Yeni rektör oyuncak ve eğitim malzemesi istedi

İbrahim bey tebrik ederim. Tüm köşe yazarlarının herşeyden önce yukarıda yazdığınız sorunları dile getirip bunlara çözüm bulabilmenin yollarını aramaları lazım.

Güzel yazınız için baştan teşekkür etmek isterim.Elinize sağlık. Mevcut sağlık sisteminin ahlakını , mevcut sistemin hastaya ve hekime yaklaşımını teşhir etmişsiniz. Sanki sağlıksız bir sağlık ortamı yaratmak için çalışılmış gibi.Çok tuhaf politikalarla karşı karşıyayız.Kim kazançlı ! Kafamızda kurgulamak yanında ama aynı zamanda birlikte ideal hekimlik ortamını tanımlamalıyız.Halen tanımsızdır ! Sorma ihtiyacı bile duymuyoruz. Sorunuz ve yaklaşımınız yerindedir.Fakat tuhaf bir gerçek var.Bunlar aslında çoğu hekim tarafından da bilinmektedir.Hegomonya , biat , günü kurtarma kültürü ile bugünlere geldik.Sonra ? Sonrası gerçeğin yalnızlaşmasıdır.Siz sağlıkta temel gerçeklerden verilerden bahsetmişsiniz.Önemlidir.Bunları unutmuş görünüyoruz.Herkesin sorumluluğundadır. Unutulmuş olan ? Hekimin hastaya en az 15dakika ayırması nitelikli sağlık sisteminin değeri ,iletişimi , hasta bilgisinin iyi alınacağı kaydedilebilieceği ortamı hem hasta hem hekim hakları için gereklidir. Sağlık sistemi ticarete , işletme mantığına ,daha kötüsü gereksiz iş ve maliyete performasn sistemi adıyla teslim edilmiştir.Sağlıkta tekelleşmenin yolu , sigorta şirketlerinin sonu gelmez akıldışı angarya ve maliyeti sisteme kazandırılmaya çalışılmaktadır.İş yükü , maliyet , insan açısından yıkıcıdır ,katostrofiktir. Oysa kendi içinde bilimselliği akılcılığı niteliği gerekliliğinin değerlendirildiği , denetlendiği bir sağlık sistemi olması gerekirdi.Çok uzağız. Sağlık sistemi özerk ve bilimsel yöntemlerin açık şeffaf katılımla denetlendiği ,sürekli kamuoyuna bilgi verildiği temel yaklaşım saikleriyle birlikte, mutlak sevk sistemiyle ve bütüncül yaklaşımı önceleyerek olmak zorundadır. Başka türlüsü katostrofik yıpratıcı , akıldışı bilimdışıdır.ABD hala onca paraya ve imkana rağmen geçen aylarda artan sağlık harcamaları için bir kriz yaşamıştır.Sağlık sisteminin paraya endekli hali biraz daha yaygın olma sancılarına kriz ile cevap vermiş niayetinde yasa zorlanarak kabül edilmiştir.Geçici çözümdür. Son derece pahalı herkesin gardını aldığı bir sağlık sistemi akla ve dolaysıyla bilimsel yönteme aykırıdır.ABDde sağlık tüketim kültürünün desteklediği bir sanayi haline dönüşmüştür.Bizde de pazar için aynı süreç istenmektedir. Sağlıkta performasn sistemi , ticarileşeme , mevcut malpraktis yasası ile defansif ve yıpratıcı olan , sağlık çalışanının iş yükü ile tüketim koagülopatisi gibi sonuçları olan bir ucube haline gelmiştir.Bize uygun değil.Bu politikaların sancıları sağlıkta şiddet hoşnutsuzluk bilime bilimsel yöntem uymayan hasta muayne süreleri ve artan devleşen altından kalkılamaz maliyetler olmuştur.Sizin yazınızda bunlar güzel anlatılmış.Kim ders çıkarıyor ? Hegomonya sistemi, biz yaptık kanunlaştı sistemi çalışmaktadır.Bilimsel itibarı ve bilimsel yöntemle alakası yok. Bilimsel topluluk kurallarını her yazıma tekrar tekrar yazıyorum.Unutulmuştur! Evrensellik Örgütlü şüphecilik , Tarafsızlık Paylaşımcılık Dürüstlük Sağlık sistemi ve sizin çok haklı değindiğiniz daha gerideki sorunumuz olan tıp ( ve öncesi ) eğitim sisteminin içinde gözetilmesi gerekir. Bahsettiğim bu beş değerden hangileri çalışmaktadır? Bunlar çalışsaydı sizin yazınızdaki çok sayıdaki olumsuzlukların hiç biri olmayacaktı.Kuşkusuz saf gerçek nedenler bunlardır.Neden çalışamıyor ? Farklı mecraların konusudur.Kaynak ve çözüm için sorgulanması icap eder. Bu beş değer değersizleşmiş , günlük pratiklerimizde hiçlenmiş , çürümüş , yada çürütülmüş görünüyor.İnsan ve insan sağlığı konusu da benzer paralelde yalnızlaştırılmıştır yada yabancılaştırılmıştır diyebiliriz. Sağlık çıkmaz.İnsan çıkmaz.Bu bakış ve kafada umut yoktur. Sağlığı siyasallaştıran , oy deposu gören , sağlığı ticarileştiren ve tekelleştiren uygulamaları teşhir etmek gerekmektedir. Sağlığın içeriğini boşatma potikalarını güdenleri sizin yazınızda yaptğınız gibi olan biteni açık anlatarak halka ve bilmeyen çevrelere , anlayabileceklerse bu karalara imza atanlara tanımlamalıyız.Umarım tüm bu yanlış uygulamaların yanlışlığı erken görülür.Zararın neresinden dönülse yeridir.Bir kriz halinde bu maliyetli sistem toplumun birçok kesimine zarar verecektir. Bi ülke düşünün yıllık acile müracatı kendi nüfüsunü aşsın.Yada , hastalar 2,5-5 dakika muayne edilip hemde malpraktis ve hasta hakları mevzuatı uygulanabilsin ! Yıllık Polikilinik müracat sayıları genç nüfusuna rağmen Avrupanın hasta müracat sıklığının üstüne çıksın , son on yılda izlenn politikalarla yıllık poliklinik müracatı üç kat ( yüzde üçyüz )artsın ! Bu durum bir türlü sorgulanamasın !Bu dudum kamuoyuna güzel bir şeymiş gibi sunulsun.Ama diğer yandan sağlıkta "reel"-yada "gerçek" memnunuyet göstergesi şiddet akıl almaz düzeyde artsın ! Bu ve benzeri birçok sizin bahsettikleriniz başlı başına skandal ve acil bir durumdur. Bilimsel ve akılcı bir sistem için mevcut uygulamalardan derhal vazgeçmek gerekmektedir.Doğrusuda budur.Bunu her fırsatta kamuoyuna anlatmak gerekmektedir. Sormuşsunuz "Türkiye’de ideal hekimlik için ne yapılmalı?" Sağlık sistemi sorgulanmalı ! İyi bir sağlık sistemi tanımlanmalı hekim ve hekimlik onun içine konuşlanmalı. Hekimi tanımlamaktan çok böylesi bir sistem tanımlanmaya ihtiyaç var ! İyi hekimlik , birbiriyle etkileşim ve haberleşme halinde olan hekimlik , bütünsel ve hastanın sistem içinde sürekli ,kaliteli, yerinde ve ancak gerektiğinde yandal ile değerlendirildiği sevk edildiği , sevk edene geribildirimde bulunulan (bilgilendirilen-eğitilen ), gereksiz uygulamalardan ve sağlık sistemine müracatların arındırıldığı, paraya endenksli olmayan bir sağlık sistemi tanımlanmalı. Bunlar mümkünse sağlık mümkündür.Yoksa arıza vermeye , topallamaya mahkümdur. Güzel yazınız için tekrar teşekkür ediyorum.Bugünlerde çok muteber yoksayma , üçmaymun, durbakalım ne olacak ataletinin ötesinde , birçok soruna değininen , kapsmalı değerlendirme için tekrar saygılarımı sunuyorum. dr.Mücahit Altuntaş

Değerli editör ve kıymetli meslektaşlarım; Benim anlamakta zorlandığım şey, hekim sayısı az- lakin bizler kıymetsiziz (düz mantık sayı az ise kıymet büyük olur). Hekim- hekim ilişkilerimiz sorgulanır oldu. Hasta yakınlarını, meslektaşımızın tabir-i caizse ''üzerine salma'' durumlarına sık rastlar olduk. Deontolojiyi bilen kalmadı! Prof. Dr. Başar beyin, dindar/ ahlaklı nesil makalesindeki örnekler dikkat çekici... Ayrıca yeni/ genç nesil hekimlerin kafası karmakarışık. Genel tablomuz ise; herkes ferdi veya branşına göre hareket ediyor. Organize olamamak, TTB-tabip odaları apayrı konular. Velhasılı kelam, tünelin ucunda ışık görünmüyor!!!..

Hekimin hekime şiddeti, Hekimin hastaya şiddeti, Hastanın hekime şiddeti demek olan,kaptıkaçtı sistemi demek olan,helalin haram olması demek olan,emeğin değil şovmenin ödüllendirildiği "Performans Sisteminde" böyle bir nizam da ideal hekimlik nire.

"sorunun çözümü elbette büyük oranda bakanlığın, SGK’nın elinde. ancak çözüm için adım atmak yerine bu iki kurum hâlâ durumun ciddiyetini anlamış gözükmüyor." teşekkürler dr.ibrahim ersoy. hepimizi "en çok rahatsız eden" nokta da tam burası.