Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ni hizmete açan Erdoğan, iktidarlarının en önemli vurgusunun sosyal devlet ilkesini tam anlamıyla hayata geçirmek olduğunu söyledi.
Sosyal devletin, vatandaşın vatandaş olduğunu hissetmesi anlamına geldiğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
''Gerçek bir sosyal devlette kimse ama hiç kimse 'Ben devletim, devletin gücünü kullanıyorum' deme cüretine sahip değildir. Bu yüzden bugün en büyük arzularımızdan birini daha gerçekleştiriyoruz. Türkiye'de adım adım herkes vatandaş olduğunu hissediyor. Özel sektör toplum için milletin vatandaşlığını hissetmesi için yatırım yapıyor. Sadece bunun için özel sektörün ekonomik ve sosyal alanlara yatırım yapmasını istiyoruz. Türkiye'de özel sektör denince yakın zamana kadar gözünü devletin imkanlarına dikmiş, riski paylaşmayan, hizmet üretmeyen, sadece devletin imkanlarından nemalanan bir anlayış hakimdi. Biz geldikten sonra ülkemizin gündemine şunu getirdik. Gerek eğitimde, gerek sağlıkta artık bir koordinasyonun olması gerektiğini ifade ettik. Bu koordinasyon devlet, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarını kapsıyor. Hep birlikte dayanışma içinde bu yatırımları yapmalarının gereğini ifade ettik.''
KURUM MİLLİYETÇİLİĞİ
Erdoğan, sağlık sektöründe şu anda devletin, özel sektörün ve vakıfların rekabet içinde olduğunu dile getirerek, Türkiye'de yıllarca aynı kurumdan desteklenen ve buna rağmen bir kurum milliyetçiliği ile halkının aleyhine kullanan bir zihniyetin hakim olduğunu söyledi.
Kendilerinin bunu yıktığını ifade eden Erdoğan, ''Bir kurumda yıllarca yatak sırası bekleyen hasta, öbür tarafta hemen yatırılan bir hasta, ama bir yandan da yatakları boş olan özel sektör veya vakıf hastaneleri. Bir ülkede bu kurumların hepsi devletindir'' diye konuştu.
Erdoğan, devletin bu kurumları koordine edip, denetleyip düzenlemesi gerektiğini, özel sektörün temsilcilerini de her zaman için güvence altına alması gerektiğini vurgulayarak, özel sektörün devlete katma değer sağladığını kaydetti.
Başbakan Erdoğan, kendilerinin iktidarlarıyla bunun yolunu açtıklarını anlatarak, ''Ama hala bürokratik oligarşi devam ediyor. İlaçta, sevklerde devam ediyor. Biz bunun farkındayız. Konuyu iyi biliyoruz. Bu oligarşiyi yıkmak zorundayız. Bunu aşmak zorundayız. Er ya da geç başaracağız'' diye konuştu.
ÖZEL SEKTÖRÜN MANTIĞI
''Benim vatandaşım, benim kardeşim hastane kuyruklarında bekletilemez'' diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
''Onun için özel sektörün de bu dayanışma içinde yerini alması gerekir. Anadolu'da sürümden kazanmak diye bir deyim vardır. Boş duracağına gel devletinle doğru dürüst bir anlaşma yap, sen de orada bu imkanlardan istifade et. Ama maalesef özel sektörde öyle bir mantık var ki bazı tedavilerde akıl almaz rakamlarla vatandaşa yükleniyorlar. Özel sektörün 'kazları bulduk tüyleri yolalım' havasına girmemesi gerekir. Bunu aşmak zorundayız.'' Başbakan Erdoğan, sağlığın Türkiye'de devlet ile toplum ilişkilerini en çok yara aldığı alanlardan biri olduğunu dile getirerek, Anayasa'da devletin sosyal devlet olduğunu yazmasının kendince bir şey ifade etmediğini söyledi.
Vatandaşın hastane kapısına gittiği zaman devletin ne kadar sosyal devlet olduğunu anladığını vurgulayan Erdoğan, hükümetin sağlık sektöründe yaptığı hizmetleri anlattı.
Vatandaşların hastanelerde rehin kalmasını önlediklerini belirten Erdoğan, bu konuda yanlış bir uygulama olması durumunda bunun kendisine veya Sağlık Bakanlığı'na iletilmesini istedi. Buna tahammüllerinin bulunmadığını dile getiren Erdoğan, tüm hastanelerin acillerinde de ''hiçbir hastaya hiçbir evrak sorulamaz'' kaydı getirdiklerini bildirdi.
Erdoğan, hastanelerin Sağlık Bakanlığı'na devrinden önce yılda 125 bin kişi muayene edilirken, bu sayının 160 bine çıktığını, 150 hastanede hasta hakları birimi ve kurulları oluşturduklarını, herhangi bir sıkıntı olması durumunda vatandaşların haklarını buralarda rahatlıkla arayabileceklerini anlattı.
Halen bir ilde uygulanmakta olan aile hekimliği uygulamasını 2006'da 10 ile 2007'de de tüm Türkiye geneline yayacaklarını hatırlatan Erdoğan, SSK ve Emekli Sandığı'na üye hastaların serbest eczanelerden ilaç alırken verdikleri katılım payında da bazı sıkıntıların bulunduğunu söyledi.
Erdoğan, SSK ve Emekli Sandığı hastalarının katkı payı ödememek için Yeşil Kart alma yoluna gittiklerini belirterek, burada yeni bir yolsuzluğun ortaya çıktığını, ancak buna izin vermeyeceklerini bildirdi.
SLOGANLI İSTEĞE CEVAP
Töreni izleyen bir grup vatandaşın ''Sarıgazi'ye hastane istiyoruz'' diye slogan atması üzerine Erdoğan, ''Burada siz istediniz de biz verdik. Böyle bir şey yok'' dedi.
Sultanbeyli, Yenidoğan, Samandra, Sultançiftliği'nde ciddi manada sağlık hizmetlerine cevap verebilecek bir devlet hastanesinin bulunmadığını ifade eden Erdoğan, Sağlık Bakanlığı ile valiliğin bölgede yer araştırması yaptığını, bunu programa aldıklarını, büyük bir devlet hastanesinin temelini bu bölgeye atacaklarını bildirdi.
Erdoğan, İstanbul'un her iki yakasına da 2 yanık tedavi merkezinin yapılmasını programlarına aldıklarını dile getirerek, bunu da en kısa sürede gerçekleştireceklerini kaydetti. Temeli 1989 yılında atılan, ancak 15 yılda tamamlanabilen Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin yapımına 47.5 trilyon lira harcandığını, bu hastanenin zamanında bitirilmesi durumunda rakamın 6-7 trilyon liraya mal olabileceğine işaret eden Erdoğan, maalesef oyalamanın işi bugünlere getirdiğini, yine de hastanenin yapımında emeği geçenlere teşekkür etti.
Erdoğan, daha sonra Sağlık Bakanı Recep Akdağ, İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile kurdeleyi keserek hastaneyi hizmete açtı.
Erdoğan, daha sonra hastaneyi gezerek yetkililerden bilgi aldı.
Milliyet
