Prof. Dr. Kalaycı 'nın ölümü üzerine yapılan açıklamalar

Gencay Gürsoy'un 40 yıllık arkadaşı Göksel Kalaycı ile ilgili açıklaması


İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gencay Gürsoy'un Prof. Dr. Necip Göksel Kalaycı'nın öldürülmesiyle ilgili basın açıklaması:

Üzüntümüz sonsuz. 40 yıllık dostluğumuz geride kaldı.
Gergin bir toplumda yaşıyoruz. Bu olayın birilerine bağlanması mümkün değil. Ama biriken bir öfkenin olduğu inkar edilemez. Bu ülkede insanlar sağlık sorunları ile ilgili karşılaştıkları her problemde yüzünü hekime çeviriyor. Bunu siyasiler zaman zaman hekimler aleyhine kullanma hafifliğini gösteriyorlar.

Dediğim gibi bu olayın nedenini henüz bilmiyoruz. Emniyet araştırmalarını yapıyor. Ama şu bir gerçek değerli arkadaşlar, bu güne kadar saldırıya uğramış hekimlerin yüzde 95 i hasta yakınları tarafından saldırıya uğradı. Şu ya da bu nedenle hastalıkla ilgili sağlık sistemi ile ilgili bir sorunun hesabını hekimden sormayla başlayan bir gerilimin olduğunu hepimiz biliyoruz.

Bu olayın nasıl cereyan ettiğini gördük. Sabahın 8:45'inde işine gelmekte olan bir hekim, otomobilinin içinden daha çıkmadan birbiri arkasına 10 kurşunla öldürüldü.


Bir insana 10 kurşun sıkmak için nasıl bir gerilim içinde olunabilir? Bunu hekim olarak sizlerin taktirine bırakıyorum.

Bu acıklı olayın hekimlerin güvenliği ile ilgili, Türkiye'nin sağlık sorunları ile ilgili yapıcı tartışmalara ve eleştirilere yönlendirme imkanını yakalayacağımızı umuyorum. Tekrar hepinize sabırlar diliyorum. Ailesine baş sağlığı diliyorum.
Bu olayların sürmemesi için yetkililerin elden gelen herşeyi yapmasını diliyorum.

İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Geçer'in açıklaması

İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Geçer, bugün farklı bir amaçla toplanmayı hedeflediklerini; fakat yaşanan olay nedeniyle büyük bir üzüntü duyduklarını söyledi.

Prof. Dr. Geçer, "Biz bugün burada başka bir toplantı için bulunacaktık. Görevde 3. ayımızı tamamladık. Fakültenin genel kurulunu yapacaktık. Bir coşku yaşayacaktık düşüncesiyle buraya gelmeyi planlarken aniden kurşun sesleriyle bütün yaşamını her şeyini fakülteye vakfetmiş bir ağabeyimizin katledildiğini duyduk ve üzüldük. Kürsümüzün kıdemli öğretim üyesi Kalaycı'nın uğradığı hain saldırı sonucu hayatını kaybetmesinin derin üzüntüsü içindeyiz. Yaşamlarını hastalarına vakfeden tıp mensuplarına yönelik haksız suçlamaların, bu saldırıya yol açan nedenlerin başında geldiğine inanıyoruz. Bu koşullarda hekimlik hizmetlerinin verilemeyebileceğini kamuoyuna üzüntüyle bildirmek istiyoruz" dedi.


Bu konuda basın mensuplarına büyük görevler düştüğünü belirten Geçer, "Hiçbir meslek grubunun uygulaması sırasında rizikosu sıfır değildir. Bir otobüs şoförü kaza yapabilir, bir hekim özellikle cerrahi gruplar değişik olaylarla karşı karşıya gelebilir. Hasta sahibi kadar olmasa bile her hastanın üzüntüsünü çekmekteyiz. Bizim kapımız gece-gündüz açık. En küçük olayda bizlere gelin. Haber yapıldıktan sonra bize gelmeniz, o arkadaşımızın yaşamını tehdit edici olaylarla karşı karşıya bırakabilir. Bu kurumun yara alması hepimizin yara almasıdır. Bizlerin kalbi, nabzı, gönlü o hastalar için çarpıyor. Hasta sahipleri tedavileri sırasında bizi 'Tanrı' gibi görüyorlar, en küçük bir şeyde ise karşımızda çok farklı bir grup görüyoruz. Sorumlu tutarcasına bizler itham ediliyoruz. Biz Tanrı değiliz, elimizden geldiğince hizmetimizi yapıyoruz" diye konuştu.



Sağlık sistemindeki yetersizlikler doktoru hedef haline getiriyor


Prof.Dr. Necip Göksel Kalaycı için İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi'nde bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.

Saat 14:00 de başlayan saygı duruşunun ardından öğretim üyeleri konuşarak olaya tepkilerini dile getirdi. Sağlık sistemindeki alt yapı eksikliklerini vurgulayan konuşmacılar, bunun sonucu olarak doktorların hedef olduğunu dile getirdi.

İHA