Medimagazin logo

Sağlık personeline toplumsal cinsiyet eğitimi

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonunun (UNFPA) teknik destek sağladığı "Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele" projesi kapsamında doktor, ebe ve hemşirelere, kadın ve erkeğin sosyal olarak belirlenen rol ve sorumluluklarını ifade eden "toplumsal cinsiyet" ve kadına yönelik şiddetle mücadele eğitimi verilecek
Sağlık personeline toplumsal cinsiyet eğitimi
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonunun (UNFPA) teknik destek sağladığı "Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele" projesi kapsamında doktor, ebe ve hemşirelere, kadın ve erkeğin sosyal olarak belirlenen rol ve sorumluluklarını ifade eden "toplumsal cinsiyet" ve kadına yönelik şiddetle mücadele eğitimi verilecek.

UNFPA Toplumsal Cinsiyet Programı Koordinatörü Meltem Ağduk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü (KSGM)

tarafından yürütülen proje ile devlet içinde kadına yönelik şiddetle mücadeleye ilişkin bir mekanizma kurulmasını amaçladıklarını söyledi. Projenin, Avrupa Komisyonu Türkiye Temsilciği tarafından finanse edildiğini belirten Ağduk, eylem planı çerçevesinde mağdur bir kadına ne tür hizmetlerin verileceğine yönelik modellerin oluşturulmasını hedeflediklerini kaydetti. Bu konuda kapsamlı bir iletişim stratejisi oluşturmaya çalıştıklarını vurgulayan Ağduk, projenin, kadına yönelik şiddetle ilgili hizmet sağlayıcıların eğitimlerini içerdiğini anlattı. Hizmet sağlayıcıları arasında kolluk kuvvetleri, sağlık çalışanları, adalet sisteminde çalışanlar ve medya mensuplarının bulunduğunu belirten Ağduk, proje kapsamında bu meslek gruplarına yönelik eğitici eğitimlerinin verileceğini bildirdi. Eğitici eğitimleri sonrasında "toplumsal cinsiyet", aile içi şiddet, çalışma alanına göre mağdura yaklaşım teknikleri, iletişim ve öğretme teknikleri ve yasal düzenlemeler konularında eğitim alan personelin, alana çıkarak diğer meslektaşlarını eğiteceğini belirten Ağduk, böylece Türkiye genelindeki sağlık personelinin tümüne ulaşabilmeyi planladıklarını ifade etti. Ağduk, 2008’in ilk haftalarında Sağlık Bakanlığı ile Devlet Bakanlığı arasında bir protokol imzalanacağını ve bu protokol çerçevesinde çalışmalara başlayacaklarını bildirdi. Şu anda eğitim materyallerinin hazırlıklarının devam ettiğini belirten Ağduk, önümüzdeki yıl içinde ilk pilot çalışmalara başlayacaklarını kaydetti. Projenin pilot olarak Ankara, İstanbul, İzmir, Şanlıurfa ve Trabzon’da başlatılacağını belirten Ağduk, daha sonra eğitici eğitimleri ve toplumsal cinsiyet eğitimlerini Türkiye genelinde yaygınlaştıracaklarını ifade etti.


"ŞİDDETE BAŞKA BİR PERSPEKTİFTEN BAKMAK..."

UNFPA’nın başka bir projesi kapsamında polislere de toplumsal cinsiyet konusunda eğitim verdiklerini hatırlatan Ağduk, "Genel olarak polislerin hekimlerden daha avantajlı bir durumu var. Polise şiddete maruz kalmış kadın geliyor, mağdur kadın karakolun kapısını, şiddet olayı gerçekleştikten sonra çalıyor ve polis şiddet izlerini görüyor.

Dolayısıyla işlem yapması biraz daha kolay oluyor" diye konuştu.

Doktorlar veya hemşirelere gelen şiddet vakalarının ise farklı belirtileri olabildiğini belirten Ağduk, ’Çoğu kadın sürekli bir baş, sırt ağrısı ya da depresyon gibi belirtilerle doktora başvuruyor.

Doktorlar bunun bir şiddet vakası olduğunu anlasa bile mağduru nereye göndereceklerini bilmedikleri için çoğu zaman bu vakaları görmezden gelmek durumunda kalıyor" dedi.

Toplumsal cinsiyet eğitiminin kişiye yeni bir perspektif kazandırdığına işaret eden Ağduk, bütün bu eğitimlerle "şiddetle topyekun mücadele perspektifi" kazandırmayı amaçladıklarını ifade etti. Ağduk, şunları kaydetti:

"Bu eğitimlerle şiddete uğrayan bir kadın doktora geldiyse ve doktor kadının durumunu keşfettiyse nereye yönlendirebileceğini öğrenmiş olacak. Yani mağdur, sistemin neresinden mekanizmaya girerse girsin, ilk başvuru noktasındaki kamu çalışanı mağdurun nereye başvurması gerektiğini bilecek ve onları yönlendirebilecek. Bütün bu eğitimlerin tek amacı, tarafların bu konuda bilgi sahibi olmasını sağlamak.

Toplumsal cinsiyet eğitimi vermek de meseleye başka bir perspektiften bakmayı gerektirecek." Şiddetin, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanan bir güç ilişkisi sonucu oluştuğunu belirten Ağduk, kadınlık ve erkekliğin toplumsal yaşam içerisinde kurgulandığını ve bu kurgu içinde her iki cinse de ayrı görev ve sorumluluklar yüklendiğini ifade etti. Bu sorumluluklar ve görevlerin eşitsiz güç ilişkisi oluşturduğuna ve bu güç ilişkisinin de şiddeti meydana getirdiğine işaret eden Ağduk, sağlık personellerinin toplumsal cinsiyet konusunda bilinçlenmesinin şiddet olayına daha farklı bir açıdan bakmalarını sağlayacağını belirtti.

AA

sağlık
personeline
toplumsal
cinsiyet
eğitimi
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir