Dermatoloji uzmanı Fatih İzler, 12 yıldır yabani hayat fotoğrafçılığı yapıyor, türleri tanıtıyor, gözlem notlarıyla çalışmalara katkı sağlıyor. Dr.İzler Medimagazin’e verdiği röportajda şunları belirtti:
Öncelikle kendinizi kısaca tanıtır mısınız?
1970 yılında Adana’da doğdum. Evli ve bir çocuk babasıyım. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni tamamladıktan sonra, 1998 yılından 2014 yılına kadar Deri ve Zührevi Hastalıkları Uzmanı olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesi taşrasındaki devlet hastanelerinde hizmette bulundum. Halen Adana Ceyhan Devlet Hastanesi’nde görev yapıyorum.
Yaban hayatını fotoğraflamaya ne zaman başladınız?
Doğanın içinde bulunmaktan huzur buluyorum ve 2005 yılından beri gözlemlerimi fotoğraflarla kayıt altına alarak farkındalık yaratmaya çalışıyorum. Gözlemlerimi genelde Göksu, Seyhan ve Fırat nehri havzalarında yapsam da, bazen bu bir çay bahçesi de olabiliyor, yolda yürürken de olabiliyor. Genelde kuş, kelebek, sürüngen, bitki ve memeli türlerini onların doğal yaşamına müdahale etmeden gözlüyorum, türünü tanımlıyorum ve fotoğrafını çekiyorum. Bu verileri de doğal yaşamla ilgili internet sitelerinde paylaşıyorum. Bu zamana kadar da, "Türkiye’nin Kuşları (Birds of Turkey)", "Antalya'nın Kuşları", "Niğde ve Aladağlar'ın Biyoçeşitliliği", "Hatay'ın Kuşları", "Samsun Kızılırmak Deltası'nın Biyoçeşitliliği" gibi kitaplara gerek gözlem notları gerekse fotoğraflarla destek oldum. Bunların dışında "kuşlar" bölümünün yazarı olduğum ve fotoğraflarımla da katkı sağladığım "Gaziantep'in Biyoçeşitliliği" adlı başka bir keyif aldığım çalışma daha var.
3. Yaptığınız doğa yürüyüşleri ve yakaladığınız kareler size ne anlam ifade ediyor, bunun mesleki yaşamınıza etkileri neler?
Bütün bu uğraşıları, toplumun doğal yaşam konusunda duyarlılığını arttırmak, farkındalık yaratmak ve bilgilendirmek için hiçbir maddi çıkar beklemeden yapıyorum. Tamamen amatör bir ruh ile hareket ettiğimi söyleyebilirim. Dermatoloji uzmanlığının vermiş olduğu gözlem, farklı olanı kavrama ve detaylara bakabilme kazanımı, doğayı gözlemleme ve türleri tanıyabilmede bana büyük katkılar sağlıyor. Kuş ve kelebek türlerini tanımlamada çok şey öğrendiğim meslektaşım Dermatolog Uzm. Dr. Ali Atahan da, bu hobimde bana her zaman teşvik edici ve yol göstericisi olmuştur. Zaman ayırarak bu uğraşıyı yaptığım için çoğu kez eşim Zekiye ve oğlum Ata Berk'i ihmal edebiliyorum, ancak hoşgörüleri ve destekleri sayesinde müthiş bir motivasyon edindiğimi söyleyebilirim.
Fotoğraf çekmek için yaptığınız doğa yürüyüşlerinde yaşadığınız ilginç bir anınız var mı?
Bu kareyi yakaladığım zaman oldukça heyecanlıydım. Sabahın erken saatleriydi, hava çok sisliydi. Çalıların arasından bir hışırtı duydum o sıra. Çalıların arkasından birer birer çıktılar, göz göze geldim, soluklarını duydum. Hiç ürkmediler, kokladılar, tehdit görmeyince de usulca gittiler. Geriye de işte bu fotoğraf kaldı.
Son olarak hem meslektaşlarınıza hem de hekim adayı öğrencilerine neler söylemek istersiniz?
Hekimlik mesleği para, ünvan ve popülizm rüzgarlarına kapılmaya çok müsait. Ancak bu zevklerin peşinde giderken hayatı ıskalayan mutsuz bir grup olmaktan çıkmaz isek heba olan yıllardan başka bir şey kalmıyor elimizde ne yazık ki. Güzel ve çok anı biriktirmeli ve bu anıları geride bırakacağımız en iyi miras olarak görmeliyiz.
Ayrıca, beni doğa fotoğrafçısı şeklinde tıp dünyasında hekim arkadaşlarla buluşturan, tanıştıran ve yüreklendiren Prof.Dr.Yalçın Tüzün hocama bu vesileyle şükranlarımı iletmek isterim.
