MEDİMAGAZİN-ABD’li epidemiyologların, farklı ülkelerdeki yeni tip koronavirüs (Kovid-19) kaynaklı ölüm oranları ile bu ülkelerde verem aşısının (BCG) ne kadar yaygın uygulandığı arasında bir bağ bulduğu belirtilmişti.
BCG aşı uygulamasının virüs kapma düzeyini azalttığını ortaya çıkaran bilim insanları, bu aşının koronavirüse karşı mücadelede başlıca araçlardan biri haline gelebileceğini dile getiriyor.
Bir asır önce icat edilen ucuz ve güvenli tüberküloz aşısı vücutta immün sistemi güçlendiriyor.
Bilim insanlarının tüberkülozu önleme dışında da faydaları olduğunu saptadığı BCG aşısı dünya üzerinde hala yaygın olarak kullanılıyor.
Alman araştırmacılar, yakında eski bir aşı olan tüberküloz aşısını baz alarak potansiyel Kovid-19 aşısını test etmeye başlayacak.
Bacillus Calmette-Guerin (BCG) aşısına dayanan VPM1002, Almanya'da hastanelerde uygulanarak geniş çaplı bir çalışma başlanacak.
Araştırma, Berlin'deki Max Planck Enfeksiyon Biyoloji Enstitüsü tarafından yürütülecek ve yaşlılar ve sağlık çalışanları gibi yüksek-riskli hastaları kapsayacak.
Enstitü, VPM1002'nin yeni koronavirüs'e spesifik bir aşı oluşturulana kadar geçen sürede köprü vazifesi göreceğini umut ediyor.
Australya'daki araştırmacılar da Kovid-19 için BCG aşısını denemeye başlayacaklar. Çalışma, 4,000 sağlık çalışanını kapsayacak.
Diğer aşılar gibi, BCG aşısının da spesifik bir hedefi var: Tüberküloz. Ancak zaman geçtikçe viral hastalıklar, solunum yolu enfeksiyonları ve sepsis gibi kullanım amaçları da oluştu.
Bu fikirler, temizliğin çocuğun mikroplara direncini düşürdüğü yönündeki 'hijyen hipotezi'nin ürünleri olarak ortaya çıktı.
Batı Afrika'da Guinea-Bissau'da 2,320 bebek ile yapılan ve 2011'de yayınlanan randomize çalışma, BCG aşısının geniş spektrumlu etkisinin ilk ipuçlarını veriyor. Aşılamadan sonra düşük-doğum-ağırlıklı bebeklerin ölüm oranı büyük ölçüde (yüzde 40'ın üzerinde) azalmıştı.
25 sene boyunca 33 ülkede 150,000'in üzerinde sayıda çocuk ile yapılan epidemiyolojik çalışmalar, BCG aşısı olan çocuklarda akut alt solunum yolu enfeksiyon oranının % 40 azaltıldığını gösterdi.
Yaşlılar üzerinde yapılan bir araştırma da benzer şekilde sonuçlandı.
Dünya Sağlık Örgütü, yakın zamanda BCG aşısının hedef-dışı kullanımının faydaları olduğunu ve daha çok sayıda enfeksiyon için çalışmalar yapılması gerektiğini açıkladı.
Canlı aşı olan bu aşının immün sistemi baskılanmış hastalarda kullanılmaması gerekiyor. Ayrıca aktif hastalığı olanlarda kullanılması halinde etkisi yeterince hızlı ortaya çıkmayabilir.
Öte yandan, bu aşının immün sistemin nonspesifik uyaranı olduğunu ve daha özel tedaviler gerektiğini düşünenler de var.
Bir başka soru ise immün sistemi korona virüse aşırı reaksiyon veren -sitokin fırtınası ile sonuçlanan- hastalarda aşının sonuçlarının ne olacağı.
Güncel bir analize göre, orta ve yüksek gelirli ülkelerde BCG aşısının yapılmadığı ülkelerde koronavirüse yakalanma ve ölüm oranları daha yüksek bulundu. (Veriler güvenilir olmayabileceği için düşük gelirli ülkeler çalışmaya dahil edilmedi)
Yeni bir aşı geliştirilmesi iki seneyi bulabileceği ve bu süre bazı şeyler için çok geç olabileceği için, bu süreçte global olarak insanları güçlendirebilecek bir aşı herkesin yararına olacaktır.
Dr.Tuğba Gamsız
Medimagazin Dış Haberler Editörü
Kaynaklar:
1- https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/21673035/
4https://www.who.int/immunization/sage/meetings/2017/october/1_BCG_report_revised_version_online.pdf
