Güneydoğu'da 1 doktora 6 bin hasta

Çok güzel bir yazı olmuş, ellerinize sağlık...

Dilek hocam ne güzel anlatmışsınız.Siz zaten hem hekim olarak hem de insan olarak örnek bir kişisiniz... Şimdi 25 bin prof yetiştirilecekmiş.Kalite eminim düşecek, hak eden insanlar hoca olsun ve sınavlarda torpil olmasın...Üniversiteye geçip hoca olmayı istiyordum ama periferde çalışınca bu insanlar beni haketmiyor dedim ve vazgeçtim.Bana değer vermeyen bir insan topluluğu için neden 30 yaşımdan sonra hala kitap okuyayım, neden uykusuz kalayım, neden aileme çocuklarıma vakit ayırmayayım???? Şimdi ilkem şu AZICIK AŞIM KAYGISIZ BAŞIM...

A.Ü.Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Başkanlığından 1999 yılında emekli oldum.Doçentlik imtihanları ile ilgili şikayetlere büyük ölçüde katılıyorum.Bilmediği- nizi zannettiğim bir kaç örnek vereyim.Adaylar-dan biri elinde bir liste ile geldi''Hocam,siz jürimin başkanı imişsiniz''.Bu listede bulunan hangi profesörler jürime girsin?diye sordu.Şöy-le bir göz atıp,hangisi olursa olsun,dedim.E- lindeki karmızı kalem ile 4 kişinin yanına işaret koydu.Hocam,bunlara ne dersiniz?dedi. Şöyle bir göz atıp,çok iyi,dedim.O yıllarda jüri üyelerinin sırayla görevlendirildiklerini sanıyordum.Jüri toplandığında,adayın işaretlediği kişilerle toplandık.Bir diger olayda, evvelce 2 defa yayınları kabul edilmediği için, tekrar aynı yayınlarla gelen bir aday oldu. Yayınları,hakikaten içler açısıydı.Cumhurbaş- kanı ve Ana Yasa M.Bşk.dahil 15'ten fazla kişi adaya arka çıkmamı istedi.Sonuç 4-1 leyhte oldu.Yasa, özellikle yabancı yayınlar üzerinde duruyordu.Adayların dış yayınlarının gittikçe artması dikkatimi çekmişti,araştır- dım.Çoğu dış yayın Afganistan,Pakistan ve Hindistan da basılmıştı.Sefaretlerle temas ettiğimde adı geçen tıp mecmualarının o Ülke- lerde mevcut olmadığını öğrendim.Tez safhasının olduğu yıllarda,araştırmayı yapan arkadaşın aynı vakadan alınmış mikroskop resimlerini,çeşitli mikroskopik büyütmelerle ayrı vakalardan alınmış olarak sunduğunu tespit ettim ve jüriye ilettim.Hayır,diye inat ettiler,şerh koyar meslek hayatını bitiririm,dedim.Sonuç 4-1.Sonradan kağıtlarla oynandığını,benim şerhin yok olduğunu öğrendim.Yıllar sonra o genç,bir kongrede söz aldığımda,çok uzun konuşuyorsun diyip, konuşmamı,gayet kaba bir şekilde kesti(oturum başkanı idi).Devam etmeğe gerek var mı?

Saygıdeğer Ali Hocam, siz benim de hocamsınız. Yazıma yorum yazmanız beni çok onurlandırdı, teşekkür ediyorum. Yaşadığınız olay çok üzücü. Diyecek söz bulamıyorum, umarım bunlar tekrar yaşanmaz. Sonsuz saygılarımla, ellerinizden öpüyorum. Dilek Dai Özcengiz 1985 Ankara Tıp

8 sene evvel doçentlik sınavına başvurdum. Jüride olan bir bayan öğr. üyesi "adayın dosyası aceleyle hazırlanmış, henüz atıf almamış, alması da beklenmemeli" diye bir kaç kelime ile eleştiri yapmış. sonrasında belliki bir iki jüri üyesini arayıp dosyadan 2/3 oy la kalmamı sağladı. çok iyi biliyorum ki o zaman bulunduğum üniversiteden çok samimi oldukları ve beni sevmeyen bir hocanın telkinleri ile hareket etmişlerdi.. neyse sonraki sene aynı dosya ile başka bir jüriden doç. oldum. atıf almaz dediği yayınlarım yüzlerce atıf aldı. bu insanların en büyük kaygısı doç yaptıkları kişinin İstanbula gelip kendilerine rakip olması. hanımefendi de tam gün gelince Üniversiteden çantasını pırtısını alıp ilk terkedenlerden oldu. belliki özel sektör ona çok cazip geldi. aynı doçentlik döneminde benim dosyamdan 4-5 yayını az olanlar daha ilk başvuruda doçentliklerini almışlardı. yani diyeceğim doçentlik alınmaz verilir ve asla objektif değildir.nokta