Medimagazin logo

35 beyin cerrahına 27 yıla kadar hapis

35 Beyin Cerrahı hakkında "Rüşvet", "Nitelikli dolandırıcılık" ve "Resmi evrakta sahtecilik" suçlarından 6 yıldan 27 yıla kadar hapis istendi
Kaynak: HABERTÜRK
35 beyin cerrahına 27 yıla kadar hapis
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

İstanbul ve Ankara'da 2009 yılı Mayıs ayında düzenlenen 'Altın Omurga Operasyonu'yla ilgili açılan davada, biri başhekim 35 beyin cerrahı ile 16 medikal firma çalışanı ve dönemin SGK Fatura İnceleme Müdürü Sabri Emin Karaçor hakkında, "Rüşvet", "Nitelikli dolandırıcılık" ve "Resmi evrakta sahtecilik" suçlarından 6 yıldan 27 yıla kadar hapis istendi 

İstanrbul'da polis tarafından 20 ay önce düzenlenen Altın Omurga Operasyonu'yla ilgili 52 kişi hakkındaki soruşturma tamamlandı.  Habertürk'ün haberine göre; Tutuksuz yargılanacak olan dönemin Sosyal Güvenlik Kurumu Fatura İnceleme Müdürü Sabri Emin Karaçor ile biri başhekim 35 beyin cerrahı, 16 medikal firması sahipleri ve çalışanlarından oluşan 52 kişi için 27 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Beyoğlu Cumhuriyet Savcısı Zeynel Sarıbuğa tarafından hazırlanan iddianame Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. 

İNSANLIK HİÇE SAYILDI

60 sayfadan oluşan iddianameye göre; 370 hastadan bazıları için gerekmediği halde ameliyat yapıldığı, bazılarına ise gerektiği şekilde ameliyat yapılmadığı ve bu ameliyatlarda da gereksiz ve pahalı malzemeler kullanıldığı iddia edildi.
İnsan hayatını hiçe sayan bu operasyonlar, denetçi doktorlar tarafından SGK belgeleri incelenerek ortaya çıkarıldı. 

SAHTE BELGE HAZIRLADI

SGK'dan para alabilmek için sahte ameliyat belgeleri tanzim edildiği de saptandı. 
Tespitlere göre, doktorlara rüşvet dağıttığı öne sürülen ilaç firmaları sadece bu iş için, 'Ulusal Omurga' isimli bir de şirket kurdu. 

MÜDÜRE 2 VİLLA

Dönemin Sosyal Güvenlik Kurumu İstanbul Fatura İnceleme Müdürü Sabri Emin Karaçor'a, faturaların sorunsuz ödenmesini sağlaması karşılığında, medikal firmalarınca İzmir'de 2 villa satın alındığı da iddianameye girdi. 

DOKTORA KOMİSYON

Firmalar, doktorlara kullandıkları medikal malzemelerin bedelinin yüzde 25'ini "Geri dönüşüm" adı altında rüşvet olarak vermekle suçlanıyor, 

TAHSİLAT CUMA

 Bir devlet hastanesinde görevli olduğu halde özel hastanelerde ameliyat yapan doktor M.D. her hafta cuma günü rüşveti alıp arkadaşlarına paylaştırıyordu. Dinlemeye takılan M.D. başka bir doktoru arayarak, "Ben gelmeden sakın vakaya girme, paraları paylaşalım sonra girersin" diyor. Yine dinleme kayıtlarına göre özel bir hastanenin başhekimi olan sanıklardan A.H.'yi arayan M.D. 
"Abi haftalık birikmişleri Y. 
getirdi. Yarın da N. medikal getirecek. Yarın seni göreyim mi?" diyor. Başhekim ise pazartesi gelmesini istiyor. 
İlk rüşvetini alan ve bu paranın aylık olarak düzenli şekilde ödeneceği söylenen bir başka doktor ise 3 gün sonra rüşveti getiren doktoru arayarak, pişman olduğunu ve parayı istemediğini söylüyor. 

TOPLAM 2 MİLYON 

İncelemede, devletin yaklaşık 5 milyon lira zarara uğratıldığı, toplamda da yaklaşık 2 milyon lira rüşvet dağıtıldığı hesaplandı. 

RÜŞVETİN KAYITLARI 

Medikal şirketlerin kasalarından doktorlara verildiği iddia edilen rüşvetlerin çetelesi de çıktı. Sadece bir firmayla ilgili kayıtta, 56 doktora farklı zamanlarda 394 kalemde 413 bin ve 273 kalemde 312 bin TL ödendi. 

HASTALAR DAVA AÇABİLİR

Suçlanan doktorların sorumlu olduğu 370 hastanın dosyası tek tek incelendi. Doktorların her ameliyat için tek tek yargılanması gündemde. Hastaların da dava açma hakkı doğuyor. 
Türkiye'de yaklaşık 1500 beyin cerrahı var. 

MARMARA'DA PAYLARI YÜZDE 45

İstanbul'da 5 Mayıs 2009 tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumu'nun ihbarı üzerine İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün yaptığı teknik takibin ardından operasyon yapıldı. SGK'da 10 bin ameliyatla ilgili dosyalar incelendikten sonra operasyon için düğmeye basıldı. 
İstanbul'da 17 ilçe ve Ankara'daki 47 adrese operasyon düzenlendi. 47 kişi gözaltına alındı. Nöbetçi mahkemeye çıkarılan zanlılar, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldılar. 
İddianameye göre, bir devlet hastanesinde görev yapan Doktor M.Y., nöroşirurji alanında Marmara Bölgesi'nde yapılan ameliyatların yüzde 22'sini, başka bir doktor yüzde 12'sini, bir başkası da yüzde 11'ini yaptı.

963 BİN TL RÜŞVET BELGESİ

Rüşvet uğruna yok yere beyin ameliyatı fazla malzeme satışı için doktorların eşlerinin uçak biletleri ve kombine maç biletleri bile almış. 
- Devlet hastanelerinde çalışan cerrahlar S.M., Z.O..T.D., Ali'nin özel hastanelerde yaptıkları ameliyatları bu hastanelerin doktorları yapmış gibi göstererek SGK'ya fatura ettikleri saptandı. 
-SGK'da Fatura İnceleme Müdürü Sabri Emin Karaçor'un, fatura başına yüzde 2 komisyon alarak denetim yapılmadan faturaların ödenmesini sağladığı iddia edildi. 
-1.5 yıllık dönemde Karaçor ve 56 doktora farklı tarihlerde 'geri dönüşüm' adı altında 963 bin 144 TL masraf kaydı tutulduğu saptandı. 
-Medikal şirket kayıtlarına göre Dr. D.G.G.'nin 35 bin 285 TL alırken Dr. 
K.K.'nın sadece 300 TL aldığı bilgisi de yer aldı. 
Marmara Bölgesindeki beyin ameliyatlarının yüzde 45'ini onlar yapmış

35
beyin
cerrahına
27
yıla
kadar
hapis
Yorum (6)
a.k.
Sadece bu operasyonla sınırlı kalmamalı. Ortopedik cihaz yolsuzlukları,kalp pili,vb yolsuzlukları; eski sistem izin verirken daha basit sayılabilecek MR,BT payları, vb hepimiizn çok iyi bildiği sayısız yolsuzluklar.. Doktor olduğumu söylemeye utanıyorum derken, sanmayın ki diğer meslekler ve insanlar daha masum. Ne yazık ki ülkemizde bu düzeyde bir çürümüşlük var. Önünü almak için her tür çareye başvurulmalı. Promosyon kalem bile yasaklanmasının nedenlerini herhalde anlıyorsunuz. Darısı bu rüşvetlerin en basiti olarak kabul edilebilecek "yasal kongre gezi rüşvetlerinin" başına! Neden firmalar yıllarca genelde hep aynı kişileri kongreye götürdüler? Neden yıllarca muayenehanede aşı yazma karşılığı belli kişiler davet edildiler ve bu çok normal karşılandı? veya belli dönem aynı ilaçları yazma karşılığı bu tarz-hemen tamamı bilim yoksunu kongrelere davet edildiler?( Açıp kitap okusak kesinlikle daha fazla şey öğreniyoruz) Tabii çok daha ileri boyutlu olanlarını buraya yazmıyorum bile. İrtibat bürosu muayenehaneler kapanıyorsa, üniversiteler için de kanun yolda ise,çok gerekli ve yerindedir. Ama, kaliteye zerrece önem vermeyen,değişik hastanelerdeki eşit hizmete eşit ücret vermeyen berbat performans sistemi, birçoğu kimler tarafından ve nasıl açılabildiği bilinen anlaşmalı özel hastaneler ve doktorların bunların arasında pin pon topu gibi gidip gelmeleri ( 1000 lira eksik veya fazla) berbat hastane yöneticive sağlık müdürleri,olmayan özlük hakları,hastanedeki taşeron şirket yöneticilerinin bile doktorlardan üstün tutulması vb.. doktorlar köle haline geldiyse; ve genelde yazıların tümünde gördüğüm küçük kişisel çıkarlar ( muayenehane, vb) değil, gerçekçi emekçi birlikteliği anlamında biraraya gelinmezse ve örgütlenilmezse, çok daha kötü günlerin önümüzde olacağından hiç şüpheniz olmasın!
0
Cevapla
selim ileri
İri zincir özel hastanenin bursa şubesinde onlarca hastaya sanal kalp cerrahisi yapıldığı tesbit edildiği halde Ankaradan kapatma cezalarının durdurulduğu, cüz-i para cezaları ile skandalın örtbas edildiği tüm Bursada biliniyor. Bu iri özel zincir hastanelerde yapılan yolsuzluk eninde sonunda patlayacak 5 milyon lira bu zincir hastanelerin ayda götürdüğü para...
1
Cevapla
H.E.
Ne güzel dezenformasyon süreci. Tam gün konuşulurken, hekimlerin ellerindeki birçok done kaybolurken hep beraber gelirlerimiz azaldı diye bağırmaya başladık ve DOLANCIRICI DOKTORLARIN HABERİ PATLADI. Ne komik bu takip süreci mutlaka aylarca devam ediyordu ama yayınlanma dönemi bu saatte getirildi. Şimdi halkım aramızdaki bu sahtekarlar yüzünden işini hakkı ile yapan diğer hekimlerin hepsini PARA DÜŞKÜNÜ, AÇGÖZLÜ vs vs olarak görüyor ve topyekün kayıplara oh olsun diye yazı yazacak cesareti gösteriyor. Medya ellerinde doktorların sesi yükselmeye başlayınca aramızdakı sahtekarları deşifre ettiler. Neden daha önce yapmadınız. Ne komedi!
0
Cevapla
CEMAS
Bakanlık kadındoğumcular ne kadar sezeryan yaptı diye uğraşsın milletin yaptıkları bini aşmış
1
Cevapla
burhan işcan
Yolsuzluk,rüşvet ve kayıtdışılıkla mücadelenin en önemli ayağı ihbar mekanizması dır. Bu mekanizma içinde verilecek ödüller, mekanizmayı işleme sokar. Yolsuzlukla mücadele yasası bu yüzden çıkmamıştır. 2007 yılında Eskişehir'den başlattığımız ihbarlarla Enfeksiyon 26 ve Altın omurga operasyonları ile bir çoğu yapıldı. Tirilyonlarca yetim hakkı devletin kasasına rücu etti. Ancak Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde şikayetci, ihbarcı olan bizlerin başına gelmedik kalmadı. Devlet 1905 sayılı yasa gereği hak ettiğimiz ödülü vermedi. Hastalara sattığımız malzeme paralarını ödemedi. Ancak 3167 sayılı yasa gereği oğlumu hapse soktu. Devlete ödemediğimiz 7000. tl vergi borcu yüzünden. 5237 sayılı ceza yasasının 21. maddesi KAST unsuru gözetilmeden. Bu bize yapılan haksızlığın sebebi ihbar mekanizmasına göz dağıdır. Yolsuzluk ekonomisi politikası işte budur. Tavşan kaç. Tazı tut.
1
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir