Medimagazin logo

Çarkı döndürmekte zorlanan devlet hastaneleri iflasın eşiğinde

Maliye Bakanlığı 2005 Aralık'ta devlet hastanelerinin 3.5 milyar YTL'lik alacağını bir kalemde sildi. Vergi borçları ise faiziyle geri alınıyor! Çarkı döndürmekte zorlanan devlet hastaneleri iflasın eşiğinde
Çarkı döndürmekte zorlanan devlet hastaneleri iflasın eşiğinde
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Maliye Bakanlığı 2005 Aralık'ta devlet hastanelerinin 3.5 milyar YTL'lik alacağını bir kalemde sildi. Vergi borçları ise faiziyle geri alınıyor! Çarkı döndürmekte zorlanan devlet hastaneleri iflasın eşiğinde. Firmalar paralarını alamayacaklarını bildikleri için hastane ihalelerine girmez oldu


Sağlık hizmetleri tek çatı altında birleştikten sonra, devlet hastanelerine verdiği hizmet karşılığında Maliye Bakanlığı tarafından ödeme yapılmaya başlandı. Ancak 2005 Aralık ayında yapılan bir düzenleme ile Maliye Bakanlığı devlet hastanelerinin 3.5 milyar YTL'lik alacağını bir kalemde sildi. 2006 yılı bütçe kanunu görüşmeleri yapılırken "2006 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu 31l/c" adında bir madde sessiz sedasız yürürlüğe girdi. Bu maddeye göre Sağlık Bakanlığı'nın tedavi sonucu ödenmesi gereken bütün alacakları terkin ediliyordu. Bir başka ifade ile devlet hastanelerinin SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı ve Yeşil Kart gibi sosyal güvenlik kurumlarından bütün alacakları silinmiş oluyordu. Ancak aradan daha 1 ay geçmeden sistem kilitlenmeye başladı. Bir çok devlet hastanesi çarkını çeviremez duruma geldi.

Peki nasıl?
Devlet hastanelerine giden hastaların yüzde 95'inin sosyal güvencesi bulunuyor. Bunların çoğu SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı ve Yeşil Kart şemsiyesi altında. Bu hastaların tedavisi yapıldıktan sonra devlet hastaneleri tarafından bağlı oldukları sosyal güvenlik kuruluşlarına faturaları yollanıyor. 3 ile 6 ay içinde de bu kuruluşlar tarafından hastaneye hizmetlerinin bedeli ödeniyor. 2005 Aralık ayına kadar sistem böyle işledi. Ancak 27 Aralık tarihinde 2006 Bütçe Kanunu ile devlet hastanelerinin bu tür alacakları tek kalemde silindi. Türkiye genelinde bu rakamın toplamı ise 3.5 milyar YTL'yi buluyor.

Sistem kilitlendi

Maliye Bakanlığı devlet hastanelerine ödenek aktarılmayacağını, bütün hastanelerin kendi kaynakları ile yönetileceğini belirtmişti. Yani hastanelerin ellerindeki tek gelir kaynağı hasta bakımlarından elde edecekleri gelir. 2005 yılı alacaklarının silinmesi ile bu gelirleri büyük tırpan yemiş oldu. Birçok hastane ilaç, tıbbı malzeme, temizlik, işçi ücretleri gibi pekçok harcamayı karşılamakta zorlanıyor. Çünkü kasalarında nakit yok. Firmalar da bu durumu bildikleri ve ödemenin ne zaman yapılacağı kesin olmadığı için hastanelere mal satmayı tercih etmiyor. Hatta birçok hastanede, döner sermaye bütçesinden maaşlarını alan temizlik ve güvenlik kadrosundaki işçilere, maaşları ödenemiyor.

İptal edilen alacağın vergisini ödüyorlar

Devlet hastanelerinin gelirlerini düzenleyen yönetmeliğe göre, devlet hastaneleri elde ettikleri gelirin vergisini peşin olarak ödüyorlar. Verilen hizmet karşılığı kesilen faturanın yüzde 15'i Maliye Bakanlığı'na, yüzde 4'ü Sağlık Bakanlığı'na, yüzde 1'i ise Çocuk Esirgeme Kurumu'na peşin olarak aktarılıyor. Bir başka ifadeyle tahsil edilen para üzerinden değil kesilen fatura üzerinden ödeme yapılıyor. Maliye Bakanlığı tarafından devlet hastanelerinin alacakları silinmesine karşın, Maliye ve Sağlık Bakanlığı iptal edilen ödemenin vergisini almaya devam ediyor. Son olarak Sağlık Bakanlığı 18 Ocak 2006 tarihinde hastanelere bir genelge yollayarak bu ödemelerde kolaylık yapıldığını bildirdi. Buna göre, Maliye Bakanlığı kendisine ödenmesi gereken yüzde 15'lik payını Mart ayına erteledi. Sağlık Bakanlığı ise yüzde 4'lük payını 6 taksitte alacağını açıkladı.

İstanbul Tabip Odası Başkanı Gencay Gürsoy:
Sağlık hizmeti böyle yürümez
Sağlık Bakanı IMF ile yaptığı görüşmelerde devlet hastanelerine ek ödeme yapılmayacağını, hepsinin kendi yağında kavrulması gerektiğini açıkladı. Sonra da devlet hastanelerinin kamudan alacakları silindi. Ama vergi borçları faizle geri isteniyor. Hastaneler, günlük masraflarını karşılayamaz hale geldi. Bundan sonra ne olacağı belli değil. Sağlık hizmetinin kalitesi ve güvenilirliği hızla erozyona uğruyor.

Kayseri Devlet Hastanesi Başhekim İsmail Tamer:
Nereye kadar dayanırız gerçekten bilmiyorum
2002'de gerçekleşen bütçemiz 16 trilyondu. 2003 yılı sonunda 52 trilyon ile Türkiye'nin en büyük hastanesi olduk. O yıllarda aldığımız malın bedelini 2 hafta içinde ödüyorduk. Bu yüzden firmalar hastanemize en düşük kâr marjını uyguluyordu. Ucuza mal alıyorduk. 2004'e gelindiğinde bütçemiz 70 milyon YTL'ye çıktı. Dışarıya borcumuz ise 9 milyon YTL. Geçen yıl Kayseri'de insanlar bizle iş yapmak için uğraşırken son birkaç ay içinde durum tersine döndü. Peşin alışveriş yaparken şimdi 9 milyon YTL borçlu hale geldik. Hastanemizde çalışan 800 personele 2 aydır maaş ödeyemiyoruz. Bazı firmalara 3 aydır ödeme yapamıyoruz. Bizi mahkemeye vermeleri söz konusu oldu. Sistemimizi zar zor döndürüyoruz ama nereye kadar dayanırız bilemiyorum.

Konya Bozkır Hastanesi Başhekimi Ali Çalıkuşu:
İlacı da yemeği de borçla alıyoruz
25 yataklı bir hastaneyim. 700 bin YTL alacağım var. 250 bin YTL ise borcum var. SSK, Bağ-Kur gibi kurumların ödemeleri kesildi. Önceden kasadan ödeme yapılırken şimdi borçlar hesabından çalışmaya başladık. İşçilerin bağlı olduğu şirkete ücret ödeyemiyorum. Yemekleri borç ile alıyoruz. İlaçlar da aynı şekilde. Hastaneler özel sektörün üstünden aldığı borçla dönüyor. Ama ne zamana kadar sürdürebiliriz bilemiyorum.

Gebze Devlet Hastanesi Başhekimi Mehmet Armağan:
Gelir-gider dengesi bozuldu
Hastanelerin en önemli gelir kaynaklarının başında döner sermaye gelirleri gelir. Bir bakıma bu gelir hastanelerin kendi yağlarıyla kavrulmalarını sağlar. Bu gelirler ile ısınma, sarf malzemesi, temizlik, yemek gibi gereksinimler sağlanır; çark böyle döner. Gelir gider dengesi aksamaya başladığında ise hizmet alımı aksamaya başlar. Şu anda yaşadığımız sorun bu. Böyle devam ederse çok zor duruma düşeriz.

Yalova Devlet Hastanesi Başhekimi Ertan Sarıbaş:
Esnafa ödeme yapamıyoruz
Alacaklarımız devlet kurumlarından, bunlar ödenmediğinden çok zor durumda kaldık. Aralık ayı mizanına göre 13 milyon YTL tutarında iş yapmışız. Bunun 7 milyon YTL'si tahsil edilmiş. SSK'dan 3,2 milyon, Bağkur'dan 880 bin. Emekli Sandığı'ndan 395 bin. Yeşil Kart'tan 1,2 milyon YTL alacağımız bulunuyor. Yalova'daki esnafa 3 milyon YTL borcumuz var. Biz de onlara ödeme yapamıyoruz.

Denizli Devlet Hastanesi Başhekimi Mithat Ekici:
Ancak 1-2 ay dayanabiliriz
Devletten 15 milyon YTL civarında alacağımız var ve ödenmiyor. Bu şekilde ancak 1-2 ay daha devam edebiliriz. Bu süre uzarsa dayanacak gücümüz kalmaz, sıkıntıya düşeriz. Çalıştığınız firmaların ücretini ödemezseniz ne olur, sizi icraya verir. Mal temininde güçlük çekmeye başlarsınız. Hatta açtığınız ihalelere giren olmaz. İlaç alamazsınız. Bu sorunun bir an evvel çözülmesi gerekiyor.

Mardin Devlet Hastanesi Başhekimi Hıdır Çiftçi:
Sistem tıkandı kemer sıkıyoruz
Hastanemizin alacağı 1 milyon YTL'nin üstünde. Yaptığımız harcamaları hastaların bağlı olduğu sosyal güvenlik kuruluşundan almak zorundayız. Ama alamıyoruz. Burada sistem tıkanıyor. Bir market sattığı malın parasını alamazsa ne olur? Alacağımızı alamadığımız için bu kesintiyi daha fazla kemer sıkarak kapatmak zorunda kalacağız.

Afyon Devlet Hastanesi Başhekimi Cenk Özdur:
Yıkılmadık ama nereye kadar
Sistemin temelini döner sermayeler oluşturuyor. Eğer alacağınızı alamazsanız sistem tıkanıyor. Şu an devlet bize ödeyeceği hizmet bedelini iptal etti. Devletten 6 milyon YTL alacağımız var. Piyasalara borcumuz ise 2 milyon YTL. Bu hastane ayda 1 milyon YTL ile dönüyor. Aldığımız önlemlerle bugüne kadar geldik .Yıkılmadık ayaktayız ama ayakta kalma süremiz git gide daralıyor.

Çanakkale Devlet Hastanesi Başhekimi Kenan Eliuz:
Yatırım yapma şansımız sıfır
Hastane olarak devletten 11 milyon YTL alacağımız var. Bu mali yapıda ne yatırım yapabiliriz ne de kendimizi geliştirmek için projeler hazırlayabiliriz. Çünkü gelişmek için maddi kaynağa ihtiyaç var. Şu an için çalışanların döner sermaye payları ödendi. Ancak önümüzdeki aydan itibaren sorunlar yaşabiliriz.

Akçabat Devlet Hastanesi Başhekimi Şenol Topçu:
İlaç stoğumuz biterse kötü olur
Hastanemizin ilaç ve sarf malzemesi stokları vardı. Yemek ve temizlik ihtiyacı da karşılanıyor. Ancak ileriye dönük olarak plan yapamıyoruz. Borcumuz var. Ödemede zorluk çekiyoruz. Çalışanların döner sermaye paylarını ödedik ama önümüzdeki ay ödeyebilir miyiz bilmiyorum. 2-3 ay içinde bu sorun çözülmezse kötü olur.

Vatan
çarkı
döndürmekte
zorlanan
devlet
hastaneleri
iflasın
eşiğinde
Yorum (7)
Dr.Cevdett
Acaba iktidarda koalisyon hükümetlerimi var? Bu yazdıklarınızı SGK başkanı Fatih Acar'a anlatsanıza.Sağlıkta SGK ve Sağlık bakanlığı olmak üzere çift başlı bir yönetim oluşmuştur,insiyatifi SGK'ya kaptırdınız haberiniz olsun.
0
Cevapla
dr azman
Bu yazı her seyi anlatiyor. Farkına varmadan savunma yapılmış. Neden acaba?
0
Cevapla
Doç
Sayın Mehmet Demir " Türkiye mevcut finansal imkânları ile sağlık seviyesini son on yılda en hızlı düzelten ülke olmayı da başarmıştır" diyorsunuz. Sağlıkçıların ne koşullarda çalıştığına da biraz değinseniz ne iyi olacak.hemşireler 24 saat 40-50 yataklı servislerde tek başlarına nöbet tutuyorlar. Fransada da böyle mi acaba? Hemşireye 8 saati 1 dakika geçirtemezsiniz. Nöbetçi doktorlar da 8 saat bitince görevi nöbetçiye devirederler. Kantite değil, kalite önemlidir.
0
Cevapla
Ahmet Yılmaz
Mehmet beyi doğru tespitleriden dolayı tebrik ediyorum.SGK'nın derdi sağlık felan değil tamamen ekonomik olarak sayısal değerlendriliyor veriler.Şu günlerde hastaların ödediği muayene ücretlerine çok ciddi zam yapmayı planlıyorlardır muhtemelen bundan dolayı kamuoyu oluşturma adına rakamları işlerine geldikleri gibi değerlendiriyorlar..Ama yaşadığım ilde hastaneye gelip de evine dönecek minibüs parası olmayan insanlar var.Bu insanlara yazık günah değil mi?Sağlık hakkı diye birşey vardı hani sağlık ücretsizdi?En temel haklardan birine parası olan ulaşabiliyor, olmayan ulaşamıyorsa adalet nerde kaldı??
0
Cevapla
şahin öztürk
sn demir sağlık harcamalarında benzer ülkkeler arasında son sıralardayız sözünü sgk başkanına söyleyin bakalım cevabı ne olacak..bu kadar harcamayla zedelenen bütçe dengesinin daha fazla harcamayla alt üst olacağını tahmin etmeniz gerekir diye düşünüyorum.. Bence doktora başvuru sayısındaki artışın % 75 gibi yüksek bir yüzdeyle performans (çok hasta çok para sistemi)sistemine bağlı olduğunu kabul edip buna çözüm önerilerinden bahsetseydiniz alkış alırdınız..sevgilerimle..
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir