Ülkesindeki bir klinikte tıpta uzmanlık eğitimi alırken tanışıp aşık olduğu görme engelli Türk ile yaklaşık 11 yıl önce evlenen Sandy Tuncel, Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde eşi ve iki çocuğuyla mutlu bir hayat sürüyor.
Pamukkale, Bodrum, Antalya gibi turizm merkezlerinde tercüman olarak çalışan Namık Tuncel (50), 25 yaşındayken alkollü bir sürücünün kullandığı otomobilin çarpması sonucu ağır yaralandı. Tuncel, uzun tedavi sürecinin ardından yaşama döndü ancak iki gözünü kaybetti.
Arkadaşlarının tavsiyesi üzerine görme yetisini yeniden kazanabilme umuduyla Almanya'nın Münih kentindeki özel bir kliniğe giden Tuncel, burada tıp alanında uzmanlık eğitimi alan Sandy ile tanıştı. Haftalar süren tedavi süresince Namık Tuncel ile Sandy arasında başlayan arkadaşlık, aşka dönüştü.
Tedavisinin tamamlanmasından sonra Türkiye'ye dönen Tuncel, Ayvalık'a yerleşerek sakin bir hayat sürmeye başladı. Tuncel, yeni hayatına alışmaya çalışırken, yaklaşık 3 yıl sonra telefonla arayan Sandy, kendisini görmek istediğini, bu yüzden Ayvalık'a geleceğini söyledi.
Sürpriz evlenme teklifi
Sandy'i Ayvalık'ta ağırlayan Tuncel, Alman sevgilisinden hiç beklemediği bir anda evlenme teklifi aldı.
Türkiye'de kalıp, görme engelli biriyle evleneceğini duyan Almanya'daki ailesi ve arkadaşları genç doktor adayına telkinlerde bulunarak bu kararından vazgeçirmeye çalışsa da Tuncel ile evlenen Sandy, eşinin gözü kulağı oldu.
Geçirdiği kaza sonrasında malulen emekli olan Namık Tuncel ile Sandy'nin, 9 yaşında Sam ve 7 yaşında Vito adlı iki çocukları oldu.
Kariyerini bırakıp ev hanımı olan Sandy, Aktif Sosyal Tüm Engelli Dostları (ASTED) Genel Koordinatörü olarak kendisini engellilere adayan eşi Namık Tuncel'in hazırladığı eğitim projelerine de destek veriyor.
"Eşim beni hayata bağladı"
ASTED Genel Koordinatörü Namık Tuncel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gözlerini kaybettikten sonra hiçbir zaman evlenemeyeceğini düşünürken, eşinin karşısına çıkması ve iki çocuk sahibi olmasının Allah'ın bir lütfu olduğunu söyledi.
Tuncel, "Bana en büyük desteği veren, hayatımı eline alıp, bana göz kulak olan, 11 yıldır gözlerim olan eşim beni hayata bağladı. Ben görme engelli olduktan sonra iş imkanlarının kısıtlı olması nedeniyle çalışamıyordum. İşte o süreçte eşim Ayvalık'ta beni ziyarete geldiğinde evlenme teklifi etti ve burada benimle birlikte yaşamayı tercih etti. Türkiye'de birçok insan Avrupa'da yaşamayı hayal ederken, o tıp alanında aldığı uzmanlık eğitimini ve ailesini Almanya'da bırakıp, benimle evlenerek çok büyük bir fedakarlık yaptı." ifadesini kullandı.
Tuncel, eşinin telkinleriyle bir engelli derneğinin başkanlığını yapmaya başladığını ve bu konuda farkındalığa yönelik çok ciddi projeleri hayata geçirdiklerini belirterek, "Ben bu çalışmaları yaparken, o da benim elim, ayağım, görmeyen gözüm oldu." dedi.
Sam ve Vito adında iki çocukları bulunduğunu, eşinin onların başarısındaki emeğinin çok olduğunu anlatan Tuncel, şunları dile getirdi:
"Ben böylesi bir eşe sahip olduğum için çok şanslıyım. Bazen eşime yük olduğumu, onun parlak bir geleceğine engel olduğumu düşünerek ağladığım bile oluyor. Bana duyduğu aşk ve çocuklarına olan düşkünlüğü nedeniyle bunu yaptığını söyleyerek beni teselli ediyor. Engelli olduğum için çoğu zaman kazayla kırdığım, döktüğüm birçok eşya oluyor. Ama o bir kez bile 'of' demiş değil. Eşimin halen Almanya'da yaşayan ailesi de kızları Türkiye'de mutlu olduğu için kendilerini mutlu hissediyorlar. Eşimin arkadaşları bizim ilişkimizin yürümeyeceğini düşünüyorlardı. Ama şimdi Almanya'dan bizi ziyaret etmeye gelerek mutluluğumuza ortak oluyorlar."
"Verdiğim karardan dönmedim"
Sandy Tuncel de tanıştıkları günden itibaren Namık ile konuşmaktan keyif aldığını, bir süre sonra ona aşık olduğunu fark ettiğini ve Ayvalık'a geldiğini belirtti.
Tuncel, evliliğe giden hikayelerini şöyle anlattı:
"Onunla evlenmek istediğimi söyledim. Namık önce inanamadı. Sonra da ciddi olduğumu anladı ve evlendik. Evlenme kararımızı anneme açtığımda annem görme engelli biriyle evlenme fikrimin yanı sıra Türkiye'de kalacak olmama karşı çıktı. Bana küstü ve birkaç ay benimle konuşmadı. Oysa ben engelin insanların bedeninde değil kafalarda olduğuna inandığım için verdiğim karardan geri dönmedim. Bana Türkiye'ye yerleşmeden önce bu güzel ülke için birçok olumsuz şeyler söylediler. Ama ben buraya geldiğimde gördüm ki hiçbir şey anlatıldığı gibi değil. Tam tersi Türkiye modern bir ülke ve hızla kalkınan bir ülkeydi."
Sarımsaklı plajlarında deniz kıyısında bulduğu doğal taşlar, deniz kabukları ve kuru dallardan hediyelik eşyalar da üreten Tuncel, zamanla komşularıyla da kaynaştığını, çok sıkı dostluklar kurduğunu söyledi.
