Medimagazin logo

Salgına yol açan inadın belgeleri

Malatya Belediyesi'nin sudaki kirlilik konusunda İl Sağlık Müdürlüğü'nce değişik tarihlerde uyarıldığı, ancak her seferinde 'suda sorun yok' yanıtı verildiği belgeleriyle ortaya çıktı
Salgına yol açan inadın belgeleri
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Malatya Belediyesi'nin sudaki kirlilik konusunda İl Sağlık Müdürlüğü'nce değişik tarihlerde uyarıldığı, ancak her seferinde 'suda sorun yok' yanıtı verildiği belgeleriyle ortaya çıktı.

Malatya'daki ishal salgınında belediyenin İl Sağlık Müdürlüğü'nün uyarılarını dikkate almadığına ilişkin belgeler, ilk kez gün ışığına çıktı. Belediyenin, çeşitli tarihlerdeki uyarılara "Suda sorun yok" yanıtını verdiği belirlendi.


Milliyet'in ulaştığı belgelere göre Malatya Belediyesi, 30 Ekim'deki Malatya Hıfzıssıhha Meclisi kararıyla ciddi şekilde uyarıldı. Kurul Başkanı Vali Yardımcısı Erol Rüstemoğlu imzalı 2005/9 karar nolu belgede, ağustosta 214 numuneden 62'sinin, eylülde 133 numuneden 29'unun kirli bulunduğu, klor seviyesinin sıfır düzeyinde olduğu kaydedildi.

'Kirlilik yüzde 20 arttı'
Belgede, "2005 yılı nisan-mayıs ayına göre içme suyu kirliliğinde yüzde 20'lik bir artış olduğu belirlenmiştir" denildi. Rapordaki son paragrafta da "İhbar ve bildirimler incelendiğinde içme suyu kaynaklı bağırsak enfeksiyonlarında belirgin bir artış gözlendiğinden belediyece şebekeye kesintisiz su verilmesine, dezenfeksiyon altyapısının gözden geçirilerek, yeterli düzeye getirilmesine oybirliğiyle karar verilmiştir" ifadesi yer aldı.

Üst üste dört uyarı
İl Sağlık Müdürlüğü'nün de kasımda belediyeyi kirlilik olduğu ve klorlamanın sıfır düzeyde kaldığı yönünde dört kez resmi yazıyla uyardığı ortaya çıktı. İl Sağlık Müdürlüğü'nün 8 Kasım'da 1128 sayı, 16 Kasım'da 1286 sayı ve 28 Kasım'da 1343 sayıyla gönderdiği yazılarda, çeşitli mahallelerden alınan su numunelerinin "içilmez" olduğu rapor edildi. İl Sağlık Müdürlüğü, 21 Kasım'da salgının başlamasından iki gün sonra da uyarıda bulundu. Vali Yardımcısı Orhan Çiftçi imzalı 23 Kasım tarihli belgede, 60 kez klor kontrolü yapıldığı ve hiçbirinde yeterli klor tespit edilemediği vurgulandı. Belediyenin "suyun klorlanmasından" ve "klor seviyesinin 0.5 olarak belirlenmesinden" yasal çerçevede sorumlu olduğunun hatırlatıldığı belgede, şu ifadelere yer verildi:


'Kloru artırın'
"Son günlerde şehir merkezinin değişik yerlerinden sağlık ocakları ve hastane acil servislerine başvuran hastaların yapılan değerlendirmelerinde bulantı, ishal gibi şikayetlerle gelenlerin sayısında artış tespit edilmiştir. Araştırma sonucunda bu belirtiler ve vaka sayısındaki yaygın artışın şebekeye verilen içme suyundan olabileceği düşünülmektedir. Bu nedenle depolarda dezenfeksiyonun bir an önce kurulması, şebeke uç noktasında klor düzeyinin ikinci bir emre kadar 1.0 ppm düzeyinde tutulması konusunda gereğini rica ederim."
Belediyenin ise 10 Kasım tarihli 1727 sayı ve 22 Kasım tarihli 1806 sayılı kararıyla suyun temiz olduğunu, endişeye yer olmadığını bildirdiği ortaya çıktı.


Milliyet
salgına
yol
açan
inadın
belgeleri
Yorum (3)
Tevrat Özalp
Evet hocam. Teşekkür ederiz. Böyle bir bakış tarzının faydaları umulurken zararlarının hangi boyutlara çıkacağının da düşünülmsi gerekir. TİT tarzı bir gelişmede; kendine yardımcı olmaya çalışan bir hekime, şüpheci bakan, vesveseli, güvensiz, hatasını kollayan bakış tarzı geliştiği gibi bunun karşılığında "defansif tıp" yaklaşımı da gelişebilir. Çoğu anadolu ailelerinin içinden gelen biz hekimlerin,ç ileli bir hayat tarzından sonra geldiği en nihayi noktada istediği; biraz saygı, moral, motivasyon...
2
Cevapla
Dr.xyz
Hocam ellerin dert görmesin:)
0
Cevapla
orhan mutlu
etimesguttaki kadın dogum hastanesi ne zaman acılacak curuyorr curuyor sahip cıkında faydalansın milletimiz
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir