Medimagazin logo

Sağlık Bakanlığı malpraktis davalarına 7 milyon lira ödedi

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, yanlış teşhis, tedavi, ameliyat ve benzeri nedenlerle hizmet kusuru iddialarıyla açılan ve bakanlık aleyhine neticelenen tam yargı davalarına istinaden 3 milyon 266 bin 791 lira manevi ve 3 milyon 987 bin 209 lira maddi olmak üzere 7 milyon 254 bin lira ödeme yapıldığını bildirdi.
Sağlık Bakanlığı malpraktis davalarına 7 milyon lira ödedi
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Müezzinoğlu, MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri'nin bakanlığın taraf olduğu davalar ile aleyhte sonuçlanan davalar nedeniyle ödemek zorunda kaldığı tazminat bedellerine ilişkin yazılı soru önergesini yanıtladı.

Bakan Müezzinoğlu, 2002 ile 2014 yılları arasında Bakanlığın ve bağlı kuruluşların taraf olduğu idari ve adli dava sayısının toplam 63 bin 974 olduğunu ifade etti. Bunların 47 bin 703'ünün idari, 16 bin 271'inin ise adli davalar olduğuna işaret eden Müezzinoğlu, aynı dönemde 18 bin 213 davanın lehte, 14 bin 988 davanın ise aleyhte sonuçlandığını bildirdi.

İdari davaların nakil, atama işlemleri, ek ödeme, disiplin cezaları, mali-özlük haklar ve hizmet kusurlarına istinaden tazmin talepleri şeklinde muhtelif iş ve işlemlere karşı açılan iptal ve tam yargı davaları olduğunu aktaran Müezzinoğlu, adli davaların ise iş alacakları, genel alacak davaları, icra işlemleri, ceza davaları, tazminat davaları ve rücu davaları ile muhtelif konularla ilgili gerçekleştiğini belirtti.

- Tazminatlar

Müezzinoğlu, 2002 ile 2014 yıllara arasında hizmet kusuru sebebiyle Bakanlık aleyhine açılan dava sayısının 4 bin 470 olduğunu, bu davaların 3 bin 546'sının lehte, 764'ünün ise aleyhte sonuçlandığını kaydetti. Müezzinoğlu, cevabında şu ifadelere yer verdi:

"Yanlış teşhis, tedavi, ameliyat ve benzeri nedenlerle hizmet kusuru iddialarıyla açılan ve bakanlık aleyhine neticelenen tam yargı davalarına istinaden 3 milyon 266 bin 791 lira manevi ve 3 milyon 987 bin 209 lira maddi olmak üzere 7 milyon 254 bin lira ödeme yapılmıştır.

Bakanlığımız ve bağlı kuruluşlarının taraf olduğu idari davalardan 2014 Ocak ayı itibariyle devam eden dava sayısı 14 bin 502'dir. İdari davalar, nakil ve atama işlemleri, ek ödeme işlemleri, disiplin cezaları, mali-özlük haklar ve hizmet kusuruna istinaden tazminat talepleri şeklinde muhtelif iş ve işlemlere karşı açılan iptal ve tam yargı davalarından oluşmaktadır."

sağlık
bakanlığı
malpraktis
davalarına
7
milyon
lira
ödedi
Yorum (4)
port
hastanelere en ucuz çin malı teçhizat alımını yapan yöneticileriniz yönetmeliklerinize bunun hesabını sorun
0
Cevapla
ibrahim kavak
keşke sayın bakana ilgili dönemde malpraktis yasası nedeniyle sigorta şirketlerine ne kadar para ödendiği ve bakanlıkça ödenen miktarın ne kadarının sağlık çalışanına rücu edildiği de sorulsa idi. ödenen miktarın 10 katı sigorta şirketlerine ödendi.bu para sağlık bakanlığı tarafından toplansa idi, pekçok mahkemeye gitmez uzlaşma ile biterdi.sağlık çalışanı da cebinden çıkmayacak para nedeniyle huzur içinde çalışırdı.ama bu bizleri yöenetenlerde beklenmeyecek bir ÜTOPYA.
1
Cevapla
opdr
Onceki sistemde hastanin magduriyetini gidermek amacli sistem eksigi bile hekime mal edilip once hekim suclanip hapis cezasi alip hastaya tazminat hakki dogurruluyordu.simdi hekime dava yok .hapis yok hizmet kusuru denip idareye ordan helime rucu. Once den alinip ertelenmis hapis sicilleri temizlenmeli Iderenin odeyip hekime rucu eymesinin yerine sigortsina rucu efilmeliki yasa nin koruduguna hekim inansin. Bu ornegi ilde bir kisi yasasa bileki cok diger hekimler hastadan kaciyor sevk sevk sevk
1
Cevapla
RKTR
Türk Hukuk Sisteminin doktorların yüzde yüz aleyhine olan temel gerçeklerinden biri daha. Bakan ititraf ediyor: DAVALARIN NEREDEYSE % 90’ı HAKSIZ AÇILMIŞ. Türkiye’de bir hekim dayak yiyebilir, bıçaklanabilir, ya da öldürülebilir. Gazetelerde rezil edilebilir. Buna ek olarak, Savcılık’a şikayet edilip çift dava yeme ve yürürlükteki MİLLİ TIP HUKUKU FORMÜLÜ’ne göre en az 8 sene mahkemelerde perişan olma riski de vardır. Doktorun dövülmesi, hastanelik edilmesi, dava riskini azaltmıyor. Türkiye’de hasta ve yakınlarının en saçma, en zırva şikayetleri bile Savcılar tarafından derhal dikkate alınır ve işleme konur. Saçmalıkları ve iftiraları ayıracak hiçbir ön eleme mekanizması da yoktur. Milli Tıp Hukuku Formülü’nü hatırlarsak; SERİ KATİL; tek dava açılır, sadece hapis cezası alır. Çoğu da birkaç seneyle yırtarlar: Adam 3-4-5 kişiyi temizlemiş, birkaçını da yaralamış, avukatı başarıyla savunmuş, 7-8 seneyle yırtmış. Çıkmış, yine öldürmüş. Böyle çok örnek var. Gazetelere bakmak kafi. TIP DOKTORU; ÇİFT DAVA açılır, 3-6 SENE HAPİS + MASİF TAZMİNAT + MESLEKTEN MEN + HAYATIN MAHVEDİLMESİ alır. Dikkatinizi çekerim, biri taammüden cinayet işliyor. Gırtlak kesiyor / 55 yerinden bıçaklıyor / beynini dağıtıyor / 30 parçaya bölüp köpeklere atıyor. Diğeri ise; yıllar boyu Acil’lerde can kurtarmak için uğraşıyor. Ama ne ki, çoğu zaman haksız yere şikayet edildiği yetmiyormuş gibi, bir de yargılanırken SERİ KATİL’E GÖRE ÇOK DAHA KÖTÜ MUAMELE GÖRÜYOR. 40.000 kişinin ölümünden ve 300 milyar dolar kayıptan sorumlu şahıs bile çıkmak üzere. Adam doktor değil ya, mesleğinden menedilmedi, tazminat da ödemeyecek. Daha önce ne yapıyorsa, aynen devam edecek. Size açılmış olan davayı kazansanız dahi, mahkemelerde sürünmekten canınıza okunur ve on milyarlarınız cebinizden hukuk sistemine transfer edilir. Size iftira atanlara ise hiçbir şey olmaz, yaptıkları yanlarına kalır. Tek bir dava yeseniz bile, tüm yurtdışı / özel hastane / üniversite / ilaç firması / doktora / vb. şanslarınızı kaybedersiniz. Adli Tıp Kurumu ve Yüksek Sağlık Şurası adındaki kurumlardan alakanız bile olmayan bir olayda sizi “% 100 kusurlu” bulan raporlar gelebilir. Raporu imzalayanlara bir bakarsınız, sizin branştan tek Allah’ın kulu yoktur. Yıllarca stres ve endişe içerisinde kıvranır, itibarınızı ve özsaygınızı kaybeder, tıp mesleğinden ve hayattan feci şekilde soğur, hastalardan korkar, her hastayı potansiyel davacı olarak görür, benim gibi davayı kazansanız bile başka işe geçmek için uğraşırsınız. Hatta bunun için size açılmasına bile gerek yok, herhangi bir hekim arkadaşınız dava yediğinde de görecekleriniz içinizi acıtacak. Bakan’ın açıkladığı rakamlar mevcut rezilliği tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Geçtiğimiz ay da uluslarası düzeyde tanınmış hukukçumuz Prof. Hakan Hakeri açıklamıştı: Doktorlara açılmış her 14 davadan 13’ü haksızmış. Bir başka değerli hukukçu, Doç. Dr. Ümit Kocasakal 2004’ten beri hekimlerin büyük haksızlığa uğradığını anlatıyor, bir teneke çalmadığı kaldı. TABİİ SEVK OLACAK. En ufak bir risk gördüğünde sevkedecek adam. Pekala yapabileceği bir ameliyat veya girişim için, “Ben bunu yapamam, filanca kuruma git” diyecek. Her yıl gerekli gereksiz binlerce tomografi isteyecek. En basit bir BT’nin bile düz grafilerin bilmemkaç yüz misli X-ışınını hastaya verdiğini düşünmeyecek. Gerekli gereksiz bir sürü ilaç verecek, ne kadar zırva olursa olsun kendisinden istenen tüm reçeteleri itiraz etmeden yazacak, ilkokulu bile bitirdiği şüpheli cahillerin talep ettiği tüm filmleri çektirecek, riski dağıtmak için her yerden konsültasyon isteyecek, vs. vs. SGK battı, umurunda bile olmayacak. KİM NAHAK YERE ŞİKAYET EDİLMEK VE MAHKEMELERDE MAHVOLMAK İSTER Kİ ? Savunmacı Tıp yerleşti artık, hiçbir yere de gitmez. Mevcut koşullarda bundan daha doğal bir şey olabilir mi ?
2
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir