Medimagazin logo

Kordon kanı tartışması

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Gülersu İrken, kordon kanı bankacılığında insanları kandıran, yanıltan bir ortam yaratıldığını iddia etti. Prof. İrken, kök hücrenin saklanması için ilk yıl 1000-1500 dolar alındığını belirterek, ‘Ankara’da bir kişi restoran açmayı düşünürken bunun daha kárlı olduğunu görüp kordon kanı bankası açmış’ dedi.
Kordon kanı tartışması
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Gülersu İrken, kordon kanı bankacılığında insanları kandıran, yanıltan bir ortam yaratıldığını iddia etti. Prof. İrken, kök hücrenin saklanması için ilk yıl 1000-1500 dolar alındığını belirterek, ‘Ankara’da bir kişi restoran açmayı düşünürken bunun daha kárlı olduğunu görüp kordon kanı bankası açmış’ dedi.

Anne-babaların, ‘Bebeğinizin kordon kanını saklatın, yoksa çocuğunun hayat sigortasını kaybedersiniz’ sözleriyle kandırıldığını söyleyen Prof. Dr. İrken, ‘Hasta olana kendi kök hücresini vermenin tedavide yeri yok. Bir bebeğin kordon kanını doğumda sakladın. O çocuk sonunda lösemi oldu. Aynı kök hücreyi ona vermekle onu iyileştiremezsin. Bu kanı kendi çocuğun için değil başkaları için saklatabilirsin’ dedi.

Prof. Dr. Gülersu İrken, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde çocukluk çağı hastalıklarının tanı ve tedavisinde yeniliklerin ele alındığı 1-2 Aralık tarihinde düzenlenen 7’nci Pediatri Günleri’nde, ‘Kordon Kanı Kök Hücrelerinin Klinikte Kullanımı’ konulu bir bildiri sundu.

Kadın doğumcular ve özel kordon kanı bankacıları tarafından ilk yıl 1000-1500 dolar, sonraki her yıl için 100-150 dolar saklanma parası alınan kordon kanlarının toplanması için anne babalara ‘Saklatın, yoksa çocuğunuzun hayat sigortasını kaybedersiniz’ gibi sözlerle baskı yapıldığı hatırlatan Prof. Dr. İrken, insanların kandırıldığı bir sistem yaratıldığını söyledi. Anne- babaların, çocuğunun ileride hasta olması halinde onu hastalıklardan kurtaracak bir sigorta gibi gösterilen kanın, ‘kendi çocuğu için’ işe yaramayacağını bilmediğini kaydeden Prof. Dr. İrken, sözlerini şöyle sürdürdü:

‘Hasta olana kendi kök hücresini vermenin tedavide yeri yok. Bir bebeğin kordon kanını doğumda sakladın, o çocuk sonunda lösemi oldu. Aynı kök hücreyi ona vermekle iyileştiremezsin. Burada kişi kendisi için saklamayacak. Devlet parasını verecek, aday hastalar için saklayacak. Kişi kendi çocuğu için saklarsa, çocuğu için kullanma ihtimali çok çok az. Dünyada kendisi için para verip kordon kanını saklatmış 175 bin insan var. Resmi bankalarda ise dondurulmuş 200 bin kordon kanı var. Bugüne kadar dünyada kök hücre nakli yapılan hasta sayısı altı bin. Bu 175 binin içinden kullanılan vaka sayısı ise sadece 2. Kullanılan çocuklardan biri öldü, diğeri ise yaşıyor. Kordon kanını saklatanlar kendi çocuğunun tedavisinde kullanılacağını sanmasınlar. Ankara’da bir kişi restoran açmayı düşünürken bunun daha kárlı olduğunu görüp kordon kanı bankası açmış. Üniversitelerde bu iş ciddi yapılıyor ama özelde bu işten rant sağlayan çok.’

Verilemez diye bir kesinlik yok

Acıbadem Klinik Laboratuar Direktörü Doç. Dr. İbrahim Ünsal, Prof. Dr. Gülersu İrken’e itiraz ederek şunları söyledi: ‘Bankamızda iki binin üzerinde kordon kanı var. Türkiye’deki diğer bankalarla 3-3.500 kordon kanı örneğinin saklı tutulduğunu tahmin ediyorum. Bilimsel literatürde kendi kök hücresinden tedavi örnekleri var. Bir çocuktan alınan hücrenin daha sonra gelecekte tekrar o çocuğun hastalığında kullanılmamasına dair bilimsel bir kısıtlama yok. Doktorların tercihine kalmış bir durum. ‘Hiçbir şekilde verilemez’ diye bir kısıtlama yok.

Genetik hastalıklarda tabii ki kullanılamaz. Ama sonradan kazanılmış hastalıkların veya vücuttaki hasarların tedavisinde doğuştan var olan sağlıklı hücrelerin kullanılmasında bir sakınca yok. Örneğin kalp krizi geçirenlerin kalp kası kendi kanından toplanan kök hücrelerle onarılıyor. Teorik olarak, kriz geçiren bu kişilerin doğuştan toplanmış kök hücreleri saklansaydı kullanabilirdik. Teknik bir fark yok. ‘Kullanılmaz’ deyip, kestirip atmanın bilimsel bir yanı yok. Hastanın kendi için kök hücre kullanılmaz demek, kısır, ‘bu işlere karşıyım’ bakış açısı.’

Hürriyet
kordon
kanı
tartışması
Yorum (2)
umit
ne kadar doğru, öngörülü tespitler hocam, çok teşekkür ediyor saygılarımı sunuyorum.
0
Cevapla
LÜTFİ ŞAHİN
Avukatları dava peşinde koşan, dava açmak için hastalarla diyalog kuran ve müvekkil kazanmaya çalışanlar olarak göstermeniz oldukça yanlış. Böyle bir örneği bizzat görmüş olsanız dahi; kötü misal, emsal olamaz. Bunu genele yayamazsınız. Örneğin ben şimdi doktorların kamu hizmetini yaparken hastayla tam ilgilenmediklerini, tedavi etmediklerini, hastalarına 'bi muayenehaneme uğraman lazım' demeden hastalarını tedavi etmiyorlar diye genel bir örnekleme ile tüm doktorları suçlayıcı yorum yapabilirmiyim. Bu tür bir düşünce tarzı yanlıştır. Avukatlık kanununda, avukatlk meslek etiğinde dediğiniz gibi bir uygulamaya kesinlikle izin vermemekte ve yasaklamaktadır. Benim tavsiyem; doktorlar olarak hastayı tedavi ederken yapmanız gerekenleri, prosedür neyi gerektiriyorsa, kanunda, tebliğde, genelgede yazılanlara göre yapmanız, buralarda belirtilmeyen durumlarda ise genel yerleşmiş ve uygulanagelen tıbbi örf ve uygulamaya göre hastalarınızı tedavi etmenizdir. Bu durumda hakkınızda dava açılsa dahi başınız ağrımaz merak etmeyin. Ayrıca şu hususu da belirtmeliyim ki avukatlar tıbbi dosyaları inceleyerek doktorun hatalı uygulama yapıp yapmadığını anlayamaz. Bu hususu anlayacak ve avukata söyleyecek olan yine bir başka doktor meslektaşınızdır. saygılarımla
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir