Yılda 27 milyondan fazla tek kullanımlık bebek bezi atığına katkıda bulunmak istemeyen Kaliforniyalı hekim bir çift, doğacak olan üçüncü çocuklarında bez kullanmayı bırakmak istedi. Günlük bebek bezi yıkamanın da, su kıtlığı çeken ülkeler düşünülünce, çevre dostu olmadığına karar veren çift, “tuvalet iletişimi”(elimination communication) adı verilen bir tekniği keşfetti.
“Hastaneden gelir gelmez, tuvalet iletişimi kurmayı başardım”
Reuters’de yer alan habere göre, Güney Kaliforniya Üniversitesi Keck Tıp Fakültesi’nde patoloji uzmanı olan Dr. Rosemary ve Los Angeles Çocuk Hastanesi’nde enfeksiyon hastalıkları uzmanı olan kocası Dr. Jeffrey Bender, tuvalet iletişimi olarak adlandırılan metotla bebeklerin verdiği doğal sinyalleri takip etmeyi öğrenerek, doğru zaman geldiğinde tuvalete gitmesini sağladı. Hastaneden gelir gelmez bebeğiyle tuvalet iletişimi çalışmaları yapmaya başladığını söyleyen Dr. Rosemary, “Onu lazımlığa oturttum, bacaklarını nazikçe tuttum, belini destekledim ve inanılmazdı ama yaptı.” ifadelerine yer verdi.
“İdrar yolu ve MRSA enfeksiyonlarını engellemek için en iyi yol”
Baba Dr. Bender ise, gelecek nesilleri korumak, daha az para harcamak ve bebeklerinin daha sağlıklı olmasını sağlamak için tuvalet iletişiminin çok iyi bir seçenek olduğunu aktardı.
Pediatri uzmanlarının bez kullanmamanın yararlarıyla ilgili bilgilendirme yapmasını istediğini söyleyen Dr. Bender: “Tuvalet eğitimi sadece çevreyi kurtarmaz, aynı zamanda idrar yolu enfeksiyonlarını ve metisiline dirençli staphylococcus aureus enfeksiyonu veya deri enfeksiyonlarını engellemek için de bebek bezi kullanmamak en iyi yoldur.” dedi.
Bazı Uzakdoğu ülkelerinde de bu yöntem kullanılıyor
Dr. Rosemary ve eşi, yaşamı boyunca hiç bez kullanmayan ve şimdi 5 yaşına gelen kızlarıyla sürekli ilgilendiklerini fakat işe başladıkları zaman bir bakıcı tuttuklarını anlattı. Bakıcılarının ilk başta tuvalet iletişimini zaten bildiğini farketmediklerini aktaran Rosemary, Tayvan gibi bazı Uzakdoğu ülkelerinde de bebeklerin bez kullanmadan yetiştirildiklerini ve kızının bakıcısının da bu yöntemi Tayvanlı büyükannesinden öğrendiğini ifade etti.