Medimagazin logo

Doktor gitti, diyaliz hastası öldü

Hakkâri'de, bir aydır doktorsuz olan hemodiyaliz ünitesinde hemşire kontrolünde tedavisi süren böbrek hastası Ahmet Şahinoğlu yaşamını yitirdi
Doktor gitti, diyaliz hastası öldü
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Hakkâri'de, bir aydır doktorsuz olan hemodiyaliz ünitesinde hemşire kontrolünde tedavisi süren böbrek hastası Ahmet Şahinoğlu yaşamını yitirdi


"Bakanım, insan hayatı bu kadar ucuz mu?"
Hakkârili böbrek hastası, 65 yaşındaki Ahmet Şahinoğlu, 20 gün önce gazeteciler aracılığıyla Sağlık Bakanı Recep Akdağ'a sitemde bulunmuş, "Neden diğer illerde her türlü cihaz ve doktor var da, Hakkâri'de yok?" diye sormuştu. İki yıl önce 6 böbrek hastasının doktorsuzluk nedeniyle diyalize bağlanamayıp öldüğü Hakkâri'de bu kez Şahinoğlu öldü; yine doktorsuzluktan.
Sağlık Bakanlığı, iki yıl önce 6 hastanın ölümünün ardından Devlet Hastanesi'ne Dr. Medeni Şerbet'i atamıştı. Şerbet uzmanlığını kazanıp ayrılınca, 45 günlük geçici görevle doktorlar gelmeye başladı. Son gelen Dr. İsa Kaya'nın görev süresi geçen ay doldu. 13 diyaliz hastası bu yüzden hemşirelerin kontrolünde tedavilerini sürdürüyor.
6 yıldır diyaliz hastası olan babasının doktor sıkıntısını sürekli olarak gündeme getirdiğini, ancak kulak veren olmadığını söyleyen Mustafa Şahinoğlu, şöyle diyor:

Burası Türkiye değil mi?
"Gelen doktor, süresi doldu mu gidiyor. Babam doktorsuzluk yüzünden öldü. Mecburi hizmet kanunu çıktı. Niye durdurdular. Doktor niye gelmesin? Burası Türkiye değil mi? 200 kilometre komşu ilimizde her branşta doktor var da neden Hakkâri'de yok? İki yıl önce doktorsuzluktan 6 böbrek hastası öldü. Son kurban babam oldu. Böyle giderse diğer diyaliz hastaları da kurban olacak."
İl Sağlık Müdürü Dr. İdris Ethemoğlu ise şöyle konuştu:
"Giden doktorun yerine Konya'dan 45 günlüğüne rotasyonla Dr. Metin Tilki'nin atama yazısı geldi. Ancak henüz doktor gelmedi. Önümüzdeki hafta içinde görevine başlayacak."

Milliyet
doktor
gitti
diyaliz
hastası
öldü
Yorum (1)
AAM
Hocam, haklısın haklısın da alacağın yok. Ancak tıp fakültelerinde öğretim üyeliğini sadece araştırma yapmak ve asistan-öğrenci yetiştirmeye indirgemek yanlış olur. Hepimiz ilgili olduğumuz alanın eğitimini aldık. Ben ameliyat yapmayı da zor durumda olan meslektaşımın yardımına gitmeyi de seviyorum. Ancak Türkiye'de çeşitli hesaplar nedeniyle en düşük performansı alan bir üniversitenin (M ile başlayıp n ile bitiyor) fakir ama gururlu bir öğretim üyesi olarak yaptığınız işin karşılığını alamayınca ne asistan eğitimine, ne araştırmaya ne de hasta bakmaya motivasyonunuz olamıyor. Her zaman derim performansın özüne karşı değilim ancak bu hükümet ve bazı üniversite yöneticileri tarafından kötü niyetli kullanılınca elinize çok komik rakamlar geçiyor. vs. vs. vs.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir