Organ naklinin yüzde 75'i canlıdan

Gaziantep-Kilis Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Kemal Bakır, Türkiye'de organ nakillerinin yüzde 75'inin canlı vericiden, yüzde 25'inin kadavradan yapıldığını, bu oranların Avrupa ülkelerinin tam tersine bir seyir izlediğini söyledi.

Prof. Dr. Bakır, Türkiye'de organ bağışı konusunda arzu edilen konuma gelinemediğini, bu olumsuzluğun toplumun organ bağışı konusunda yeterince ve sağlıklı bilgilendirilmemesinden kaynaklandığını belirtti.

Organ bağışı konusunda toplumun bilgilendirilmesi ve teşvik edilmesi konusunda esas sorumluluk ve görevin Sağlık Bakanlığına düştüğünü ifade eden Prof. Dr. Bakır, ''Ancak insan hayatını ilgilendiren bir konu olması nedeniyle sivil toplum kuruluşları, din adamları, basın ve yayın kuruluşları da bu konuya duyarsız kalmamalı'' dedi.

Prof. Dr. Bakır, organ temin edilen kaynak açısından Türkiye ile Avrupa ülkeleri arasında dikkat çeken bir farklılık yaşandığını belirterek, şunları söyledi:

''Ülkemizde organ nakillerinin yüzde 75'i canlılardan, yüzde 25'i kadavradan yapılıyor. Oysa Avrupa ülkelerinde nakil yapılan organların yüzde 80'i kadavradan, yüzde 20'si canlı kaynaktan temin ediliyor. Organ temin edilen kaynak dikkate alındığında, ölüsünü dirisinden çok daha fazla seven bir toplum olduğumuz görülüyor.

Değerlendirmedeki kadavra sözcüğü ile beyin ölümünün gerçekleşmesi hali kastedilmektedir. Beyin ölümü, beyinin fonksiyonlarını tamamen ve geri dönmeyecek biçimde kaybetmesidir. Beyin ölümü halinde kişinin bilinci yerinde değildir, yaşamını bir süre daha sürdürebilmesi için solunum makinesine bağlı kalması zorunludur.''

-''YALAN-YANLIŞ İDDİALAR''-

İnsanların bazı yalan ya da yanlış iddialara inanarak organlarını bağışlamaktan kaçındığını ifade eden Prof. Dr. Bakır, bu iddiaların gerçeği yansıtmadığı konusunda toplumun bilgilendirilmesini istedi.

Prof. Dr. Bakır, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Örneğin, organ bağışında bulunan kişilerin tedavisine yeterince önem verilmediği inancı yaygın. Doktorların organları nedeniyle hastanın ölümüne göz yumabileceği asla düşünülmemeli. Kişinin 'ben gerçekten ölmeden organlarımı alırlar' korkusu yaşaması yersizdir. Organ bağışında bulunması ya da bulunmaması kişiye uygulanacak tedaviyi ve bakımı etkilemez.

Bağışlanan organların para karşılığında başkalarına satılabilmesi de mümkün değil. Türkiye'de bugüne kadar böyle bir olay yaşanmamıştır. Bir başka önemli olumsuzluk da kişilerin dini inançları nedeniyle organ bağışında kaçınmaları. Oysa Diyanet İşleri Başkanlığının defalarca işaret ettiği gibi dinimiz organ bağışında bulunmamıza engel değildir.''

Prof. Dr. Bakır, organ bağışına ilişkin iddialara inanmak bir yana, organ bağışlamanın insanın insana yapabileceği en büyük yardım olarak görülmesi gerektiğini bildirdi.

Prof. Dr. Bakır, Gaziantep-Kilis Tabipler Odası olarak toplumu organ bağışı konusunda bilgilendirmek ve Gaziantep'te organ bağışını artırmak için İl Sağlık Müdürlüğü ile birlikte kampanya yürüttüklerini, bu kampanyayla diğer sivil toplum kuruluşlarına örnek olduklarını söyledi.

Zaman