Fakültenin akademik kurulu toplandı ve bölünmeye karşı olduğunu oybirliği ile bildirdi. Kurula destek veren öğrenciler fakülte bahçesinde toplanarak kararı protesto etti.
Öğrencilerin taşıdığı dövizlerde, “Üniversiteler bakteri değildir, bölünerek çoğalmaz”, “Cerrahpaşayı köklerinden ayırma”, “Bence de Cerrahpaşa’ya dokunmayın İbni Sina”, “İstanbul Üniversitesi mensubunu kendinize küstürmeyin” dövizleri taşındı.
Bahçedeki eylemde fakültenin çocuk hastalıkları kliniği öğretim üyesi Prof. Dr. Özgür Kasapçopur şöyle konuştu:
“Dünyanın en köklü üniversitesi olan İstanbul Üniversitesi, bütün fakülteleriyle bir bütündür. Türkiye’nin 10 araştırma üniversitesinden biridir. Üniversitenin yıllar içindeki tüm birikimleri kaybolacak. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi en yüksek puanla girilen tıp fakültesi. Mezuniyette bu özelliklerini yitirecekler. TUS’daki (Tıpta Uzmanlık Sınavı) yine en başarılı fakülte. Türkiye ve dünyanın her yerinden hastalara hizmet veriyoruz. Hekimlik gelenek, ekollerle öğrenilir ve uygulanır. Bütün bu gelenek yok ediliyor. Üniversitenin bunca yayınının hepsinin adı bir anda değişecek” dedi.
Biz İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Öğretim Üyeleri olarak 24.04.2018 tarihinde yapılan Olağanüstü Fakülte Akademik Kurul toplantısında oybirliği ile aşağıdaki kararları almış bulunuyor ve kamuoyu ile paylaşıyoruz.
1.İstanbul Üniversitesi tüm fakülteleri ile bir bütündür bölünmez.
İstanbul Üniversitesi araştırma üniversitesi niteliği kazanmış, hizmet, eğitim ve araştırma işlevini başarıyla yürüten, yüksek nitelikte işlev gören bir kurumdur. Türkiye’nin uluslararası bilimsel literatüre en fazla katkı veren üniversitelerinden olan İstanbul Üniversitesi bu performansıyla son yıllarda dünya ölçeğinde yapılan üniversite sıralamalarına ülkemizden en ön sırada giren üniversite olmuştur.
Eğitim kurumlarının ekolleşmesini belirleyen onların köklü gelenekleri ve yapılarıdır. Altı yüz yıllık köklere sahip İstanbul Üniversitesi’nin en eski fakültelerinden ayırmak bu ekolün can damarlarını kesmek ve kimliksizleştirmekten başka bir amaca hizmet etmeyecektir.
2.Cerrahpaşa ve İstanbul Tıp Fakülteleri ve Sağlık Bilimleri’ne ait tüm Fakülte ve Enstitülerin İstanbul Üniversitesi’nden ayrılması, mezunların geçmişlerinin silinmesi kabul edilemez. Bu tasarının yasalaşması eğitim ve sağlık hizmetlerinde dönülemez sonuçlara neden olacaktır.
3.Cerrahpaşa ve İstanbul Tıp Fakülteleri, bünyelerinde Türkiye’nin en başarılı öğrencilerini barındırmaktadır. Öğretim üyeleri ve Yardımcıları olarak öğrenci ve mezunlarımızın haklarını sonuna kadar savunacağız.
4.19 Nisan 2018 tarihinde Meclis Eğitim Komisyonu gündemine sunulan söz konusu kanun tasarısının geri çekilerek iptalinin en doğru çözüm olacağını düşünmekteyiz.
5.Yukarıda belirttiğimiz tüm taleplerimizin takipçisi olacağımızı, bu bağlamda gereken idari ve hukuki yolları kullanacağımızı beyan ediyoruz.
İstanbul Üniversitesi (İÜ) akademisyenleri, öğrencilerle birlikte bazı fakültelerin yeni kurulacak üniversitelere bağlanma kararını protesto etti.
İçinde bazı bölümlerin dekanları ve akademisyenlerin de bulunduğu İstanbul Üniversitesi bileşenleri, üniversitelerinin bölünmesine karşı Beyazıt merkez bina ana kapısı önünde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı.
“Üniversitemi bölme” pankartı açan kalabalık çeşitli dövizler taşıyarak sloganlar attı.
Grup adına basın açıklamasını okuyan İstanbul Tabip Odası Başkanı Pınar Saip, "19 Nisan 2018 günü TBMM Başkanlığına verilen torba yasa önerisinin 7. Maddesi ile İstanbul üniversitesinin il fakültesi olan ve 191 yıldır sağlık ve eğitim hizmeti veren İstanbul İstanbul Tıp Fakültesi, 1857 yılında kurulan Türkiye’nin ilk Orman Fakültesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Veterinerlik Fakültesi, kuruluş tarihi 1909 yılına dek uzanan Türkiye’nin ilk Diş Hekimliği Fakültesi, Florance Nightingale Hemşirelik Fakültesi, Türkiye’nin ilk İşletme Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Spor Bölümleri Fakültesi, İletişim Fakültesi ve Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi, 22 bin 755 öğrencisi ile birlikte isimlerinden ve tarihlerinden kopartılmak isteniyor." dedi.
Bu kararın ilgili fakültelerle paylaşılmadığını, karar alma sürecine muhatapların dahil edilmediğini belirten Saip, şunları kaydetti:
"İstanbul Üniversitesi'ni birbirinden koparmak bu ekolün can damarlarını kesmek ve kimliksizleştirmekten başka bir amaca hizmet etmeyecektir. İstanbul Üniversitesi'nin kritik kütlesinin parçalara bölünmesi ülkeye hiçbir yarar sağlamayacağı gibi verilebilecek en büyük zararlardan biridir. Derin kökler üzerinde çağdaş bilgi üretimini en yüksek düzeyde yapan, dünya üniversiteleri sıralamasında ilk 500’e giren, tarihin derinliklerindeki kökleri ile güçlü, sağlam; yeni filizleri ile geleceğe uzanan, meyveler veren bir eğitim ve hizmet devidir. Bu yasa tasarısını durdurun. İstanbul Üniversitesi geçmişten geleceğe uzanan bir eğitim ve hizmet yıldızıdır. Bizler, bu yıldıza dönük saldırıları durdurmak için her türlü saldırıları durdurmak için her türlü toplumsal, idari, hukuki yolları kullanacağımızı beyan ediyor. TBMM’den bu yasa tasarını geri çekmesini talep ediyoruz."