Medimagazin logo

Ameliyatta ölen annesi için, doktor ve hastaneye dava açtı

MARDİN'in Kızıltepe İlçesi'nde yaşayan 13 çocuk annesi Hicri Kotboğa, bir ay önce bel fıtığı rahatsızlığı nedeniyle gittiği ilçedeki özel hastane, diyabet, yüksek tansiyon hastalığı tespit edilince daha donanımlı hastane gitmesi önerildi.
Ameliyatta ölen annesi için, doktor ve hastaneye dava açtı
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Mardin'de başka bir özel hastaneye götürülen Hicri Kotboğa'ya burada yapılan muayene ve tetkiklerde, tansiyon, şeker, guatr, bel fıtığı, böbrek yetmezliği ve 3 kalp damarında tıkanık olduğu ortaya çıktı. Hicri Kotboğa, iddiaya göre ameliyatının riskli olduğu rapor verilmesine rağmen ameliyat edildiği sırada hayatını kaybettiği belirtildi. Annesinin ölümü üzerine Hamdullah Kotboğa, hastane ve ameliyatı yapan Yrd. Doç. Dr. E.T. ile Dr. E.K. hakkında suç duyurusunda bulundu.

Kızıltepe İlçesi'ne bağlı Beşik Mahallesi'nde ailesiyle birlikte yaşayan 13 çocuk annesi Hicri Kotboğa (64), bel fıtığı rahatsızlığı nedeniyle 1 ay önce Kızıltepe'deki özel bir hastaneye gitti. Burada yapılan muayene ve tetkiklerden sonra, şeker ve yüksek tansiyon tanısı konuldu ve daha donanımlı bir hastaneye gitmesi tavsiye edilerek tabucu edildi. Bunun üzerine Mardin'de daha donanımlı olan birastaneye götürdükleri Hicri Kotboğa, burada yapılan muayene ve tetkiklerde, tansiyon, şeker, guatr, bel fıtığı, böbrek yetmezliği ve 3 kalp damarının tıkanık olduğu ortaya tespit edildi. Kalp doktorunun iddaaya göre ameliyat riski raporuna rağmen Yard. Doc. Dr. E.T. tarafından ameliyata alınan Hicri Kotboğa, 4 saat süren ameliyat sırasında hayattını kaybetti.

Annesinin ihmal sonucu öldüğünü savunan oğlu Hamdullah Kotboğa da, hastane ve ameliyatı gerçekleştiren E.T. hakkında, Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Batman'ın Sason İlçesi'ndeki bir kamu kurumunda çalışan Hamdullah Kotboğa, ameliyat edilmesi riskli rapor verilmesine rağmen annesinin ameliyata alındığını, ameliyat sırasında annesinin fenalaşması üzerine ameliyatı yapan doktorun hastaneden kaçtığını iddaa ederek, "21 Temmuz 2017 tarihinde annem Hicri Kotboğa'yı bel fıtığı hastalığı nedeniyle Kızıltepe'deki hastaneye götürdük. Ancak oradaki doktorlar annenizde şeker, guatr, böbrek yetmezliği, tansiyon ve bel fıtığı hastalıkları olduğunu ve ameliyat edemeyeceklerini belirterek, başka bir hastaneye götürmemizi istedi. Üç gün sonra bu sefer annemi Mardin'de daha donanımlı bir hastaneye götürdük. Burada Beyin Cerrahi Uzmanı Yrd.Doç.Dr.E.T.'ye götürdük. Burada doktorların ameliyat öncesi yaptırdığı tahliller sonucu annemde tansiyon, şeker, guatr, bel fıtığı, böbrek yetmezliği ve 3 kalp damarının tıkanık olduğu ortaya çıktı. Bunun üzerine kalp doktoru Emrah Küçük'ün düzenlediği raporda 3 damarın tıkanık ve ameliyatın yüksek riskli olduğu, hastanın ameliyata alınması halinde kalp krizi geçireceği belirtilen rapor, Beyin Cerrahi Yrd.Doç.Dr. E.T.'ye iletilmişti. Ancak beyin buna rağmen Dr. E.T., bize hiçbir riski olmadığını, ameliyatın 1 saat süreceğini söyledi. Sonra 4 saat süren ameliyatta annem fenalık geçirince Dr. E.T., hastaneyi terkedip kaçtığını öğrendik. Hastane müdürü gidip zorla doktoru getirdi. Doktorun ilk ifadesinde kalp doktorunun düzenlediği raporu görmediğini bize söyledi. Annem Hicri Kotboğa, ameliyat sırasında kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Yrd.Doç.Dr. E.T. ise o gün bir kez daha hastaneden çıkıp kaçtı. 3 bin lira para için annemi katleden hastanede çalışan Dr. E.T., ona rapor hazırlayan kalp doktoru E.K. ve hastane yönetimi hakkında avukat aracılığıyla Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduk. Bizim canımızı yakan bu adam başkasının canını yakmasın" dedi.

13 kardeş olduklarını belirten Hamdullah Katboğa, annesinin 64 yaşında olmasına rağmen, yürüyerek hastaneye gittiğini söyledi. Raporu hazırlayan ve ameliyatı yapan doktorların çelişkili bilgi verdiklerini anlatan Hamdullah Katboğa, "Sabah biz annemin başında bekledik. Sabah saat 06.00?da doktor beni aradı ve annemin kalbinin durduğunu söyledi. Dr. E.T., Mardin'deki bir gazeteye verdiği açıklamada, annemin sabah saatlerinde öldüğünü söylemiş. Oysa ölüm raporunda ise ölüm saati 22.50 olarak yazılıyor. Biz annemin ölümüyle ilgilihastane yönetimi doktorlar E.T. ve E.K. hakkında Kızıltepe Cumhuriyet Savcılığı'nda suç duyurusunda bulunduk. Bütün bölge halkına sesleniyorum, Mardin?deki özel hastaneye gitmeden önce defalarca düşünsünler. Bütün olanlar ortada, 13 kardeşiz annem daha 64 yaşındaydı, dimdik daha ayaktaydı. Yürüyerek gitti hastaneye, oradan cenazesini aldık. Çok üzüntülüyüz. Bizim başımıza geldi, başkalarının başına gelmesin diye bu işin peşini bırakmayacağız. Sonuna kadar hakkımızı arayacağız. Bunlar annemizi geri getirmez ama annemizi katleden, resmen öldüren bu doktorlar başkasının canını yakmasın diye ben bu işin peşini bırakmayacağım2 diye konuştu.

tıp hukuku
malpraktis
ihmal davası
ameliyat
mardin
Yorum (14)
Kamil Ömür
Hiç bir riski olmadığını söyledi. Yersen. Preop sünnet değerlendirilmesi için gelenler cerraha sorduğu gibi bize de soruyorlar. Doktor bey genel anestezinin bir riski var mı ? Olmaz mı var tabii diyorum. Hiç bir ek sıkıntısı olmayan çocuğun annesine babasına söylüyorum. Ameliyatta bir sorun olmazsa Allahtan hasta öldü doktordan var mı böyle bir şey ? Gidişatımız çok kötü kimse cerrah olmak istemiyor birileri mecburen oluyor diye yetkililer hiç bir önlem almıyor.
10
Cevapla
aydin sinal
burada ameliyati yapan yar.doc.dr.E.T.(uzaydan gelen yaratik filmini hatirladim) minimal bir sucu vardir,oda ameliyatin süresi bakimindan,Esas suc ameliyata alan anestesistindir.hastanin bütün bu hastaliklarindan ameliyata alinmasinda onun sorumlulugu altindadir.Benim merak ettigim;acaba anestesist varmiydi? yoksa hemsire,teknisyenmi anestesi veriyordu?Zurnanin zirt deligi burasi,anestesi teknisyeni ile ameliyata giren cerrah anestesi komplikasyonlarindanda sorumludur,burada cerrahin kacmasinin sebebi belkide budur. Bilen varsa lütfen yazsin,bu isin pesini bende birakmayacagim,cünki bu rahmetli kadini bu hastaliklarla bel fitigi (belkide gerekli degildi) ameliyatina alan anestesist bir daha ameliyathaneye girmemesi lazim
4
Cevapla
Doktordoktor
Hasta yakınlarının ağzından alınmış subjektif yorum iddiaları alıp buraya yazılmasından bir hekim olarak çok rahatsızım. Bunları yapmayın lütfen. Bu meslek can çekişiyor bir darbede siz vurmayın. Yarın sizde bizde kendimizi ameliyat ettirecek muayene ettirecek doktor bulamayacaz artık. Genelde hepimizin başına geliyor, Hasta yakınlarının iddialarının doğru olmama ihtimali doğru olma ihtimalinden herzaman daha fazladır. Bırakın araştırılsın sonuca bağlansın, yargı adli tıp kararlarını versin, o zaman haber yapmak isterseniz yargı adli tıp kararını dikkate alarak daha sağlıklı objektif ve adalet kokan bir haber yaparsınız. Ülkemizde kimse böyle yapmıyor biliyorum ama medimagazin olarak bir ilke imza atın alkışlayalım. Gerçekten kusur varsa ona eğilelim ama kusur yoksa da iftira atan hasta a yakınlarına ne yapılması gerektiğini konuşalım. Belki bu yazımı yayınlamayacaksınız ama önemli değil benim mesajım daha çok sizlere zaten. Aynı gemideyiz, batarsa kimsenin ayrıcalığı yok.
13
Cevapla
Ayhan dağ
Haberin yarısına kadar hastaya kalp damarları tıkalı olduğu için ameliyat (by-pass) yapıldığını sanıyorsun. Aa.. sonra bakıyorsun doktor beyin cerrahı. Bir de kaçmış. Ama doktor ve hastane yönetiminin açıklaması yok. Zor bir bölgede çalışan hekimler için çok moral veren bir haber.
4
Cevapla
RKTR
Tıbbi bakımın eksik olup olmadığı konusu ayrı. Elbette incelenecektir. Bu da inşallah bir Üniversite heyeti tarafından yapılır. Yüksek Sağlık Şurası filan çok riskli hale geldi hekimler açısından. Bu arada ben bu hastanın risklerinin yakınlarına ayrıntılı bir şekilde anlatılmadığına, “Hiçbir riski yok !“ filan dendiğine kesinlikle inanmıyorum. Mutlaka anlatılmıştır. Bu çok klasik bir laftır: “Bu cani doktorun başka hastaların da canını yakmasını istemiyorum ! Bunun için uğraşacağım.” Bu söylem, şikayet edilen hekimi “hastalarına kasten zarar veren adi bir mahluk” gibi göstermeye yöneliktir, ve genellikle bir avukata gidildiğini gösterir. Algı operasyonu ne kadar erken başlarsa o kadar iyidir. Sıklıkla olayı haber yaptırmak için gazetelere de gidilir. Bizi mahkemeye verenlerin avukatı da ilçedeki 4 gazeteye gitmiş, bize iftiralar atmıştı. Neyse ki gazeteciler hepimizi tanıyorlardı. Avukatın aleyhimize haber yapılması isteğini reddetmişlerdi. (Acı anılarım geri döndü: Bizimle uğraşan avukat da “katletmek, öldürmek” kelimelerini kullanırdı sık sık, olayla alakamız bile olmadığı halde). Sonrasında Adli Tıp raporuna göre çift dava açılır; zaten biliyorsunuzdur artık, Milli Tıp Hukuku Formülü sürecini anlatmaya lüzum görmüyorum. Enteresan olan bir husus da şu: Kardiyolog ameliyatın çok yüksek riskli olduğunu açıkça yazmasına karşın, o da şikayet yemekten kurtulamamış. Hastayı gören herkesi Savcı’ya şikayet etmek de klasik bir hukukçu taktiğidir. “Kimden ne tutturursak !” mantığı ile yapılır.
13
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir