Medimagazin logo

SelfIe gibi tomografi çekiyoruz

Resmi verilere göre Türkiye Avrupa’nın en çok MR çeken ülkesi oldu. Tomografide ise 8’inci sırada yer aldı. Uzmanlar bazı tetkiklerin gereksiz yere yapıldığını söyledi. Tetkiklerin daha çok özel hastanelerde yapılıyor olması ise tartışmalara neden oldu
Kaynak: BUGÜN GAZETESİ - Nesrullah SONAY
SelfIe gibi tomografi çekiyoruz
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Türkiye hem Avrupa Birliği (AB) hem de OECD ülkeleri arasında tıbbi teknoloji kullanımında ön sıralarda yer alıyor. Sağlık Bakanlığı’nın raporu, adeta Manyetik Rezonans ( MR) ve Bilgisayarlı Tomografi (BT) bağımlısı olduğumuzu gözler önüne serdi. 
 Türkiye’de her 100 bin kişiye 1.1 MR, 1.4 de tomografi düşüyor. Tomografi cihazı sayısında 28 AB ülkesi içinde 23. sırada yer alan Türkiye, MR cihazı sayısında 15. sırada yer aldı. 2012’de 100 bin kişi için 11 bin 429 MR, 13 bin 70 de BT çekildi. Aynı yıl AB ortalaması BT’de 8 bin 898, MR’da ise 4 bin 72 oldu. Bu verilere göre Türkiye MR’da Avrupa 1’incisi BT de ise Avrupa 8’incisi konumunda. 
 
 Tomografi ve MR cihaz sayısı için AB ortalamasının altındayız. Ancak, 100 bin kişiye yapılan işlemde cihazların yüklendiği iş bakımından OECD’yi geride bıraktık. Özellikle MR’daki sorun daha da belirgin. 
 
Ülkemizdeki radyolojik işlem sayısının fazla olmasında özel hastanelerin önemli bir etkisi olduğu düşünülüyor. Zira 2014 yılı verilerine göre Türkiye’deki MR cihazlarının yüzde 53’ü tomografi cihazlarının ise yüzde 47’si özel hastanelerde bulunuyor. 
 
GEREKSİZ ÇEKİLİYOR
 
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, sadece MR ve tomografi değil, tüm tıbbi laboratuvar tetkiklerinin önemli bir kısmının gereksiz yapıldığını kaydetti. Özel hastanelerin daha fazla kazanmak için bu tetkikleri lüzumsuz yere istediğini savunan Küçükusta, ayrıca hekimlerin de bu tetkikler karşılığı performans puanı kazanmalarının rolü olduğunu belirtti. Küçükusta, “X-ışınlarıyla yapılan radyolojik tetkikleri istemeden önce bir değil on defa düşünmek gerek. Bir tomografi çekiminde standart röntgenlere göre 400-500 misli radyasyon alınıyor” diye konuştu.

Vatandaşın MR ısrarı

Türk Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Tamer Kaya ise halkın beklentilerinin bu sonuca neden olduğunu öne sürdü. Detaylı muayenenin, gereksiz MR ve tomografiyi önleyeceğini savunan Kaya, ultrasonun da MR’ın da bilinen bir yan etkisi olmadığını ifade etti

mr
bt
tomografi
manyetik rezonans
turk radyoloji dernegi
prof. dr. tamer kaya
prof. dr. ahmet rasim kucukusta
Yorum (4)
dr murat
bugün 1 saat 40 dakika da 50. hastamı gördüm 2 dakika da 1 hasta bakar iken ayrıntılı muayane yapıp hastanın dosya kaydını tutup gerekli bilgilendirmeyi yapıp bu bilgilendirmeyi yaptığımın kaydını tutmam mümkün değil bizde biliyoruz bazı tetkikler gereksiz ama bu gereksiz diyenler çok biliyorlar ise oturup kendileri bu kadar yoğunlukta hasta baksın ve tetkik istemesin
11
Cevapla
ilayda korkmaz
Hiç mi aklı selim yok ülkede ? Nedir bu günde 80-100 hasta bakmalar ? Bu mudur hasta memnuniyeti ? Hayır, bu resmen kandırmacadır. Ciddi hastaların önemli hastalıkların gözden kaçmasıdır. Birşeyden anlamayan vatandaşı kandırmaktır. Hastalar bu durumdan memnun olmamalıdır. Kimse memnun olamaz. Sorumlu idareciler, doktorları durup dinlenmeden, çok yoğun şekilde çalıştırarak, teşhis ve tedavi hatalarına çanak tutmaktadırlar.
6
Cevapla
Mücahit Altuntaş
Başı yanlışsa, yada baştan yanlışsa sonunun düzgün olması beklenmez. Sorunlarımıza hep parçalı ve kendi konumumuzdan bakıyoruz.Ama sağlık sistemi bir bütün.Birinci basamağın sorunları aslında son basamağın yada üniversitelerin sorunu ! Maliyet, iş yükü ! Hepsi "gereksiz maliyet" , "gereksiz iş yükü" adıyla karşımıza her gün çıkıyor.Çözmemekte ve görmemekte direniyoruz. Özerklik sorunu aslında geliyor geliyor ve liyakat sorunlarına yansıyor. Sağlık sisteminde bilginin ilk basamaktan itibaren hekimler birlikte organize olması gerekiyor.Bilgisini saklı tutmak isteyen hasta ise hekime bunu belirtir.Ulaşılabilir olmaktan çıkar.Bunu çok büyütmeyelim.Çözülür. Sağlık sisteminde bilgi, bilginin paylaşılması, hastanın tanımlanması olmazsa olmaz ! Ama sistem bunu yapamıyor.Hastanın ve hekimin sistem içinde "oryantasyon" sorunları kendini dışa vuruyor.Kim, neyi, neden yapıyor.BElli değil ! Akıl dışıdır.Sistem bunu yapmıyor.Yapma konusunda hekimler dahil ! açık görüş ve niyet belirtmiyor.Gerçek bu ! Yanlışlar, eksiklikler, defolar, altta kalanın canı çıksın kültürü kendini dışa vuruyor. Yabancılaşma ! Bunları kim, nasıl, ne şekilde çözecek ? En azından ifade edebilecek kapasitede olanlar çok çalışan beyinlerine rağmen ifade etmiyor.Mevzu basit.Herkes üç aşağı beş yukarı biliyor.Niyet yok ! Akıl dışı siyasallaşma ve, çok derin, gittikçe daha derinleşen yabancılaşma sorunu var. Aşılır mı ? Aşılır. Sorunun altında daha fazla kalmadan aklın bir iş yapılırken "ergonomiyi" , "sağlık ergonomisini" kabullenmesi gerekiyor.Siyasal ve kültürel meseledir.Başka bir neden geriye kalmıyor.Kral çıplak.Mevzular rakamlarla kendini dışa vuruyor. Değil mi? Dr.Mücahit Altuntaş İç hastalıkları uzmanı 16.02.2016
1
Cevapla
ahmetkemal
defansif tıp, saçma sapan malpraktis davaları vs.. olduğu müddetçe gerekli gereksiz tetkik istenecektir.. tetkik istemenin doktorun bilgisizliği ile ilgisi yok.. hasta geliyor ben mr istiyorum diyor. çektirmezsen ya kavga çıkıyor ya da şikayet ediyor..
2
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir