Son aylarda Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerindeki üniversitelerin tıp fakültelerinde yaşanan istifalar dikkat çekiyor. İstifaların temelinde daha iyi şartlarda ve batı bölgelerinde çalışma imkanı yatıyor. Aralarında profesörlerin de olduğu öğretim görevlilerinin istifası ayrıldıkları tıp fakültelerinde, hem hasta bakımında hem de eğitimde sorun yaşatıyor.
Doğu ve Güneydoğu illerindeki üniversitelerde yeni eğitim yılının başlamasıyla birlikte ard arda istifa haberleri geldi. Sağlık Bakanlığı’nca eğitim hastanelerinde şeflik kadrosu açılması akademik kadroda istifaları arttırdı.
“DAHA İYİ BİR YAŞAM”
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden ikisi profesör, beşi doçent ve biri de yardımcı doçent, 8 öğretim görevlisi istifa etti. Tıp fakültesinden kayıp veren bir başka üniversite de Malatya İnönü Üniversitesi oldu. 1 profesör, 3 doçent ve bir yardımcı doçentin ayrıldığı tıp fakültesinde istifaların gerekçesi aynıydı: “Daha iyi bir yaşam.”
Malatya Üniversitesi Rektörü Fatih Hilmioğlu, “Öğretim görevlilerinin tek ayrılma sebebi Sağlık Bakanlığı’nca eğitim hastanelerinde şeflik kadrosu başladı. Bundan dolayı ayrılıyorlar. Eğitim hastaneleri daha çok Ankara, İstanbul, İzmir’de olduğu için kendilerine daha cazip geliyor” dedi.
ERZURUM VE ŞANLIURFA’DA DURUM
Erzurum Atatürk Üniversitesi’nden ayrılanların sayısı ise 8. Beyin göçünün olduğu bir diğer üniversite de Şanlıurfa Harran Üniversitesi oldu. Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Eylül ayından bu yana 9 doçent istifa etti.
Daha iyi şartlarda çalışmak ve yaşamak için yapılan istifalar tıp fakültelerinin omurgasını oluşturduğu için akademik eğitimde sıkıntı yaşanıyor.
NTV yayınına katılan Türk Tabibler Birliği Başkanı Gençay Gürsoy ise Sağlık Bakanlığı’nın bunu karşılamak üzere mecburi hizmeti tekrar uygulamaya koyduğunu ve bunun doğru olmadığını söyledi. Gürsoy “Bu uygulama oralara hekim göndermek için ama oradan da batıya kendi yandaşlarını aktarmak üzere uygulanıyor. Bu son derece ciddi, tehlikeli bir kadrolaşma işaretidir” dedi.
Gürsoy bu konuda yaşanan boşluğun da kolay telafi edilemeyeceğini söyledi. Gürsoy “Düşünün ki Harran üniversitesinden 8 tane, üstelikte yetişmiş sağlık elemanını siz oradan alıyorsunuz. Tabi kendi istekleriyle ayrılıyorlar. Bu ne demektir; oraya göndereceğiniz mecburi hizmetle bir kaç insanla bu telafi edilebilecek bir boşluk değil. Bu yüzden bu çok çok ciddi bir sorundur, Sağlık Bakanlığı bu uygulamayı yaparken dediğim gibi mecburi hizmetin mantıki temelini de zedelemiş oluyor. Biz bu kanunun biz zaten eşitlik ilkesine aykırı olduğu için, idari davalar açıyoruz. Hem bireysel davalar, hem de Türk Tabipler Birliği olarak doğrudan doğruya müdahil olarak dava açma yollarını arıyoruz ama kamuoyunu da bu vesileyle daha da uyaracağız” dedi.
NTV-MSNBC