Medimagazin logo

Hükümet dışlanırsa TÜBİTAK ’ta işler yürümez

Hükümet, TÜBİTAK’ın yönetim yapısında değişiklik öngören kanun teklifini Meclis’ten geçirdi. Tartışmalara yol açan düzenlemenin ‘kurum için zorunluluk’ olduğunu belirten AK Parti’nin Ar-Ge’den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Reha Denemeç, “TÜBİTAK bu yapıyla bir adım ileri gidemez, teknolojik açılımlar getirecek projeler üretemez.” görüşünde
Hükümet dışlanırsa TÜBİTAK ’ta işler yürümez
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Hükümet, TÜBİTAK’ın yönetim yapısında değişiklik öngören kanun teklifini Meclis’ten geçirdi. Tartışmalara yol açan düzenlemenin ‘kurum için zorunluluk’ olduğunu belirten AK Parti’nin Ar-Ge’den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Reha Denemeç, “TÜBİTAK bu yapıyla bir adım ileri gidemez, teknolojik açılımlar getirecek projeler üretemez.” görüşünde.

TÜBİTAK’ta siyasetin hiçbir irade gösterememesini yanlış bulan Denemeç, “Kurum projeyi yapıyor; ama hükümetten kopuk olduğu için icraata yansımıyor.” diyor.

AK Parti’nin kurucu üyelerinden Reha Denemeç, partinin proje üreten isimlerinden biri. Bilim ve bilişim konularıyla yakından ilgilenen Denemeç, uzun yıllar 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın kardeşi Yusuf Bozkurt Özal’ın özel kalem müdürlüğünü yaptı. Çankaya Köşkü’nde onay bekleyen TÜBİTAK hakkındaki kanunun mimarı olan Denemeç, öneriyi hazırlama gerekçelerini Zaman’a anlattı. TÜBİTAK’ın mevcut yapıyı kaldıramadığını savunan Denemeç, Türkiye’nin yaşadığı değişime dikkat çekiyor: “TÜBİTAK, 1963’te kurulduğunda Türkiye’de sadece 7 üniversite vardı. Nüfus 30 milyondu ve bunun yüzde 70’i kırsal kesimde yaşıyordu. Ekonomi, ihracat çok küçüktü. Böyle bir durumda bilimin devlet eliyle yapılması gerekiyordu. Yoksa bir yere varmak mümkün değildi. Kuruluş aşamasında, kimse müdahale etmesin diye bilim kurulu oluşturulmuş. 12 üye atanıyor, 4 yıl görev yapıyorlar. Ondan sonraki dönemde kura çekip bir kısmı ayrılıyor, kalan 6 üye diğer 6 üyeyi seçiyor. Bu yüzden sistem klikleşmiş ve kilitlendiği ortaya çıkmış. Sistemin yürümediği görülünce rahmetli Turgut Özal 1987’de daha iyi bir yapıya kavuşması için kanun hükmünde kararname ile TÜBİTAK’a yönetim kurulu getiriyor. O da çok eleştiriliyor. 1993’te SHP’nin DYP ile birlikte iktidar olduğu dönemde Erdal İnönü 1963’teki yapıyı kanun hükmünde kararnameyle tekrar geri getiriyor.”

Mevcut yapıda birçok hukuki boşluk bulunduğunu anlatan Reha Denemeç, üyelerin yeni üye seçiminde karar verememesi durumunda ne yapılacağının belirsiz olduğunu vurguluyor. Sistemin siyasi iradeye kapalı olmasının TÜBİTAK’ı hükümetle kopuk bir yapıya dönüştürdüğünü dile getiren Denemeç, “Bu durumu en iyi ifade edenlerden biri TÜBİTAK Bilim Kurulu üyesi Cemil Arıkan Hoca. Çok iyi kararlar alınıyordu; ama onu hayata geçirecek siyasi iradeyle irtibat olmadığı için aldığımız kararlar kendi aramızda bir işe yaramıyordu. Bir yerde ‘TÜBİTAK kumda oynar gibiydi.’ diyor.” şeklinde konuşuyor.

“Siyaset TÜBİTAK’a hakim oluyor.” eleştirisini doğru bulmayan Denemeç, iddiaları ‘öküzün altında buzağı aramaya’ benzetiyor. Kurumun düzgün işlemesini istediklerini belirten Denemeç, şu görüşleri dile getirdi: “356 vekilimiz var. 12 bilim kurulu üyesini biz atayalım diyebilirdik. ABD, İspanya, İngiltere, İsveç gibi bilimde ilerlemiş ülkelerde en üst siyasi otorite atamayı yapıyor. Bizdeki daha demokratik bir yapı. Ama siyasi iradeden kopuk bir yapı projeleri hayata geçiremiyor. Biz diyoruz ki, işin içinde siyaset olmasın; ama siyasi iradeyle belirli bir irtibatı olsun.”



Zaman
hükümet
dışlanırsa
tübi̇tak
&#8217
ta
işler
yürümez
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir