlar. Batı’da olduğu gibi, haksız davaları engelleyecek, Savcılık öncesi ön-değerlendirme mekanizmaları kurarlar. Ama hayır hayır, benimkisi sadece bir ütopya, boş bir hayal. Bunlar asla böyle bir şey yapmazlar. Haksızlıkları gayet iyi bilirler, ama bilmezden, duymazdan gelirler. Benimle ve meslektaşlarımla uğraşan aşiretçi aile, aslında ilk başta hatasını anlamış gibiydi; birkaç hekimle görüşüp durumu, bizim kusurlu filan olmadığımızı öğrenmişler. Aradılar, şikayetlerinden vazgeçecek, gelip özür dileyeceklerdi. Ama akabinde bir avukatla bağlantı kurdular ve tavırları aniden değişti. Bu avukat “CEZANI ÇEKECEKSİN, SENDEN 400-500 MİLYAR İSTEYECEĞİZ !” diye herkesin önünde beni tehdit etti. İnanılmayacak gibi geliyor değil mi ? Ama işte gerçek. Sonrasında yıllar boyunca bu şahsın ve yine avukat olan karısının mahkemeye söylemediği yalan, bana da atmadığı iftira kalmadı. Olmuş bitmiş neredeyse her şeyi çarpıttı. Saçma sapan tıbbi yorumlar yaptı. Sıktığı palavralar açıkça belli olmasına rağmen, tek bir kez bile Mahkeme heyeti tarafından uyarılmadı. O bizimle uğraşır, daha doğrusu zulmederken, karısı da Hakimlerin peşinde dolaşıyordu, “Doktor suçlu, neden cezalandırmıyorsunuz ?” diye. Yalan, yanlış, zırva, iftira, ne söyledilerse ciddiye alındı. Lehime raporlar geldikçe, avukat hepsine itiraz etti, hadii tekrar bilirkişi, tekrar Adli Tıp. Ben bu süreç içerisinde Savcıların da ne derece doktor düşmanı olabildiklerini bizzat gözümle gördüm. Dürüst ve vicdanlı olanlarını elbette tenzih ederim, ama şahsen ben böylesine rast gelmedim. Neymiş, “Doktorlar riskten kaçıyorlarmış”. Aklınıza şaşayım emi, azıcık aklı olan hangi hekim, adına “Adalet Sarayı” denilen o korkunç yerlerde böyle dehşet verici bir süreci yaşamak ister, bir taşra avukatının elinde. Bir değil, iki davadan hem de.
40
Cevapla
Plt
RKTR haklı savcılar doktorlara düzenledikleri iddianameler çok ağır.tarafsiz olduklarına inanmıyorum.avukatlar çok kolay yonlendirebiliyorlar.bir kadın avukatın savcıyı yönlendirdiği gördüm.bir doktorun asliye ceza mahkemesinin önünde sanık olarak beklemesi çok korkunç başına dava olayı gelen bi doktor için sonrası ne olursa olsun eskisi gibi olamıyor.adaletin olmadığı bi ülkede kahramanlık yapıyor doktorlar.rktr dediği gibi sigorta hikaye ceza davası için avukatını kendiniz ödemek zorundasınız.
8
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir