Medimagazin logo

'Sorunları çözün Doğu'ya gidelim'

Başbakan'ın yurtdışından hekim getirme projesine karşı çıkan tabip odaları, lojman ve kıdem tazminatı sorunlarının çözülmesini istiyor
'Sorunları çözün Doğu'ya gidelim'
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Başbakan'ın yurtdışından hekim getirme projesine karşı çıkan tabip odaları, lojman ve kıdem tazminatı sorunlarının çözülmesini istiyor



Başbakan Erdoğan'ın, yurtdışından hekim getirilmesi projesine gerekçe olarak ifade ettiği, "Kars'a bir kardiyolog zor gidiyor" mesajına tepki gösteren tabip odaları, kalacak yer gibi sorunların çözülmesi halinde hekimlerin buralara gönüllü gideceğini savundu.
Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Gököz, "Eğer baştan askerler gibi hekimler de çalışma koşullarını ve mecburi hizmet bölgelerinde çalıştıktan sonra, kıdemleri ve maaşları açısından neler olacağını bilirlerse gönüllü gidecektir" dedi.

Gelecek belirsiz
Hekim camiasına hükümet tarafından yabancı hekim açıklamalarıyla gözdağı verilmeye çalışıldığını belirten Gököz, Başbakan'ın Kars örneğini de eleştirerek, "Bir yere altyapı yatırımı yapmadan sadece kardiyoloji uzmanını gönderdiğinizde sağlık sorunları nasıl çözülebilir ki?" dedi. İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy da, doğuda görev yapacak hekimlere yasal süre sonunda tayin edilecekleri yer konusunda seçim şansı tanınması, maaş iyileştirilmesi gibi koşullar yaratılması gerektiğini söyledi.
Sağlık Bakanlığı, hazırladığı yasa taslağıyla, YÖK denetimi olmadan diplomasını bakanlığa onaylatacak yabancılara, hekimlik yapma hakkı sağlayacak. Türk Tabipleri Birliği (TTB) ise düzenlemenin Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olacağını kaydederek, yasalaşması halinde yargı yoluna başvurulacağını açıkladı.

Milliyet
'sorunları
çözün
doğu'ya
gidelim'
Yorum (5)
Mücahit Altuntaş
Yazınız için teşekür ediyorum. Ahlaklı nesil ahlaklı bir sistemde mümkün.Bu gerçeği ihmal etmeyelim. İnsanlara değil sistemin hangi saiklerle çalıştığına odaklanmalıyız. Bu iş lafla değil hayatın içinde , gerçeğin insanı nasıl manüple ettiği yada dönüştürdüğü , etkilediğiyle ilişkili.Bu sorunu atlamyalım. Güzel anlatmısınız. "Peki, ne oluyor bu konsültasyonlarda: Kritik hastaya geç gelen doktordan tutun, hastayı bir türlü yatırtmayan, tedavisini üstlenmeyen, “Benlik bir şey yok.” deyip çekip giden o kadar çok çalışanımız var ki… Hasta komada, multi organ yetmezliği gelişmiş, neredeyse her tarafında bir problem var, ama hastayı sekiz branş değerlendirmiş; tedavisini üstlenen, “Bu benim hastam.” diyen hiçbir branş yok. Pek güzel. Devam ediyoum. "Geçenlerde orada büyümüş, yetişmiş bir arkadaşımla görüşürken aldığı eğitimden bahsetti. “İlkokulda ilk sınıflarda biz çok az matematik, dil bilgisi ve diğer dersleri gördük. İlk üç yıl eğitim hep insanlarla iletişim ve iyi insan olmak odaklıydı.” dedi." yazmışsınız.Güzel. Sistemde iyi insana ve iletişime yer var mı ! Sayın İbrahim Ersoyda Haftanın yazılarında buna değiniyor. Türkiye’de ideal hekimlik yapmak mümkün mü? diye sormuş , yerindedir. Bu soruya hekim olmak ,eğitimli olmanın gerektiği düzeyde cevap vermek ihtiyacındayız.Hamdım piştim yandım ( bittim ) demeden önce Türkiyede mevcut sistemin sorunlarını , insana yansıyan , dejenere eden , katostorik sorunları görmemiz gerekiyor. Türkiye’de ideal hekimlik yapmak mümkün mü? Yada sizin getirdiğiniz yerden devam edersek Türkiyede iyi iletişim iyi insan olmak mümkün mü ?Sistemin içindeki insnaın konumlanışını görmemiz gerekiyor.Yeterlimi ? Elbette değil ama insan dönüşür.Son 30-50 yıl bir dönüşüm olmuştur.Farkları görmemiz gerekiyor.Nedenlerini görmemiz gerekiyor. Soru bilimin yarısıdır.Sorular sormamız gerekiyor. Saygılarımla Dr.Mücahit Altuntaş.
0
Cevapla
Frankie Bellevan
başar hocam:bizler yazılarınızı her zaman beğeniyle,ilgiyle okuyoruz. merak ettiğim sağlık bakanlığındaki yetkililer sizin bu yazılarınızı okumuyorlar mı? çoğu dindar olan bu insanların ahlaklı olup olmadıkları veya iş ahlakları konusunda ne söylenebilir?
0
Cevapla
kamil ömür
Sevgili Başar Acil Tıp Anabilim dalı işte bu yüzden Türkiye'de kuruldu.Bir çok branşı ilgilendirdiği halde hiç bir klinik tarafından servise kabul edilmeyen hastalar ortada kalmasın en azından Acil Tıp uzmanı tarafından acilde izlensin daha sonra ancak başhekimin devreye girmesi ile hasta servise nakledilsin.Türkiye'de acil tıp bu. Hani deveye sormuşlar ya niye boynun eğri nerem doğru ki demiş ya onun gibi bir şey.Amerikalı arkadaşınız çok doğru söylemiş bizim ortaokulda gördüğümüz dersler ilkokul 4.sınıf düzeyine indi.Yarış atı yetiştiriyoruz ama kişilik ahlaki gelişim üzerinde duran yok.Maalesef gelecekten eskiden çok umutlu idim ama şimdi hiç umutlu değilim.Umarım yanılırım.
0
Cevapla
www.aciamagercek.com
YAŞAM TARZIMIZ HASTALIK ve KÖTÜLÜK ÜRETİYOR Nasıl bir toplum olduk, nereye gidiyoruz? Ahlaki, insani, vicdani değerlerimiz sinsice yok ediliyor. Kötülük tohumları ekiliyor. Ahlaksız ve vicdansız bir savaşın kurbanı oluyoruz. Farkında değil misiniz? Karıncayı bile incitmeyen bir toplum, neden ve nasıl bu hale geldi? Kendiliğinden mi? Bir anne veya baba, çoçuğunu vahşice neden öldürür? Bir evlat, anne veya babasının canına neden kıyar? Bir eş, hayat arkadaşına neden şiddet uygular, neden öldürür? Bir iki olay olsa üzerinde durmayalım. Ama her gün, her yerden kötülük, vahşet, tecavüz fışkırıyor. Bu bir zihinsel soykırım. bu bir ahlaki soykırım, bu bir vicdani soykırım... Beynimize giren her çeşit bilginin çıktısı yaşam tarzıdır. Zihnimize giren zararlı ve işe yaramaz virüslü programlar ve bilgiler değişmediği sürece hastalıklı yaşam tarzımız değişmez. Şaşalı binalar, tablet bilgisayarlar, akıllı tahtalar olsun ama sorunları idrak eden, çözmesini bilen, hakka hukuka saygılı, tarihte olduğu gibi insanlığa örnek akıllı bir nesil yetişsin. Şimdi öyle mi? Zihni boş, dünyadan habersiz, baba parasıyla caka satan tüketici Y nesli yetişiyor. Batı hayranlarının takdiri boşuna değil. Onlar satacak, biz de onlardan aldığımız tabletlerle, akıllı telefon ve tahtalarla pazar olacağız. Akıllı cihazlar bize akıl olarak yansımıyor. Bunları üretmemiz gerektiğini idrak edemiyoruz. Bilim ve teknoloji odaklı, ahlak ve fazilet sahibi düzgün bir toplum olmak istiyorsak eğitim ve öğretim sistemimiz, bunu sağlayacak nitelikte olmalıdır. Tüm sorunların nedeni, ezberci eğitim ve öğretim sisteminin kökten değişmesi gerekiyor. Yani eğitimde devrim şart. Yoksa halimiz harap. http://www.kemalyesilcimen.com/artikel.php?artikel_id=222
0
Cevapla
dr osman
bence ortada kalan hasta sorununun esas sebebi hastayı yetkisiz ve yetersiz olan asistanın görmesidir asistana uzman süsü verilip acil konsültasyona gönderilirse acilde çalışan uzmanda bu durumu kabul ederse tabi olur böyle şeyler tabi acilde çalışan uzmanda hastasını asistana baktırıp kendisi çay kahve içiyorsa bu durumu umursamaz gayet açık ve nettir ASİSTANA UZMANLIK BİLGİ VE BECERİSİ GEREKTİREN İŞLEM YAPTIRILAMAZ. asistanın konsültasyon yapmasına izin verirseniz sonuçlarına katlanırsınız
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir